Fotoğraf: AA / Utku Uçrak
Başbakan Binali Yıldırım, "İsrail ve Rusya ile ilişkilerimizi normale döndürdük. Ama eminim ki Suriye ile de biz normal ilişkilere döneceğiz. Buna ihtiyacımız var" dedi.
AKP il başkanları toplantısında konuşan Yıldırım, Suriyelilere vatandaşlık tartışmalarına da değindi.
"Bizim gönlümüz ganidir. Bu memleketin aşını, ekmeğini nasıl bölüştüysek, ekmeğini büyütmek için gerekirse nüfusumuzu da artıracağız, vatandaşlarımızın sayısını da artıracağız."
Muhalefet
Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
* “Biz güçlü muhalefet İstiyoruz. Türkiye'de muhalefetin güç kazanması iktidarın enerjisini artırır. Ne yazık ki bugün AKP’nin alternatifi yine AKP’dir.
* “Siyasi rakiplerimize çağrım var. Terör sadece AKP’nin değil, CHP ve MHP'nin de meselesidir HDP'nin Türkiye partisi olması için terörün her türlüsüne karşı çıkması lazım.
“Yeter ki gelin Güneydoğu'da da siyaset yapın, böylece terörle mücadelede daha kuvvetli olacağız.
“Son günlerde adeta bir nefret suçu işler gibi bir ittifak kurulduğunu görüyoruz. Bahçeli ile Demirtaş aynı cümleleri kuruyorlar. Hele hele MHP genel başkanı için bu durum hiç de kabul edilebilir bir şey değildir. CHP zaten HDP çizgisine çoktan girmiş durumda. Maalesef her türlü siyasi demeçlerinde HDP ayağını kaldırıyor, CHP onun yerine basıyor.
Kılıçdaroğlu
*“Kılıçdaroğlu bize 11 soru soruyor DAEŞ örgütüne müsamaha ile yaklaşmışız. Bunlar doğru değil. DAEŞ'i dünyada kimse bilmezken tehditlere dikkat çekerek 50 binin üzerindeki şüphelinin listesini 144 ülke ile paylaşmıştır. 3500 civarında şüpheliyi de geldikleri ülkelere göndermiştir. 1600'nün de tutuklamış hakkında hukuki işlem başlatmıştır. Hal böyleyken Sayın Kılıçdaroğlu, aynı Kirkor'un gaydasını çalıyor.
“2014'te Meclis'ten Suriye tezkeresi geçiyor. Tezkerenin amacı Suriye'de DAEŞ'e, PKK'ya karşı yetki isteniyor. DAEŞ'in, PKK'nın adı geçiyor. Bizim hazret ne yapıyor? Tezkereye karşı hayır oyu veriyor, bize laf atıyor. Allah ıslah etsin. Millete havale ediyorum. Başka ne diyeyim. Her zamanki gibi tornistan alışkanlığını yine sürdürüyor."
Suriyelilere vatandaşlık
*“Vatandaşlık bizim keşfettiğimiz bir şey değil. Yıllardır insanlık tarihinden beri var olan bir şeydir. Ülkeler vatandaşlığa kabul ederler, vatandaşlıktan çıkarırlar. Bunların kuralları, standartları, şartları vardır.
“Elbette ki bu şartları sağlayan herkes vatandaşlığa alınır. Ancak belirli suçlara karışmış, terör suçuna karışmış veya başka şekilde kanun dışı işlemleri olanların asla ve asla vatandaşlığa alınması söz konusu olmaz.
“Bizim gönlümüz ganidir. Bu memleketin aşını, ekmeğini nasıl bölüştüysek, ekmeğini büyütmek için gerekirse nüfusumuzu da artıracağız, vatandaşlarımızın sayısını da artıracağız.
“Suriyeliler sanki dün gelmiş gibi bir bardak suda fırtına koparılıyor. Dört yıldır Türkiye’de yaşıyorlar, onlara oturma izni verdik. Tartışmalar anlamsızdır.
Türkiye Suriye ilişkileri
*”Dostluk halkasını olabildiğince genişleteceğiz. Hedefimiz budur. İçeride ve dışarıda dostluk çemberini genişleteceğiz. Dışarıda bunu yapmaya başladık. İsrail ve Rusya ile ilişkilerimizi normale döndürdük.
“Ama eminim ki Suriye ile de biz normal ilişkilere döneceğiz. Buna ihtiyacımız var. Terörle mücadelenin başarısı için Suriye ve Irak'ın istikrara kavuşması gerekiyor.
“Bölgedeki bütün hakim güçlerin yaşanan durumu gözden geçirmesi rekabeti bir kenara bırakarak insanlığın yok olmasına daha fazla göz yummamalarını bekliyoruz.”
İçtüzük
* "Mecliste de adalet lazım. Milletin verdiği hakkı, herkesin hakkına razı olarak kullanması lazım. Bu içtüzüğün mutlaka değişmesi lazım. Aksi halde verimsiz bir şekilde Meclis çalışmaları devam ediyor. Bu, sürdürülebilir bir şey değil. İnşallah bu sefer son bir fırsat bir araya gelecekler, konuşacaklar ve bir ortak zeminde buluşurlar.
"İster buluşurlar ister buluşmazlar, bizden günah gitti. İsteriz ki buluşsunlar, anlaşsınlar, bunu tercih ederiz ama değilse bile bu hal, hal değildir, sürdürülebilir değildir. Mutlaka bunun normal şartlara gelmesi lazım." (YY)