İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve Ankara Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, erişime kapatılan sosyal paylaşım sitesi Youtube’un erişime açılabilmesi Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu.
Akdeniz ve Altıparmak AYM’ye sundukları dilekçede Youtube’un erişime kapatılmasının ifade özgürlüğü önünde engel teşkil etmesinin yanı sıra kişilerin bilgi alma hakkını da engellediğine vurgu yaptı.
Öte yandan, YouTube da Türkiye’de erişim engelinin kaldırılması için avukatı, Gönenç Gürkaynak aracılığıyla AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
“Hukuki kapsamda böyle bir işlem yapılamaz”
Akdeniz ve Altıparmak’ın dilekçesinde özetle şu ifadelere yer verildi:
“27.03.2014’te YouTube ‘seçim güdümü’ isimli bir hesapta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in Suriye politikası hakkındaki görüşmelerinin ses kayıtlarının yayınlanmasının ardından aynı tarihte Youtube.com sitesine Türkiye'den erişim engellenmiştir.
“Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, söz konusu kayıtların tutulması ve paylaşılması ‘casusluk faaliyeti’ olarak yorumlanmıştır.
“Kapatılma gerekçesinin Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesinin 5651 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1/b bendi (25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar) olduğu anlaşılmıştır.
“Mahkeme kararları 5651 Sayılı Kanunun 8. maddesine dayanmamaktadır. Çünkü karara konu olan videoların hiçbiri anılan hükümde sayılan katalog suçlar kapsamında değildir. Gerekçesi siyasal anlamda ne kadar güçlü olursa olsun, hukuki olarak bu kapsamda bir işlem yapılması mümkün değildir.
“Anayasa ihlali”
“Youtube dünya çapında 100 milyonlarca kişinin video, görüntü, şarkı vs. paylaştığı, ayda bir milyardan fazla kişi tarafından ziyaret edilen popüler bir sitedir. Sitenin Türkiye'de de milyonlarca kullanıcısı olduğu tahmin edilmektedir.
“Youtube üzerinden bilimsel, görsel ve sanatsal bilgi, haber, düşünce ve eser paylaşımı yapılmaktadır. Dünya çapında birçok haber kanalı da Youtube üzerinden haber yayını yapmaktadır.
“Dolayısıyla, YouTube demokratik toplumun temellerinden olan ifade özgürlüğünün en etkin kullanıldığı platformlardan birisi haline gelmiştir. Bu nedenlerden dolayı, sitenin Türkiye'den erişime engellenmesi hem bilgiye ulaşma imkanını hem de bilgiyi yayma imkanını ciddi şekilde zedelemiştir.
“Başta Anayasanın ‘Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar’ hükmüyle ifade edilen ifade özgürlüğü, hem 27. maddesinde korunan bilim ve sanat özgürlüğü, hem de 28. maddede korunan basın özgürlüğü ihlal edilmektedir.
“Fikirler anayasal güvence altında”
“Yakın tarihte bir başka sosyal medya platformu Twitter’a da erişim TİB tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve bazı mahkemelere verilen kararlara istinaden koruma tedbiri uygulanarak engellenmiştir.
“AYM, milyonlarca kullanıcısı olan bir sosyal paylaşım sitesine erişimin engellenmesinin bu kişilerin demokratik toplumun temellerinden olan ifade özgürlüğünü sınırlayıcı etkisi dikkate alındığında, bu tür sınırlamaların hukuka uygunluğunun acilen denetlenmesi ve hukuka aykırılık tespiti halinde sınırlamanın hemen kaldırılmasının demokratik hukuk devleti açısından bir zorunluluk olduğunu belirtmiştir.
“Mahkeme söz, yazı, resim veya başka ifade araçlarının düşünceyi açıklama ve yaymak için kullanılabileceğini ve tüm bu araçların anayasal korumadan faydalanması gerektiğinin altını çizmiştir.
“İfade özgürlüğü kapsamında”
“Aynı kararda mahkeme ‘İnternetin sağladığı sosyal medya zemini kişilerin bilgi ve düşüncelerini açıklama, karşılıklı paylaşma ve yaymaları için vazgeçilmez niteliktedir. Bu nedenle düşünceyi açıklamanın günümüzde en etkili ve yaygın yöntemlerinden biri haline gelen internet ve sosyal medya araçları konusunda yapılacak düzenleme ve uygulamalarda devletin ve idari makamların çok hassas davranmaları gerektiği açıktır’ demektedir.
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de internet yayımcılığını ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmektedir.
“Sansür mümkün kılınıyor”
“Erişim engelleme uygulaması ifade özgürlüğü hakkını iki yönlü olarak sınırlandırmaktadır. Bir yandan, Youtube’ta bugüne kadar paylaşılan tüm içeriğe erişim engellenmekte, bir yandansa bundan sonra paylaşılacak olan milyarlarca içeriğe erişim engellenmektedir.
“Kararın bu ikinci yönü, Anayasa'da mutlak olarak yasaklanmış olan sansürü mümkün kılmaktadır.
“Anayasa'nın 13. maddesine göre temel hak ve özgürlüklere ilişkin sınırlandırmalar kanunla öngörülmeli ve sınırlamalar kanuna uygun olmalıdır. Kanunda öngörülmeyen bir sınırlama nedeni, ne kadar yüksek menfaatleri koruduğu iddia edilirse edilsin temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması için gerekçe olamaz.
“Bilgiler gizli değil”
“Koruma tedbirlerinin, bir yabancı şirketi tehdit amaçlı kullanılması gibi bir olasılık söz konusu değildir. Youtube'un istenilen videoları çıkarmadığı için erişime engelleme kararının verilmesi, aslında ortada bir koruma tedbiri olmadığını göstermektedir.
“Eğer amaç bir suçun işlenmesinin engellenmesi ise 5651 sayılı Yasanın 8. maddesi mahkemelere bu yönde bir yetki vermemektedir.
“Eğer kararın amacı milli güvenlik için önemli bilgilerin Youtube’ta yayımlanmasıysa, artık bu yönde bir kararın anlamı kalmamıştır. Çünkü artık bu bilgiler gizli değildir. Türkiye'den milyonlarca insanın bu bilgilere ulaşmış olması bir yana, sitenin Türkiye'den erişime engellenmiş olması, bu videolara başka sitelerden ve yurtdışından ulaşılmasını engellememektedir.
“Bu uygulamanın bir başka sonucu şudur. Mahkeme, erişim engelleme kararını belirsiz bir süre için vermiştir. Eğer Youtube istenilen videoları çıkarmazsa, hiçbir yargılama yapılmayacak bir ceza davası yüzünden ebediyen erişime engelli kalacaktır. Böylesi bir müdahalenin ifade özgürlüğü hakkının özüne dokunacağı şüphesizdir.” (EKN)