Fotoğraf: AA
Uluslararası Af Örgütü'nün "Yunanistan: Şiddet, yalanlar ve geri itmeler" başlığıyla yayımladığı rapor, mülteci ve göçmenlere yönelik işkence, kötü muamele ve yasa dışı geri itmelere ilişkin yeni kanıtları ortaya koydu.
Raporda, Yunanistan sınır güçlerinin, AB hukuku ve uluslararası hukuk gereğince sahip oldukları insan hakları yükümlülüklerine aykırı olarak, mülteci ve göçmen grupları şiddetli ve yasa dışı şekilde gözaltına aldıktan sonra hızla Türkiye'ye geri gönderdiği belirtiliyor.
Yunanistan-Türkiye kara sınırında Evros bölgesindeki hukuka aykırı operasyonlara odaklanan rapor Yunanistan yetkililerinin karada ve denizde, insanları yasa dışı biçimde geri ittiğini belgeliyor.
Rapor, 21 vakada geri itilen 16 kişiyle gerçekleştirilen görüşmelere dayanıyor. Tanıklıklara göre hukuka aykırı operasyonların bin civarında kişiyi etkilediği tahmin ediliyor.
"Frontex, Yunanistan'daki faaliyetlerini askıya almalı"
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Göç Araştırmacısı Adriana Tidona yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Araştırmamız, şiddetli geri itmelerin, Yunanistan'ın Evros bölgesinde fiili sınır denetimi politikası haline geldiğini gösteriyor. Belgelediğimiz vakalarda, bazı kişilerin birden çok kez geri itilirken bazı durumlarda ise gayriresmi alıkoyma merkezleri aracılığıyla yapılan geri itilmeler söz konusu. Yaklaşık bin kişiyi etkileyen bu geri göndermeleri uygulamak için gerekli organizasyon düzeyi, Yunanistan'ın insanları yasa dışı biçimde geri göndermek ve bunu örtbas etmek için ne kadar ileri gittiğini gösteriyor."
Tidona, AB sınır güvenlik ajansı Frontex'i, Yunanistan'daki faaliyetlerini askıya almaya veya geri çekmeye çağırdı:
"Görüştüğümüz kişilerin hepsi, Frontex'in çok sayıda personel bulundurduğu bölgelerden geri itilmişti. Bu nedenle ajans, bizim ve diğer birçok insan hakları örgütünün belgelediği ihlallerden haberdar olmadığını iddia edemez. Frontex insan hakları ihlallerini önlemekle yükümlüdür; bunu etkin şekilde yapamıyorlarsa Yunanistan'daki faaliyetlerini geri çekmeli veya askıya almalılar."
"Şiddet, bazı durumlarda işkence söz konusu"
Uluslararası Af Örgütü'nün görüştüğü kişilerin büyük bir çoğunluğu, üniformalı Yunanistan yetkililerinin yanı sıra sivil giyimli olarak tarif ettikleri kişiler tarafından şiddete maruz bırakıldığını veya tanıklık ettiğini söyledi. Bildirilen şiddet vakaları arasında, bazı durumlarda ağır yaralanmalara yol açan sopa veya cop darbeleri, tekmeler, yumruklar, tokatlar ve itmeler var. Erkekler çoğunlukla aşağılayıcı ve saldırgan çıplak aramalara maruz bırakıldı ve bazı durumlarda aramalar kadınların ve çocukların gözü önünde yapıldı.
Rapora göre, birçok vakada, bildirilen şiddet vakaları, uluslararası hukukun insanlık dışı ve alçaltıcı muamele yasağını ihlal etti. İçerdikleri şiddet düzeyi ile aşağılayıcı veya cezalandırıcı maksat taşımalarından ötürü aynı zamanda işkence kapsamına giren vakalar mevcuttu.
Ağustos 2020'de dört kez geri itilen 25 yaşındaki Suriyeli Saif* Uluslararası Af Örgütü'ne, ikinci girişiminde birlikte seyahat ettiği grubun siyah giyimli, kar maskeli "askerler" tarafından tuzağa düşürüldüğünü ve Yunanistan-Türkiye sınırındaki Meriç Nehri kıyısına götürüldüklerini anlattı. Gruptaki iki kişi kaçmaya çalışmış ancak askerlerden biri tarafından durdurulmuş ve acımasızca dövülmüş. Birinin omurgasının kırıldığını düşünen Saif, "Kıpırdayamıyordu, ellerini bile hareket ettiremiyordu" dedi.
Geri itmeler yalnızca sınır bölgelerinde meydana gelmiyor. İnsanlar anakara Yunanistan'ın iç bölgelerinde de yakalanıp gözaltına alınıyor ve sonrasında yasa dışı bir biçimde geri gönderilmek üzere Evros bölgesine götürülüyor.
*Af Örgütü görüşmecilerin kimliğini gizli tutmak için isimlerin değiştirildiğini ifade etti. (KÖ)