*Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Siirt'in Eruh ilçesine bağlı Kuşdalı-Şavura köyünden geçen Zarova Çayı'na kurulmak istenen hidroelektrik santral (HES) projesine ilişkin açıklama yaptı.
Danış Beştaş, son günlerde yaşanan sel ve orman yangınlarını hatırlatıp "doğal yıkımların ardında rant ve daha fazla kazanma hırsı olduğunu" söyledi.
İktidarın, yurttaşların karşı çıkışlarına rağmen HES yapmakta ısrar ettiğini belirten Danış Beştaş, "Zarova Çayı'nda, 2015 yılında köylülerin tepkilerine rağmen HES yapıldı. Beş yılın ardından tamamlanan projenin yaklaşık 7-8 kilometre yakınında yeni bir HES yapılmak isteniyor" dedi.
Mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı
- Devlet Su İşleri (DSİ) ile Tigris Enerji Üretim A.Ş. tarafından ortak inşa edilecek proje, 21 Mart 2019'da "Mergi Regülatörü ve Hidroelektrik Enerji Üretim Tesisi için Su Kullanım Hakkı Anlaşması" kapsamında imzalandı.
- Şavura halkı, ÇED raporunın usule uygun olmaması nedeniyle yargıya başvurdu. İdare Mahkemesi, HES'in ekolojik dengeyi bozabilecek ve telafisi imkansız zararlara yol açabileceğini belirtip iki kez yürütmeyi durdurma kararı verdi.
"Seyirci kalınmasın"
Danış Beştaş, yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen sonucun doğa aleyhine geliştini söyleyip "Mahkemeler bağımsız olma özelliğini yitirdikçe doğa, insan yaşamı gibi en temel kavramlar kurban ediliyor. Sırf iktidarın gemisi yürüsün, sırf sermaye daha da güçlensin diye! Doğal yaşam, ekolojik denge, insan hakları, yok hükmünde yargı nezdinde" ifadelerini kullandı.
"Siirt'te son kalan yeşil alanlardan olan Zarova Çay için hazırlanan ÇED raporunun usule uygun olmamasına karşın yargı bu yolu açtı ve İl Genel Meclisi de HES yapımı konusunda ısrarcı tutumunu yineledi" diyen Danış Beştaş, şöyle devam etti:
"Bu sürenin akabinde yeni bir doğa katliamı söz konusu olacak. Umuyoruz ki bu süre zarfında bu karar kaldırılır ve uygulanmaz. Aksi halde geleceğe, gelecek nesillere bunun hesabını nasıl vereceğiz? Yeni felaketler yaşandıkça, kentler, hayatlar yok oldukça insan eliyle yaratılan katliamların vebali HES kararlarını her türlü yok oluşu göze alıp uygulayanlarda olacak. Sermaye üç kuruş kazanacak, iktidar bundan nemalanacak diye halkın yerlerinin yok edilmesine daha fazla seyirci kalınmasın!
Bakın, üstelik Hasankeyf ortada! Koskoca tarihsel bir miras yerle bir edildi. Botan Çayı'na yapılan Ilısu Barajı nedeniyle verimli topraklar, canlı yaşamı yok edildi. Üstelik o yöre halkının evi barkı su içinde kaldı, köylerinden göç etmek zorunda kaldılar. İnsana, yaşama, doğaya saygı her şeyin üstündedir. Yok ettikçe yok olmaya mahkumsunuz, lütfen bu da bu yıkımı gerçekleştiren tüm paydaşların aklında olsun! İktidara sesleniyor ve tüm HES projelerin sonlandırılmasını talep ediyoruz.
(DŞ)