Türk Tabipleri Birliği ve Muğla Tabip Odası, devam eden orman yangınları ile ilgili sahadan edindikleri izlenimleri kamuoyu ile paylaştı.
Muğla Tabip Odası'nda güncel değerlendirmelerin paylaşıldığı basın toplantısında "Yönet(e)meme, salgında olduğu gibi yangınlarda da görülüyor" denildi.
Heyet alanda incelemede bulundu
Muğla Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mehmet Akarca, TTB Merkez Konseyi ve Muğla Tabip Odası yöneticilerinden oluşan heyetin orman alanlarında incelemelerde bulunduğunu, belediye başkanları ve koordinasyon merkezlerinde görüşmeler yaptığını; devlet hastanelerindeki sağlık emekçilerini ziyaret edip görüş alışverişinde bulunduğunu aktardı.
"Sağlık çalışanları çok daha zor günler yaşadı"
Muğla Tabip Odası Başkanı Dr. Cafer Şahin, pandeminin üzerine yangın nedeniyle sağlık çalışanları olarak çok daha zor günler yaşadıklarını söyledi. Şahin, "Bir hekimin 400 hasta baktığı, sağlık personeli yetersizliğinin had safhaya ulaştığı, iş yükünün dayanılmaz noktaya geldiği, istifa ve emeklilik yönelimlerinin arttığı bir tablo ile karşı karşıyayız" diye konuştu.
"Yangın bir halk sağlığı sorunu"
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da yaşamını yitiren tüm canlıların acısını hissettiklerini söyledi.
İktidarın salgındaki yönetmeme ve idare etme tutumunun bir benzerinin yangın felaketinde de görüldüğünü ifade eden Korur Fincancı, buna karşın çok güçlü bir toplumsal dayanışma örüldüğünün altını çizdi. Korur Fincancı sözlerine şöyle devam etti:
"Salgın bir halk sağlığı sorunudur. Yangın bir halk sağlığı sorunudur. Ama yönetmeme ve idare etme anlayışı daha büyük bir halk sağlığı sorunudur. Bu iktidar hepimizin sağlığını bozan adımlarla yürümektedir ve doğadaki tüm canlıların yaşamlarını tüketerek hızla ilerlemektedir. Tükenmemenin ve var olmanın yolu dayanışmadır. Yönetmediklerinin farkındayız ve buna karşı toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi sürdüreceğiz."
Sağlık Müdürlüğü görüşmeye olumlu yanıt vermedi
TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut'un okuduğu ortak açıklama ise özetle şöyle:
"5-8 Ağustos 2021 tarihleri arasında TTB geniş heyetlerle Antalya ve Muğla'da incelemelerde bulunmuş; sağlık alanında sorunlara dair oda yöneticilerimizle birlikte yerel yöneticiler, koordinasyon merkezleri sorumluları ve hastane ve ASM'lerde çalışan hekimlerle görüşmüştür. Sağlık müdürlüğü ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Koordinasyon Merkezi ile de görüşme talep edilmiş; ancak olumlu sonuç alınamamıştır. Yapılan görüşme, incelemelerimiz sonucu görülen eksiklik ve uyarılarımızı kamuoyu ile de paylaşmak isteriz.
"Yaşanan yangınlar, insanlar gibi doğal yaşamdaki birçok canlının ve ağaçların da zarar görmesine sebep olmuştur. Son bir ayda meydana gelen yangınlarda şu ana kadar Sağlık Bakanlığı verilerine göre 9 kişi hayatını kaybetmiştir. Yaşadığımız yangınlar; doğaya kulak asmayıp, küresel ve yerel verdiğimiz zararların karşımıza çıkardığı iklim krizinin ve diğer doğa tahribatlarının kötü sonuçlardan biridir. İklim krizi artık geri dönülmez aşamaya ulaşmıştır. Yangınlara karşı hazır olunmadığı; AFAD'ın yangınlara dönük yeterli deneyim ve birikiminin olmadığı yerel yöneticilerce tarafımıza iletilmiştir. Kriz koordinasyon merkezleri için merkezi iktidarın yerel yönetimlerle birlikte çalışmaya direnç göstermesi, yaşanan sorunları daha da zorlaştırmış; halen de zorlaştırmaktadır.
"Orman yangınları aynı zamanda ciddi bir hava kirliliği yaratmış ve halen halk sağlığı açısından ciddi bir risktir. Halkın kendini koruyacağı uygun maskeler hızla ve parasız dağıtılmalıdır.
"Kısa ve uzun vadede olası akciğer hasarları"
"Kısa ve uzun vadede olası akciğer hasarları için Sağlık Bakanlığı'nın koruyucu ve önleyici hazırlıklarını hızla yapıp kamuoyuyla paylaşması gereklidir. Yangının çok yakınlarına geldiği termik santrallerde herhangi bir hasarın olup olmadığı; hasar varsa hangi alanlarda olduğu; bu bölgelerde asbestin herhangi bir bina ya da araçta kullanılıp kullanılmadığı; asbestin herhangi bir şekilde havaya karışıp karışmadığı hızla kamuoyu ve bilim insanlarıyla paylaşılmalıdır. Asbest kullanımı olan herhangi bir bina ya da araç varsa yangın sonrası dönemde hızla bilimsel yöntemlerle kaldırılmalıdır. Günlük hava ölçüm raporları, olası her risk parametresini de içerecek şekilde paylaşılmalıdır.
"Pandemi döneminde yangın alanlarında boşaltılan bölgelerdeki insanların nakilleri ve barınmalarında da COVID-19 önlemlerinin göz ardı edilebildiği görülmüştür. Yangına müdahale eden ekiplerin büyük kısmının uygun maske ve kıyafetleri olmadığı/kullanmadığı görülmüştür. Gönüllü ekiplerin koordinasyonu, koruyucu ekipmanları ve profesyoneller tarafından yönlendirilmesinde de eksikliklerin olduğu bölgeler görülmüştür.
"Yaşanan bunca hayati eksiğin yine yangın alanında çalışan emekçilerin özverileriyle çözülmeye çalışıldığı görülmektedir. Salgınla mücadelede olduğu gibi, yangınla mücadelede de yönetemeyen bir iktidar ve toplum sağlığı için çabalayan emekçiler çelişkisi önümüzde durmaktadır. Ancak emekçilerin kendilerini pandemi; yangınların kısa ve uzun süreli sağlık sorunları konusunda korumalarını, koruyucu ekipmanlarını kullanmalarını bir kez daha rica ediyoruz."
(AÖ)