1 Mayıs İşçi Bayramı'na katılan işçi, öğrenci, emekli, doktor, öğretmen, mühendis, ev kadını, oyuncu herkes "sınıf dayanışması"na destek olurken bir yandan da kendi taleplerini dile getirmek için Taksim alandaydılar.
Kürt siyasetçilere, Ahmet Şık ve Nedim gibi gazetecilere yönelik tutuklamalarının, sömürü, taşeronlaşma ve sendikasızlaştırmaya yönelik politikaların, Hrant Dink cinayetinin tüm sorumlulularıyla cezalandırılmamasını protesto edildiği alanda 12 kişi de, alandaki yüz binler adına bianet'e temel taleplerinin "iş güvencesi" ve "sosyal haklar" olduğunu açıkladılar.
"Siyaset üstü bir oluşumuz"
Lise ve dershane öğrencileri facebook grubu bu yıl ilk kez 1 Mayıs'a katılanlardan. YGS'de şifre iddiaları üzerine sosyal mecrada örgütlenen gruptan lise öğrencisi Aytekin Aktaş, "Eğitim sistemine karşı yürüttüğümüz bir mücadele var. Bu siyaset üstü bir şey. 1 Mayıs'a geliyorsak ideolojimiz belli. Bağımsız gelebilirdik, örgütlü gelebilirdik. Ama facebook grubu olarak gelmeyi tercih ettik" diyor.
Tekstil-İş'ten Ayşen Albayrak: "İş güvenliği istiyoruz. İşçi olarak kendimizi ifade etmek istiyoruz."
Ayazma Mahallesi Derneği'nden Barış Çınar, "TOKİ mahallemizi kentsel dönüşüm alanı ilan etti; bize söz verip eşit davranmadılar. Üç yıl çadırda, barakada kaldık bugün onlardan hesap sormaya geldik" dedi.
"Kişisel talebimiz yok, sınıf dayanışması için geldik"
"Okullarda kıyafet ayrımına son" pankartı taşıyan Eylem Can, öğrenci arkadaşlara da destek olmak istediklerini söylerken, Jeoloji Mühendisi Mustafa Girişken, "Kişisel bir talebimiz yok. Sınıf dayanışması için geldik" dedi.
"İşçi olmak istiyoruz"
1 Mayıs'a ilk defa katılan "Oyuncular Sendikası" bir ay önce kuruldu.
Oyuncu Soner Karman, "Biz serbest meslek erbabı olarak görülüyoruz ama biz işçi olmak istiyoruz. Sendikamız, oyuncuların, dizi, sinema, tiyatro ve dublaj alanında çalışma koşullarını iyileştirmek için kuruldu" dedi.
Sine-Sen genel başkanı Zafer Ayden de sinema emekçilerinin taleplerini söyle sıraladı: "Güvenceli bir iş, sigortalı çalışmak istiyoruz. 17 saat setlerde çalışmak istemiyoruz. Sinemaya karşı sansüre karşıyız. Emek Sineması'nın kapanmasından setlerde ölen insanlara kadar sanatın üzerinden ellerini çekmelerini istiyoruz."
"Buradaki görünüşe bakmayın.."
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) üyesi Ziya Dağtaş " Sendikalaşma engellenmeye çalışılıyor. Hükümetin Taliban'dan farkı yok, demokrasi görünüşte. Buradaki görünüşe bakmayın, insanların üzerinde inanılmaz bir baskı var" dedi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) kortejinden Sıdıka Öztaş, "Ben bir gerilla annesiyim. Çadır açtık, çadırı topluyorlar; hep gaz hep hakaret. Nereye gitsek hep böyle. Erdoğan'a sesleniyorum yeter artık" dedi.
"Sonsuz bir heyecan duyuyorum"
Bayrama bağımsız katılan emekli öğretmen Nezihe Delicioğlu, mutluluğunu gözyaşlarını içinde anlatıyor: "Yıllar sonra bu kadar kalabalıkla 1 Mayıs'ı burada kutlayabilmekten ötürü sonsuz bir heyecan duyuyorum. En büyük talebimiz özgürlük demokrasi barış. Bunun için de birlikte hareket etmek gerekiyor."
"Emeğin yanındayız, biz de işçiyiz"
Türk Tabibleri Birliği'nden (TTB) asistan hekim Perçem Orhan, "33 saat aralıksız çalışıyoruz. Asistan sayısı azalıyor, her gün daha fazla çalışmaya zorlanıyoruz. Hem eğitilemiyoruz, hem çok çalışıyoruz, hem yeterli para alamıyoruz. Emeğin yanındayız, biz de işçiyiz."
TMMOB kortejinden kimya mühendisi Selin Top, "Sosyal haklarımızdan yararlanamıyoruz, esnek çalışma özendiriliyor. Doğa tahrip ediliyor, kimse bizim fikrimizle ilgilenmiyor" dedi. (NV/EÖ)