bianet, YÖK Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nde üç maddede yapılan değişikliği Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Yrd.Doç.Dr. Timuçin Köprülü ile konuştu.
Köprülü, değişikliğin muhalif öğrenciler başta olmak üzere tüm öğrencileri zor durumda bırakacağını belirtirken, okuldan uzaklaştırmaya dair maddenin hukuka aykırı olduğunu söyledi.
YÖK Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nin üç maddesindeki değişiklik bugün Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Üniversitede bildiri dağıtmak kınama cezası kapsamına alındı, soruşturma süresince öğrencilerin üniversiteye girmesi de engellenebilecek, yükseköğretim kurumundan iki yarıyıl için uzaklaştırma cezasını gerektiren disiplin suçlarıyla ilgili maddeye “Suç sayılan eylemleri işlemek” ifadesi eklendi.
Köprülü bu değişikliler için “Var olan sıkı disiplin mevzuatına birkaç vida daha takılarak daha da sağlamlaştırıldığı görülüyor” deDİ.
“Soruşturmaların çoğu hukuka aykırı yapılıyor”
“Soruşturmanın yapılış şekli”ni düzenleyen maddeye yeni eklenen fıkra şu şekilde:
“Soruşturmacılar; zaruri gördükleri takdirde soruşturma süresince, soruşturulan öğrencilerin yükseköğretim kurumu binalarına girmesinin yasaklanması hususunda karar verilmesini disiplin soruşturmasını açmaya yetkili merciden isteyebilirler.”
Köprülü, "üniversitelerdeki disiplin soruşturmalarının büyük çoğunluğunun hukuka aykırı bir biçimde yapıldığını" söyledi.
"Bir ya da iki yarıyıl uzaklaştırmalarda kararın yargıya götürülmesi disiplin cezasının infazını engellemiyor. Yargının iptal kararı verdiği hallerde de olan sene ya da dönem kaybeden öğrenciye oluyor. Yürürlükten kaldırılan Disiplin Yönetmeliği'ne göre karar tesis edildiğine bile şahit oldum. Bu konuda çok eksikler var. Bu eksikliklerin cezasını da öğrenciler çekiyor."
"Amacı, süresi, sınırları belli değil"
Köprülü'nün soruşturmalarla ilgili yeni değişikliğe dair yorumları şu şekilde:
* Bunun bir tedbir olduğunu görüyoruz. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda da temel hak ve özgürlüklere müdahale eden tedbirler var ancak bunların sıkı yazılı şartları var ve ulaşılmak istenen amaç belli. Burada öğrencinin kurum binalarına girmesinin yasaklanmasının şartları, amacı nedir bu belli değil. Soruşturmanın selameti mi, tanıkları etkileme mi? Eğer amaç buysa tanığı kurum binası dışında etkilemek daha kolay.”
* Değişiklik ‘zaruri görmek’ ifadesiyle soruşturmacının eline güçlü bir silah veriyor. Bu zaruretin ölçüsünü soruşturmacı ve yetkili merci tayin ederken mutlaka bir gerekçe ortaya koymak zorunda. Bence zaruri demekle işin içinden çıkılamayacak. Eğitim hakkının kullanılması keyfi bir ölçütle soruşturmacı ve yetkili makama bırakılıyor.
* Yükseköğretim kurumu binaları hangileri? X üniversitesi hukuk fakültesi öğrencisi hakkında açılan soruşturmada X üniversitesi binalarına giriş yasağı konduğunda, bu öğrenci hastalandığında o üniversitenin tıp fakültesine ya da medikosuna gidemeyecek mi? Ya da yasağa rağmen girerse ne olacak? Bu yasak nasıl denetlenecek? Fakülte kapılarına öğrencilerin resimleri mi asılacak? Bunun yapılması öğrencinin teşhiri olacaktır ki küçültücü bir muamele olarak değerlendirilebilecektir.
* Ne kadar süreyle girişin yasaklanacağı belli değil. Sanık öğrenci ifadesini verinceye kadar mı? Binaya girişi yasak öğrenci nasıl ifade verecek? Fezleke yazılıncaya kadar mı? Disiplin amirine gönderilme evresine kadar mı? Disiplin cezası kesinleşinceye kadar mı? Disiplin cezasına itirazın mümkün olduğu hallerde buna itiraz süresi buna dahil olacak mı? İtiraz etmek isteyen öğrencinin binaya alınmaması gibi bir komik durum ortaya çıkacak.”
* Sınav zamanı soruşturma geçiren öğrenciye uygulandığında öğrenci sınavlara da giremeyecek. Bunun telafisinin nasıl olacağı da belirsiz.”
* Öğrenci Disiplin Yönetmeliği, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 54.maddesine göre çıkarıldı. Yani dayanağı bu kanundur. Yaptığınız bir yönetmelik veya bir yönetmelik değişikliği dayanak kanuna aykırı olamaz. 2547 sayılı Kanunun 54. Maddesine bakıldığında öğrencilerin okuldan uzaklaştırılmalarına dair bir düzenleme bulunmuyor. Özetle yönetmelik değişikliği 2547 sayılı Kanuna aykırı.
Bildirgenin ertesi gün gelen yasak
YÖK’ün dün yayınladığı “Akademik Özgürlük Bildirgesi”nde “Üniversite yerleşkeleri öğrencilerin kendi görüşlerini rahatlıkla ifade edebilecekleri güvenli ortamlar olmalıdır” maddesi de yer alıyor. Köprülü, bu maddeyi hatırlatıyor:
“Peki izinsiz bildiri dağıtmak neden disiplin suçu haline getiriliyor? Bir öğrencinin ya da öğrenci topluluğunun bildiri dağıtması ifade hürriyetinin bir görünümü. Siz bunu izne bağlıyorsunuz.
“ Buraya izin şartı konulunca rahatlıkla görüş ifade edilmiş olmuyor. Bir bildirinin içeriğini üniversite idaresinin takdirine bırakmak hele bu dönemde pek çok bildirinin süzgeçten geçmeyeceği anlamını taşıyor. Burada rahatlayacak tek makam da bildirinin yayılmasını engelleyerek üniversite yönetimi olacaktır.Yapılan değişik üniversitelerde özgürlüğü genişletici bir yanı kesinlikle olmayan belirsiz bir düzenlemedir." (BK)