YÖK, Milli Eğitim Bakanlığı'na sunduğu yasa taslağı önerisini açıkladı. Akademi bileşenleri önerinin hazırlık aşamasında kamuoyuna açıklanan halini üniversiteleri şirketleştirip, öğrencileri müşteri haline getirdiği ve iş güvencesini ortadan kaldırdığı gerekçesiyle eleştirmişti.
bianet'e konuşan Eğitim-Sen 6 No'lu Üniversiteler Şubesi Yürütme Kurulu üyesi ve Marmara Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Meryem Kurtulmuş, önerinin ruhunun değişmediğini ve eleştirilerin dikkate alınmadığını söyledi:
"Üniversiteleri meslek eğitimi yapılan yerler olarak görüyorlar. Yasa da buna yönelik. Üniversiteler sadece meslek eğitimi verilen yerler değil, öğrencilere sorgulayıp eleştirmeyi öğretiyor. Üniversitenin bu yönü tırpanlanıp sadece meslek eğitimi yapılan yerler yaratılmak isteniyor."
" Taslağın ruhu değişmemiş. Taslak metinde, bizim eleştirileri geçiyorum, kendi yaptıkları çalıştaylardaki eleştirileri bile dikkate almadıklarını görüyoruz. Taslak önerisinin tartışmaya açılmış gibi yapılmasının demokrasi oyunu olduğunu söylüyorduk; öyle de oldu. Daha öncekinde yer almayan bazı maddelerin de bulunduğu bu öneri daha da kötü."
Yüksek lisans ve doktorada azami süre
Kurtulmuşun bahsettiği maddelerden biri yüksek lisans ve doktora programları ile ilgili. Daha önceki öneride yer almayan maddeye göre yüksek lisansı azami üç yıl, doktora programını ise azami altı yıl içinde tamamlamayanlara, tez aşamasında olmak kaydıyla, bir yıl ek süre verilecek. Bu süre sonunda da başarılı olamayanların öğrencilikle işliği kesilecek.
52. madde ise devlet yükseköğretim kurumlarında ilan edilen öğretim üyesi kadrosuna başvurmak için doktoranın tamamlandığı yükseköğretim kurumunun bulunduğu il dışındaki bir devlet yüksek öğretim kurumunda en az iki yıl süreyle öğretim üyesi olma şartı getiriyor.
Vergi rekortmeni yerine mali destekçi
Kasım'da açıklanan öneride en çok tartışılan Üniversite Konseyleri, MEB'e verilen öneride de yer alıyor. Tartışmalara neden olan "en yüksek gelir vergisi ödeyen kişi" maddesi bu öneride "üniversiteye mali destek sağlayan veya üniversite mezunları arasından seçilen üç kişi" şeklinde yer alıyor.
Kurtulmuş, bu maddedeki değişikliğe rağmen üniversiteleri şirketleştirilip, öğrencileri müşteri haline getirecek be iş güvencesini tamamen ortadan kaldıracak maddelerin korunduğuna dikkat çekiyor.
Üniversiteleri şirketleştiren ilkeler korunuyor
Kasım 2012'de açıklanan öneride temel ilkeler "akademik ve bilimsel özgürlük, kurumsal özerklik, çeşitlilik, şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık, rekabet ve kalite" olarak sıralanmıştı. Kurtulmuş, katıldığı bir söyleşide bu ilkelerin üniversiteleri şirketleştireceğini söylemişti.
MEB'e gönderilen öneride ilk altı madde aynı şekilde yer alırken rekabet ilkesi "bilimsel rekabet" olarak değiştirildi. Metinde iki de yeni ilke yer alıyor: "Eşitlik" ve "ayrımcılık yasağı".
Özel üniversitelerin yolu açılıyor
MEB'e sunulan öneride Anayasa'nın 130. maddesindeki vakıf ve devlet eliyle kurulan üniversiteler ayrımı ifadesinin kaldırıldığı görülüyor. Kurtulmuş, bu değişikliğin özel üniversitelerin açılmasını kolaylaştıracağını belirtti.