“Yıllardır genel ve yerel seçim izlemesi yapıyoruz, Zaman içinde kadın aday sayılarına bakıldığında çok da değişen bir durum olmadığını görüyoruz. Kadın Koalisyonu olarak biz de seçim izleme çalışmaları çerçevesinde partilerin tüzük ve yönetmeliklerini, aday listelerini toplumsal cinsiyet açısından inceliyoruz. Durum pek de iç açıcı değil.”
Kadın Koalisyonu’ndan İlknur Üstün, yere seçimler yaklaşırken, kadınların siyasete katılımını böyle yorumladı.
Parlamentolar Arası Birlik (IPU) her ay, 193 ülkedeki kadınların siyasi katılımını inceliyor ve bulgularını kamuoyu ile paylaşıyor. IPU son olarak 1 Aralık 2018’de 193 ülkenin meclislerindeki kadın oranlarının sıraladığı raporunu açıkladı. Rapora göre, yüzde 18.3 olan kadın milletvekili oranı on yılda yüzde 5.8’lik artış gösterdi.
TIKLAYIN – IPU geçmiş raporları
IPU raporuna göre, Dünya devlet başkanlarının yüzde 5.6’sı kadın. On ülkede görev yapan kadın devlet başkanlarının altısı Avrupa ülkelerinde.
Ruanda, Küba ve Bolivya’da kadınlar çoğunlukta
193 ülke meclisinin 190’ında erkekler, sadece üçünde kadınlar çoğunlukta. Kadınların siyasi temsilinin mecliste yüzde 50’yi geçtiği üç ülke Ruanda (yüzde 61.3), Küba (yüzde 53.2) ve Bolivya (yüzde 53.1).
Kadın milletvekillerinin erkek milletvekillerine oranı yüzde 40’ın üstünde olan ülke sayısı ise sadece on. Bu ülkeler, Meksika, Grenada, Namibya, İsveç, Nikaragua, Kosta Rika, Güney Afrika, Finlandiya, Senegal ve Norveç. Dünyada kadınların siyasi katılımının bölgesel dağılımında mecliste cinsiyet eşitliğine en yakın olan ülkeler ise İskandinav ülkeleri.
Türkiye’de meclisin yüzde 17.4’ü kadın
193 ülke arasında Türkiye 118. sırada. Türkiye’de 596 koltuğun 104’ünü alan kadınların meclisteki oranı yüzde 17.4. Kabinede ise bakanların on dördü erkek, ikisi kadın.
TIKLAYIN - Siyasette Kadınların Dünya Haritası
31 Mart 2019'unda yapılacak yerel seçimler için ise siyasi partilerce açıklanan aday listelerindeki kadın aday sayısı oldukça düşük. Aday açıklama işlemi tam olarak bitmediği için siyasi aprtiler kadın aday sayısını tam olarak veremiyor. Ancak, 9 Ocak 2019 Çarşamba günü, Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu'ndan yapılan yazılı açıklamada,siyasi partilerin açıkladığı belediye başkan adaylarından bin 307'sinin sadece 56'sının kadın olduğuna dikkat çekildi.
TIKLAYIN - "Seçimlerde Daha Çok Kadın Aday Gösterilsin"
Kadın Koalisyonu’ndan Üstün, bu oranları, kadınların karar organlarından sistematik olarak dışlanmasının, Türkiye’nin ve pek çok ülkenin toplumsal cinsiyet eşitliğine dair siyasi kararlılıktan yoksunluğunun göstergesi olduğunu söyledi:
“Kadınlar aday listelerine koyulmazsa, tabii karar organlarında kadın oranı düşük olur. Kadınlara partinin seçimi kazanamadığı yerelin listesinde yer veriliyorsa kadınlar tabii karar mekanizmasında yer alamaz. Listeleri kadınların da olduğu komisyonlar değil, parti liderleri ya da kurmayları belirliyorsa elbette kadınların oranı düşük olacak. Kadınların adaylığını teşvik edici, destekleyici özel çabalar, çeşitli yöntemlerin geliştirilmesi, kadınların siyasete katılmalarının önündeki engelleri kaldıracak düzenlemelerin gerçekleştirilmesi gerekiyor diye diye kadınların dilinde tüy bitti.
Siyasi partilerde inanılmaz bir kadın emeği, kadın gücü var. Partileri iktidara taşıyor. Ne yazık ki parti yapılanmasında bu güç politika oluşturma, karar verme süreçlerine yansıyamıyor. Kadınları dilinden düşürmeyenler, partilerinin karar organlarında, Meclis’te ya da yerel meclislerde partilerinden kadınların azlığını da dert etmiyorlar.
