Prof. Dr. Yeşildere, Aydınlık ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) hazırladığı yeni üniversite yasası taslağını değerlendirdi.
Taslağı genel anlamda olumlu bulduklarını belirten Prof. Dr. Yeşildere, "Yasa taslağı demokratik yapılaşmaya açık. Eksikleri tamamlandıktan sonra yasalaşırsa üniversite aydınlığa doğru gidecek" dedi.
Prof. Dr. Yeşildere, taslağın oluşturulması sürecine öğrencilerin katılmamasını ve taslakta paralı öğrenci alımına olanak tanıyan düzenlemeleri eleştirdi.
"Üniversite bilgi üretmiyor"
Yüksek Öğretim Kanunu'nun değiştirilmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Yeşildere, "YÖK 12 Eylül'de egemen olan otoriter, totaliter ve hiyerarşik yapıların son kalan örneklerinden. Geçen 22 yılda bu yapı meyvelerini de verdi. Bu yasa nedeniyle, üniversite aydınlanmacı yapısından uzaklaştı ve bilgi üretme görevini yerine getiremedi" diye konuştu.
Yeşildere, bu yapı karşısından üniversitenin içindeki bilim insanlarının da görevlerini yerine getirmediklerini, sorgulamayan, tartışmayan, öğrenciyle ilişki kurmayan, otoriteye bağımlı öğretim üyelerinin sistemde varolduğunu söyledi.
Şimdiye kadar bu konuda değişiklik yapmak üzere ortaya çıkanların bunu başaramadığını belirten Prof. Dr. Yeşildere,ilk kez kararlı bir tutumla değişikliğe gitme isteğinin gözlendiği söyledi; "Taslağı genel anlamda olumlu buluyorum" dedi.
"Taslakla şeriat gelmez"
Taslağa karşı çıkan çevrelerin "esas amaç şeriatı getirmek" dediklerini ancak taslağın demokratik bir nitelikte olduğunu belirten Yeşildere, "Eğer bu taslakla şeriat gelecekse, bu yasayı işleten kişiler şeriatı istedikleri için olur" dedi.
Yeşildere, üniversitede bu yönde yaşanan kadrolaşmanın da YÖK'ün ürünü olduğunu belirtti, "Taslak demokratik yapılaşmaya açık ve üniversite aydınlığa doğru gidecek" diye konuştu.
Taslakta değiştirilmesi gereken yanlar olduğunu belirten Yeşildere, "Bu değişiklikler gerçekleşirse, üniversite, bilimin özgürce üretildiği, yönetimi ve işlerliği özerk, bağımsız ve demokratik bir yapı haline gelecek" dedi.
Yönetim değil eşgüdüm
Yeşildere, taslakla ilgili eleştiri ve önerilerini şöyle sıraladı:
* Yeni yasa taslağı ile YÖK kaldırılarak bir eşgüdüm ve planlama birimi oluşturulacak. Üniversitenin bütününe ilişkin kararları demokratik yöntemlerle oluşacak bir "üniversiteler arası kurul" alacak. Rektör ve dekanlar, tek söz sahibi ve karar alan kişiler yerine, kurulların kararlarını uygulayan yöneticilere dönüşecek.
* Taslak Öğretim Üyeleri Derneği'nin, çeşitli kişi ve kurumların katkısıyla oluşturuldu. Ancak, resmi yollarla öğrencilerin katkısı alınmadı.
* Milli Eğitim Bakanı, sanal ortam aracılığıyla 20 bin öğrencinin değerlendirmesinin alındığını söylüyor. Taslakta yer alan düzenlemeler gerçekleşirse, öğrenciler de üniversite yönetimine katılacak.
Öğrenci birlikleri konfederasyonlaşmalı
* Bu katılımın temsilcilik yoluyla olması yanlış. Fakülte ve üniversitelerde kurulacak öğrenci birliklerinin konfederasyonlaşması yoluyla bu katılımın sağlanması daha doğru olur.
* Üniversitenin öğrencilerden topladığı harçlardan öğrenci birliklerine de pay verilmesi gerekir. Öğrencilerin bağımsız örgütlenmesi gerekli.
* Temel, eğitimin ücretsiz olması. Eğitim devletin görevidir ve bunun için genel bütçeden ayrılan pay mutlaka artırılmalıdır. Taslakta yer alan ve paralı öğrenci alımına olanak tanıyan düzenlemeler, eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırır, öğrencileri böler ve ikiliklere yol açar. (BB)