* Fotoğraf: Veysi Altay’ın faili meçhul cinayetleri anlattığı Faîlî Dewlet filminden.
90’lı yıllardaki faili meçhul cinayetler, gözaltında kaybetmeler, yargısız infazlar ve köy yakmalara dair dört dava, 2012 ve 2013 yıllarında hazırlanan iddianamelerle açıldı, davaların görülmesine de 2012 yılı sonunda ve bu yıl başlandı.
Muş, Mardin, Hakkari, Şırnak’taki olaylarla ilgili davaların hiçbiri olayın gerçekleştiği ilde görülmüyor. Derik davası Çorum’a, Yüksekova davası Eskişehir’e, Silopi davası Ankara’ya, Korkut davası Kırıkkale’ye taşındı.
Derik davası
Mardin’in Derik ilçesinde 1993-94 yılları arasında faili meçhul cinayete kurban giden 13 köylüyle ilgili dönemin Derik Jandarma Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil hakkında dava açıldı.
Çitil hakkında 13 kez ağırlaştırılmış hapis cezası isteniyor. İddianamede, Çitil'in öldürülen köylüler ile ilgili "terörist" diye tutanak tuttuğu belirtiliyor.
Mardin Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava daha sonra Adalet Bakanlığı'nın talebi ve Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin onayı ile “güvenlik gerekçesiyle” Çorum'a taşındı.
Davanın ilk duruşması, 11 Ekim 2012’de Mardin'de görüldü. Çitil mahkeme karşısına ilk kez üçüncü duruşmada, 1 Temmuz’da çıktı. Savunmasında, “Yasaların bize verdiği yetki çerçevesinde, insan haklarına saygılı şekilde görev yaptık. Kanun ve konuların dışındaki hiçbir eylem ve fiili çalışmanın içerisinde olmadık” dedi. Gelecek duruşma 24 Şubat 2014’te.
Derik Savcılığı’nın yürüttüğü faili meçhuller soruşturması kapsamında ilçede iki ayrı yerde toplu mezar kazısı yapılmıştı. 17 Şubat 2012’de Dargeçit Bağözü Köyü’ndeki kazıda bir kuyunun içinde yanmış insan kafası ve bazı kemikler bulundu. Adli Tıp Kurumu’un raporuna göre, bulunan kemiklerinden biri gözaltında kaybedilen 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan’a aitti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şubesi’nin raporuna göre, Mardin’de 1993-1996 arasında 52 kişi gözaltında kaybedildi.
Yüksekova davası
Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Aşağı Ölçek (Yekmal) köyünde çobanlık yapan Nezir Tekçi, Gelibolu Piyade Tugayı’na bağlı askerlerce 26 Nisan 1995’te gözaltına alındı. Kendisinden bir daha haber alınamadı. 1997’de babası Hamit Tekçi'nin başvurusu üzerine askeri savcılık soruşturma başlattı, kısa sürede “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi.
2010’da Yunus Şahin, askerlik yaptığı dönemde Tekçi'nin ölümüne tanık olduğunu söyledi, savcılığa ifade verdi. İfadesinde, PKK'ye düzenlenen operasyonda Nezir Tekçi'nin gözaltına alındığını öne sürdü.
Şahin'in iddiaları üzerine emri verdikleri iddia edilen emekli Albay Akın ile Yarbay Alkan hakkında Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Dava güvenlik nedeniyle Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne alındı. Son duruşmada, başvurular üzerine olayın meydana geldiği yerde keşif kararı alındı ve Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı’na keşfe ilişkin yazı yazıldı.
Sanıklar, emekli Albay Ali Osman Akın ile Yarbay Kemal Alkan, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 82/1-b maddesi uyarınca “Canavarca bir his sevki ile veya işkence ve tazip ile kasten öldürmeden” yargılanıyor. Bir sonraki duruşma Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 Mart 2014’te görülecek.
22 Kasım’da yapılan keşif kazısında bulunan insan kemikleri, mermi kovanları ve kıyafet parçaları ise Adli Tıp Kurumu’nda inceleniyor.
Silopi davası
Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Görümlü (Bespin) beldesinde 14 Haziran 1993’te altı köylünün askerlerce gözaltına alındıktan sonra öldürülmesiyle ilgili, dönemin Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı emekli Tuğgeneral Mete Sayar'ın da aralarında bulunduğu subaylara dava açıldı. Davanın ilk duruşması 5 Kasım’da görüldü. Bu duruşmada, davanın Adalet Bakanlığı’nın kararıyla ve “can güvenliği” gerekçesiyle Ankara’ya taşınmasına karar verildi.
Halit Özdemir, Hamdo Şimşek, Hükmet Şimşek, İbrahim Akıl, Mehmet Salih Demirhan ve Şemdin Cülaz’ın gözaltında kaybedilmesiyle ilgili hazırlanan iddianamede, Görümlü beldesi yakınlarında köylere baskın yapılarak 13 kişinin gözaltına alındığı ve aralarında çocukların da bulunduğu altı kişinin öldürüldüğü belirtildi. Köylülerin evleri de yakılmıştı. Öldürülen köylüler de bilinmeyen bir yere gömüldü. Cenazeleri halen kayıp. Olayla ilgili soruşturma, “Köylüler PKK’ye katıldı” denilerek kapatılmıştı.
Davada Tuğgeneral Mete Sayar, Görümlü 1. Mekanize Piyade Tabur Komutanı emekli Albay Hasan Basri Vural, 3. Bölük Tim Komutanı Üsteğmen İbrahim Kıraç, Yüzbaşı Murat Ali Yıldız, Kayseri Hava İndirme Tugayına bağlı Teğmen Serdar Tekin ile 2. Komando Tabur Komutanlığından Tansel Erok sanık olarak yargılanıyor. Sanıkların 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 450/5 maddesinde düzenlenen "birden fazla kimseyi öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor. Sanıkların hiçbiri tutuklu değil, ifadeleri telekonferans yöntemiyle alınacak.
Korkut davası
* Fotoğraf, Faili Dewlet filminden.
Ekim 1993’te Muş’un Korkut ilçesine bağlı Altınova (Vartinis) köyünde yaşayan Mehmet Nasir Öğüt, Eşref Oran, Sevda Öğüt, Sevim Öğüt, Mehmet Şakir Öğüt, Mehmet Şirin Öğüt, Aycan Öğüt, Cihan Öğüt ve Cinal Öğüt askerlerce öldürüldü.
Köyü basan askerler, yedisi çocuk dokuz kişiyi evlerine kilitleyerek evi yaktı hepsi hayatını kaybetti. Dava “güvenlik gerekçesiyle” Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’ne alındı, ilk duruşma 4 Aralık’ta görüldü. Sanıklar ilk ifadelerinde “olayı hatırlamadıklarını” ya da “yangını PKK’nin çıkardığını” söylediler. Bir sonraki duruşma 19 Şubat 2014’te.
Olay tarihinde Hasköy İlçe Jandarma Bölük Komutanı olarak görev yapan Jandarma Yüzbaşı Bülent Karaoğlu, Hasköy İlçe Jandarma Komando Bölük Komutanı Piyede Kıdemli Üstteğmen Hanefi Akyıldız, Muş Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Şerafettin Uz ve Jandarma Başçavuş rütbesiyle Gökyazı Jandarma Karakol Komutanlığı görevini yapan Turhan Nurdoğan sanık olarak yargılanıyor. Hiçbiri tutuklu değil. (AS)