"Türkiye'de varlığımız 2012 program ofisiyle başladı, giderek büyüyoruz bir ülke ofisi haline geliyoruz. Bu bağlamda da ilk kez önümüzdeki dört sene için stratejik planlama yaptık. Daha çok kadına yönelik şiddetle mücadelede çalışıyoruz. Normatif çalışmalarımız var. Bunu, İstanbul Sözleşmesi'nin yaygınlaştırılması ve uygulanması açısından bilgilendirme çalışması olarak özetleyebiliriz."
Bu sözler, Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi Türkiye Ofisi Programlar Müdürü Zeliha Ünaldı'ya ait.
Türkiye, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın engellenmesi konusunda dönüm noktası olarak kabul edilen İstanbul Sözleşmesi'nin (Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi) ilk imzacılarından. Ancak, Türkiye'nin sözleşmenin gereklerini tam olarak yerine getirmemesi de konunun tüm taraflarınca her zaman dillendirilen önemli bir gündem maddesi.
İstanbul Sözleşmesi Ne Diyor? Devlet Ne Yapıyor? - TIKLAYIN
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), İstanbul Sözleşmesi'nin ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi'nin (CEDAW) Türkiye'de yaygınlaşması için çalışmalar yapıyor. Birim, 2012 yılından beri, onlarca kadına ve çocuğa ulaşıyor. Son sekiz yılda, dünyada yaşanan mülteci krizi sorunu Suriye'den Türkiye'ye göç etmek zorunda bırakılanlarla da ilgilenen birim, bu yönlü mülteci güçlendirme destek çalışmalarını da yine toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle gerçekleştiriyor. Birimin çalışmalarının merkezinde, Suriyeli mültecilerin yoğunluklu olarak yaşadığı Antep var.
Ünaldı ile Türkiye'deki çalışmalarını ve gelecek hedeflerini konuştuk.
BM Kadın Birimi’nin Türkiye’de çalışmalarını detaylandırır mısınız?
Şuanda Gaziantep odaklı gidiyor. UN’in Gaziantep’de çok sayıda merkezi var. Ancak sadece bizim merkezimiz kadınların yer aldığı bir merkez. Bu ayrı bir ada yaratmak değil kadınlara özel bir alan yaratmakla ilgili. Orada kadınlara özel hizmetler alabilecekleri mesleki eğitim ve temel yaşam eğitimleri alabilecekleri alanlar yaratıyoruz. Bununla da kalmıyor çalışmalarımız. Biz daha da derinleşmekten yanayız.
Gaziantep’te güçlenme çalışmaları yapıyoruz. Kadınlar birlikte çalışıyorlar, dayanışıyorlar, zaten güçlüler. Sosyal uyum bizim için önemli. Uyum tek taraflı bir şey değil. Gelenlerin var olana uyması değil, var olanların da (yerel halkın) gelenlerle uyum içinde yaşayabilmesinin yollarının bulunması için çalışmalarımız var. Bizim merkezlerimizde Afgan ve Iraklı kadınların aralarında olduğu mültecilerin oranı yüzde 70 ise Türkiyeli kadınların oranı da yüzde 30. Biz buna önem veriyoruz.
Bu çalışmaları, Adana ve Urfa’ya da taşımaya çalışıyoruz. Bu konudaki görüşmelerimiz başladı, yakında yeni adımlar atabiliriz.
Bizim uluslararası sisteme ve paydaşlarımıza yaptığımız en büyük katkı da bir çok kentte yaptığımız ihtiyaç analizi. Yeni projelerimiz yolda yapılan her şeyin toplumsal cinsiyete duyarlı işler olmasına önem veriyoruz, öneriyoruz.
Diğer BM örgütleriyle de ilişkiniz de toplumsal cinsiyete odaklı bakış açısıyla mı gelişiyor?
