Gazetecinin ailesi de iki yıldır, Zehra Kazemi'nin naaşını Kanada'ya nakletmek için bekliyor. Kanada hükümeti ise, Temmuz 2004'de sonuçlanan soruşturma sürecinde bir baş şüphelinin aklanmasından sonra, Kazemi'nin katillerinin bulununcaya kadar İran ile diplomatik ilişkileri sınırlandırdığını açıklamıştı.
Ebadi : Suçlular zaman kazanmaya çalışıyor"
Uluslar arası kamuoyunun İran'a baskı uygulaması gerektiğini savunan RSF, İran'ın Kazemi cinayetinde hesap vermesi gerektiğini bildirdi.
Kazemi ailesinin avukatı Şirin Ebadi, davacı taraf olarak, sorumluların mahkum edildiği gerçek bir mahkeme istediklerini açıkladı.
2003 Nobel Barış Ödülü sahibi Ebadi, "16 Mayıs'taki duruşma gibi 27 Temmuz'da görülecek olan da, hesap verilmesini sağlamalı. Sanırım, suçlular zaman kazanmaya çalışıyor" diye konuştu.
Ottawa İran'a, otopsinin biri Kanadalı, diğer İranlı, sonuncusu da her iki ülkenin belirleyeceği üç uzmanca yapılmasını önerdiyse de İran'dan şu zamana kadar bu teklifi kabul etmedi.
Gazeteci Kazemi'yi sorgulayan kişilerin bazılarının kimliği hala açıklanmış değil. Ayrıca, ifade tutanakları üzerinde oynandığını da savunan RSF, bazı tanıkların verdikleri bilgilerin de dikkate alınmadığını öne sürdü.
Kazemi gözaltında öldü
Kanada'da yaşayan gazeteci Kazemi, 23 Haziran 2003'te Tahran'daki Evin Cezaevi önünde tutuklu ailelerinin fotoğrafını çekerken gözaltına alındı. Gözaltında sürekli dayak yiyen kadın gazeteci, başına aldığı darbeler sonucu 10 Temmuz'da beyin kanamasından öldü.
İlk önce cinayeti gizlemeye çalışan İranlı yetkililer, 16 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Yardımcısının sesiyle "dayak" olayını doğruladılar.(EÖ/EÜ)