Dahası kendi cinsiyet politikalarıyla, memlekette toplumsal barışın, demokrasinin koşulları arasındaki ilişkiyi kurmuyorlar. Kadınları görmeyen, sesini işitmeyen, kadınları da kadınların hayatlarını da dışarda bırakan bir siyasetin eşitlik ve adalet sağlaması düşünülemez."
“Kadın aday sayısında değişen çok da bir şey yok”
Yıllarca kadınların karar mekanizmalarında yer alması için kampanyalar yürütüldüğünü, siyasi partilere baskı yapılmaya çalışıldığını hatırlatan Üstün, kadın aday sayılarında ciddi bir değişiklik olmadığına dikkat çekti:
“Kadınlar ve siyaset ilişkisi genellikle seçim dönemlerinde ve aday listeleri odağa alınarak gündeme taşınıyor. Oysa kadınlar uzun yıllardır kesintisiz bir biçimde siyasal katılım mücadelesi veriyorlar. Sadece aday listelerinde olmaktan, temsil edilmekten söz etmiyorlar, hayatları ve yaşadıkları yerlerle ilgili tüm politika, uygulama süreçlerine katılmaktan söz ediyorlar. Mekanın planlanmasından sokağın ışıklandırılmasına ulaşım koşullarından yeşil alan oranına, kreş ya da sebze meyve pazarı nın açılmasına kadar…"
"Kadınların dahil olmadığı politikalar hayatı cennet yapmıyor"
"Ben bu anlamda verdiğimiz mücadelenin çok ciddi yol aldığını düşünüyorum" diyen Üstün, kadınlarla birlikte oluşturulmayan yerel politikaların kadınların hayatını cennete çevirmediği beirtti.
‘Çok iyi niyetle’ bile olsa kadınlar hakkında kadınlara rağmen yapılanlar kadınların hayrına olamıyor. Bunun somut pek çok örneğini vermek mümkün. Bugüne kadar siyasi partilerden henüz yerel politikalara, bunların kadınların da katılımını sağlayacak mekanizmalara dair bir şey duymuş değiliz.
Kadınlar bu yolla gündelik hayatımızı belirleyen politika ve uygulamalara katılımın koşullarını zorluyorlar. Çoğu zaman sil baştan duygusu verse de. Bu çabaları ve katılımın gerçekleştiği yerlerdeki dönüşümü belediye de kadınlar da görüyor, biliyor. Bu seçimden seçime yapılan bir şey değil.”
"Herkes umut olabilecek"
Kadın Koalisyonu’nun seçim izleme çalışmaları çerçevesinde partilerin tüzük ve yönetmeliklerini, genelgelerini, aday listelerini toplumsal cinsiyet açısından incelediğini söyleyen Üstün, raporun kısa bir zaman sonra açıklanacağı bilgisini paylaştı ve ekledi:
“Durum çok iç açıcı değil. Kadınlar, eşit bir biçimde var olabilmenin, bunun için ortak hayatı birlikte örgütleyebilecek alanı açmanın mücadelesini veriyorlar. Bunu kendilerini dışlayan siyaset yapma biçiminden başka yollarla. Gerçekten ‘herkes’ için umut olabilecek.”
İllknur Üstün hakkında Kadın Koalisyonu üyesi. Ankara Üniversitesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Aynı üniversitenin kadın çalışmaları yüksek lisans bölümüne özel öğrenci olarak devam etti. Çeşitli kadın örgütlenmeleri içinde aktif yer alıyor. Ankara Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) başkanlığını yaptı; Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinatörlüğünü ve Kadın Koalisyonu Koordinatörlüğünü yürüttü. Toplumsal cinsiyet ve yerel siyaset üzerine çalıştı. 2015'te yayın hayatına son veren Amargi Derginin editörlerinden biriydi. Halen Kadın Koalisyonu'nun yürüttüğü yerel eşitlik izleme'de çalışıyor, yerel yönetimlerin cinsiyet eşitliği açısından izlenebilmesi için özgün bir model geliştirmek için uğraşıyor. Bazı kitapları şöyle: "Sıcak Aile Ortamı": Demokratikleşme Sürecinde Kadın ve Erkekler (Aksu Bora ile TESEV Yayınları, 2005); Bir de Buradan Bak: Cinsiyet Eşitsizliği Bir "Kadın Sorunu" Değil Toplumun Sorunudur" (S. Sancar, S. Acuner, A. Bora ile, 2006, KADER Yayınları); "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Hesaba Katabiliyor muyuz?" |
(EÖ/EMK)