Savcılıklar, ülke gündeminin parçası olan soruşturma kapsamlarına aldıkları gelişmelerle ilgili yayın yasaklarına başvurmayı sürdürüyor.
Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde üç askerin yaşamına mal olan saldırılar, önce “olay yeri ve olay yerinde askerlerin cenaze görüntüleri” ile sınırlı, ardından da soruşturma açılmasıyla birlikte genel bir yayın yasağına konu oldu.
Kars’ın Kağızman İlçesi’nde üç PKK’linin öldürülmesinin ardından yaşanan Yüksekova’daki saldırıyla ilgili yayın yasağı 28 Ekim’de genişletildi.
Sınırlı yayın yasağıydı, genel oldu
Yüksekova Sulh Ceza Hakimliği, Jandarma Uzman Çavuş Ramazan Gülle, erler Ramazan Köse ile Yunus Yılmaz’ın 25 Ekim’de Cengiz Topel Caddesi üzerinde öldürüldüğü olayla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“...Soruşturma kapsamı içinde kalan olayda şehit olan kişilere ilişkin ve olay içeriğine ilişkin her türlü sesli ve görüntülü, yazılı ve görsel medyadaki yayınlar ile internet ortamındaki bu kapsamdaki bilgilerin (Televizyon, radyo, gazete, haber ajansı, internet siteleri vb.) Basın Kanunu'nun 3. Maddesi ve Anayasa'nın 26. Maddesi uyarınca yayınlanmasının ve gösterilmesinin soruşturmanın sağlıklı işleyişi ve kamu düzeni, kamu ilkeleri uyarınca yasaklanmasına karar verilmiştir."
Yayın yasakları sistemli hal aldı
Türkiye’de yayın yasakları sistemli bir hal almaya başladı: Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nde çok sayıda insanın ölümüne neden olan bombalı saldırıyla ilgili haberlere, Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan Suriye güvenlik zirvesiyle ilgili sosyal medyaya yansıyan tapelere, Adana ve Hatay'da MİT'e ait olduğu iddia edilen TIR'ların durdurulmasına ilişkin haberlere, 17 Aralık 2013 hükümeti sarsan yolsuzluk soruşturmasına ve IŞİD örgütünce Musul Başkonsolosluğu’ndaki Türkiyeli yurttaşların kaçırılmasıyla ilgili haberlere de yayın yasağı getirilmişti.
TGC Bingöl yayın yasağını eleştirdi
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), son olarak, Bingöl’de iki polisin öldürülmesi olayıyla ilgili yayın yasağına başvurulmasını 15 Ekim’de yaptığı bir açıklamayla eleştirmişti. TGC açıklamasında, “Yayın yasağı halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına direkt bir müdahaledir. Yayın yasakları ülkemizde kural haline gelmiş ve ilk başvurulan yollardan biri olmuştur” denilmişti (EÖ).