Yıldız Teknik Üniversitesi’nden KHK ile şehir plancılarının ihraç edilmesine öğrencileri ve meslektaşları tepki gösterdi.
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 48 üniversiteden 330 akademisyen kamu görevinden çıkarıldı.
Bunların arasında Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde görev yapmakta olan Şube Yönetim Kurulu Üyeleri Doç Dr. Tuba İnal Çekiç, Ar. Gör. Caner Murat Doğançayır ve Ar. Gör. İrfan Emre Kovankaya da yer alıyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Elemanları, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu, Şehir Plancıları Odası Öğrenci Komisyonu ile YTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğrencileri ayrı ayrı yayınladıkları açıklamalarla bu ihraçlara tepki gösterdi:
Şehir Plancıları Odası: Hukuk dışı
Daha önce de yine OHAL KHK’ları ile aralarında üyelerimiz Ar. Gör. Fatma Gül Eryıldız, Ar. Gör. Veysi Altıntaş ve Ar. Gör. Deniz Kimyon’un da bulunduğu birçok meslektaşımız kamudan ihraç edilmiş, kendileriyle birlikte aileleri de hukuksuz bir şekilde cezalandırılmışlardır. Gelinen nokta, ülkemizde hukukun üstünlüğü ve demokrasi anlayışı bakımından endişe verici boyutların da ötesine geçildiğini, ne ironiktir ki 15 Temmuz 2016’nın ardından demokrasi söylemiyle ilan edilen OHAL'in sağladığı yetkilerle bambaşka hesapların görülmeye çalışıldığı anti-demokratik bir hukuk dışı düzenin yerleştiğini göstermektedir. Demokratik bir ülkede, çağdaş hukuk anlayışı çerçevesinde ve barış içinde yaşamayı; kamu yararı, özgür bilim, planlama meslek etiği ve meslektaş hakları için çalışmanın ön koşulu olarak kabul eden şehir plancıları olarak bütün bu haksız-hukuksuz süreç karşısında sessiz ve tepkisiz kalmayacağımızın bilinmesini isteriz.
Öğretim Elemanları: Kurum ve öğrenciler mahrum kalacak
Daha iyi bir yaşam inşa etmek için eğitim alan öğrencilerimize şehir planlama mesleğinin temel ilkelerinden olan kamu ve toplum yararını öğreten çalışma arkadaşlarımız bir gece yayınlanan kararnameyle görevlerinden uzaklaştırılmışlardır. Hukuki bir dayanaktan da yoksun olan bu ani karar bizleri hem şaşırtmış hem de üzmüştür. Bu sebeple kurumumuz ve öğrencilerimiz bu nitelikli bilim insanlarından mahrum kalmıştır. Ayrıca bu arkadaşlarımız eğitim ve planlama gibi kamu hizmeti alanına giren mesleklerini icra etme haklarını ve yurt dışına seyahat özgürlükleri gibi temel vatandaşlık haklarını kaybetmişlerdir. Bu haliyle bu süreç bir işten atılma süreci olarak değil, kamu ve toplum yararını zedeleyen bir süreç olarak tanımlanmak durumundadır.
Öğrenciler: Üniversitenin geleceğini tehdit ediyor
Görevine son verilen Şehir ve Bölge Planlama bölümü hocalarımız üniversitemizde kamu yararına çalışmalar yürüten bilimi ve yaşamı savunun akademisyenlerimizdir. İhraç edilen akademisyenler ile beraber üniversitelerimizin içi boşaltılmakta ve niteliksiz hale dönüştürülmektedir. OHAL koşullarında KHK’ler ile her geçen gün artan ihraçlar ile beraber üniversiteler bilim üreten , özerk ve demokratik kurumlar olmaktan çıkmaktadır. OHAL koşulları ve çıkartılan KHK’ler üniversitelerimizden aydın ve demokrat hocalarımızı uzaklaştırma bilim insanlarını cezalandırma aracı olarak kullanılmaktadır. Bu toplu kıyımlar sadece ihraç edilenleri değil üniversitelerin geleceğini de tehdit etmektedir.
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen Kanun Hükmünde Kararname'lerin (KHK) beşi ile 112 üniversiteden toplam 4811 akademisyen ihraç edildi. Bu akademisyenlerden 16'sı başka bir KHK ile göreve iade edildi. (NV)