Bir zamanlar pavyonlarda kullanılan elektronik sazla çaldıkları ve sokaktan duyacağımız tınıların sınırlarının zorlandığı bir müzik yapıyor ZeN grubu ve onun Baba Zulası...
Gençler seviyor onları; dinleyicilerinin olup olmadığını pek takmıyor grup. Bilinen; genel geçer ünlü olma metodlarına bağlı değiller. Ajandalarında başka şeyler var. Kulak ardı edilen sesleri, tınıları tanıtıyorlar... Çalıyorlar...Sokaktan gelen sesler onlara hayat veriyor...
Ertel ve ZeN
Murat Ertel, ZeN grubunun her şeyi... Onların yaptığı müzik popüler değil, ama uluslararası alanda elde ettikleri başarıyla birlikte, Türkiye'de de artık farklı algılanıyorlar. Bu gelişme Murat Ertel'i ve grubunu etkiliyor mu? Muhakkak ki etkiliyordur, ama onlar, tek dinleyicileri kalana kadar müzik yapmaya kararlı. Çünkü, onlar sanat yaptıklarını söylüyorlar...
Murat Ertel 'in bilinmeyen yanlarından biri, ünlü grafik sanatçısı Mengü Ertel'in oğlu olduğu. Şimdi hayatta olmayan babası, örnek aldığı kişilerden biri. Murat Ertel'in örnek aldığı başka hayat hocaları var mı?
Hayat hocaları
Boğaziçi Dergisi için Nazlı Çetinok Yıldırım'ın yaptığı söyleşiden Murat Ertel'in hayat hocalarını ve sanata bakışını sizler için derledik. İşte Ertel'in yol göstericileri, üniversitedeki hayat hocaları ve diğer özellikleri...
-"Bir numara Jale Parla. Akrabamız olmasının dışında bence inanılmaz bir insan ve hoca. Derslerinde kişisel yorum önemliydi. (...) İngiliz dili ve edebiyatı bölümünü seçmemde (...) Jale Parla'nın etkisi büyüktür. Jale Parla bana bölüm hakkında bilgi verdi fakat cesaretim kırılmadı. "
-"Oya Başak çok eğlenceliydi. O da annemin arkadaşıdır. Küçüklüğümden beri etkilendiğim kişilerden biridir."
-"Ercüment Atabay'ı da eklemek isterim; o da nev-i şahsına münhasır bir kişidir, benim 'akademik babamdır.' Her dersi verebileceği efsanesi yaygın olmakla beraber, ben onu Milton ve Shakespeare ile hatırlıyorum. Üçü ile de hâlâ görüşürüm."
-"Tomris Uyar'dan aldığım, kısa hikayeler seçmeli dersi de beni çok etkilemişti."
-"İngiliz dili ve edebiyatında okumam nedeniyle klasikler ve bunun yanı sıra çağdaş edebiyatı da izlemeye çalıştım. Birçok yazarı şahsen tanıma şansım olduğu için, onların son kitaplarını da okurdum; Edip Cansever gibi(...) İngiliz edebiyatından eski yazarları severim. Amerikan edebiyatında, @Edgar Allan Poe gibi yazarlar ve sonrası kuşak yazarlarını sevdim. Milton'a çok meraklıyımdır."
Baba oğul
Murat Ertel'i okulunda etkileyen ve entelektüel ufkunu açan hocaların yanında babasının sanat hayatında nasıl bir ağırlığı var?.. Veya, babasının sanatçı kişiliği ile kendisinin sanatçı kişiliği arasında nasıl bir irtibat kuruyor oğul Ertel, ondan dinleyelim:
"(...) Sanatın sınırlarını zorlamak gerekiyor. Babam Mengü Ertel de grafik sanatının sınırlarını zorlayan bir sanatçıydı. Bu nedenle grafikçiler tarafından çok sorgulandı.
"Bize de aynı şeyleri söylediler, 'bunlar gürültü yapıyorlar, sanat yapmıyorlar' dediler. Ne zaman ki biz, uluslararası başarılara imza attık, saygın bir takım insanlar bizi göklere çıkardı, hepsi sustu. (...)
"Sanatta bir yol açanlar var, bir de izleyenler. Yol açanlar her zaman zoru yaşar. Yıllar sonra anlaşılırlar. Lou Reed şimdi ünlü oldu. 20 yıl önce, Andy Warhol arkasında olduğu halde 300 tane albüm satabildi. O albümleri de alanlar müzisyenlerdi."(YÖ/NU)
*