UN Women’in en önemli işlerinden biri toplumsal cinsiyete duyarlı adımlar atılmasını gerçekleştirmek, bunu koordine etmek. Biz, diğer UN örgütleriyle de yaptığımız çalışmalara da bu bakış açısıyla yaklaşıyoruz. Onlardan da bunu bekliyoruz. UN Women olarak 21. yüz yılda kurulmuş tek BM örgütüyüz. Diğer UN örgütlerinin de toplumsal cinsiyete duyarlı projeler uygulamasını bekliyoruz, yapmayan da bilgi eksikliği nedeniyle yapmıyordur onların yerini biz doldurmaya çalışıyoruz.
BM Kadın Birimi: Türkiye Hükümeti ve Halkıyla Ortaklaşmayı Genişleteceğiz - TIKLAYIN
Türkiye'deki çalışmalarınızı özetler misiniz?
Türkiye’de varlığımız 2012 program ofisiyle başladık giderek büyüyoruz bir ülke ofisi haline geliyoruz. Bu bağlamda da ilk kez önümüzdeki dört sene için stratejik planlama yaptık. Daha çok kadına yönelik şiddetle mücadelede çalışıyoruz. Normatif çalışmalarımız var. Bunu, İstanbul Sözleşmesi’nin ve diğer uluslararası sözleşmelerinin yaygınlaştırılması olarak özetleyebiliriz.
Diğer bir alanımız en uzun zamandır çalıştığımız bir kadınların siyasete katılımına dair. Bununla ilgili mecliste Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’yla çalışıyoruz. Bunu İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı (SIDA) destekliyor.
Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme konusunda da çalışmalarınız var…..
Yeni bir projeye daha başladık kadınların siyasete katılımım önündeki engelleri görmek ve çözüm bulmak, yerelde bunun üzerine çalışıyoruz. Ben bu yeni çalışmamıza anahtar, kilit diyorum. O da toplumsal cinsiyet duyarlı bütçeleme. Sivil toplumun ve kamunun aşısı bu. Kamuda uygıulayarak sivil toplumda izleyerek çalışmalar yapmak olarak özetleyebilirim.
Bu konuda da Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’yla birlikte hazırlık aşamasındayız. Toplumsal Cinsiyete duyarlı bütçeleme çok önemli, ve anahtar diye düşünüyorum. Bunu yerelde yapıyorduk ancak yeni gelişme olarak, bu çalışmaları artık birkaç bakanlık ve cumhurbaşkanlığının bir birimiyle de yapacağız.
Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme konusunda yerelde çalıştık şimdi merkezi hükümet çerçevesinde bunu büyüteceğiz.
Peki, hükümet yetkililerinin eğilimleri ne yönde?
Eğilimleri çok olumlu. Bizim yerelde yaptığımız çalışmalar da meyvesini verdiği ve gördükleri için çok olumlu bakıyorlar. Parlamentoda başladık mesela Parlamento Strateji Departmanı kendi içinde toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme yapmaya başladı. Aile Bakanlığı da çok ilgili. Çünkü, Aile Bakanlığı’nın yapmak istediği şeylerin de devlet içnde yapılabilmesi için toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme gerekiyor. Strateji ve Bütçe Başkanlığı bu konuda çalışmak istediklerini belirtti onlar da olacak.
Toplumsal cinsiyet duyarlı bütçeleme nedir? Kadınların, erkeklerin, farklı kadınların, farklı erkeklerin, çocukların devlet kamu hizmetlerinden kamu imkânlarından eşit olarak faydalandığına planlar yapmak o planlara uygun bütçeler geliştirmek ve uygun kodlarla denetlemek. Kadılar çocuklar erkekler herkes kalkınmaya katkı sağlıyor bunların hepsinin kamu nezdinde göz önünde bulundurulması karşılığında onlara eşit hizmetin gittiğine emin olunması. Bir yere belediyenin strateji planını yaparken yolları dahi yaparken kadınların o yolları nasıl kullandığını düşünüp ona göre bütçe ayırması gibi. |
(EMK)