Protokole göre, Yıldırım'daki tüm binaların deprem envanteri çıkarılıp vatandaşlara binaların durumu bildirilecek. Gerekli uyarılar yapıldıktan sonra tedbir alınması sağlanacak.
Proje sayesinde, Bursa'da hep konuşulan ama bir türlü gerçekleştirilemeyen, hayati öneme sahip bir çalışma gerçekleştirilmiş olacak.
Yıldırım Belediyesi'nin bir ilginç projesi daha var. İnşaa edilecek Mahalle Konakları'nda, tam donanımlı deprem odalarının yapılması...
Yıldırım Belediyesi bu alanda bir ilki gerçekleştirerek, sadece değil Bursa'da Türkiye'deki yüzlerce belediye arasında öncü konuma geçti...
Yıldırım Belediyesi nezdinde Başkan Özgen Keskin ile İnşaat Mühendisleri Odası'nı kutlamak gerekiyor...
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Adem Özdemir, hafta başında cesur bir açıklama yaparak, Bursa'daki 11 okulun kullanılamaz durumda olduğu bilgisini kamuoyu ile paylaştı...
"Kullanılamaz" sözcüğünün 13 Eylül 2004 tarihinden sonraki anlamı "Bu okullarda eğitim-öğretim yapılamaz"dır...
Okulların açılmasına ise bir aydan az süre kaldı. Bu kadar az zaman dilimi içinde bu okulların güçlendirmesini yapmak için ihaleye bile çıkılamaz.
Kaldı ki, mevcut ödenekler de yetersiz...
Bursa'nın deprem takvimi dolmak üzere. Ayrıca, Kuzey Anadolu fayının Marmara'daki güney kolları, Gönen'den Apolyont Gölü'ne doğru uzanıyor...
Bu konuda ne yapılacağına gelince; ya takdiri ilahi denilip, geçtiğimiz yılki uygulama aynen devam edilecek, ya da gerekenler yapılıp tedbir alınacak.
Peki, devlet nasıl böyle bir gaflete düşüyor? Deniyor ki, ihale yasası yüzünden!
Siyasetin vesayetindeki ya da yandaş konumundaki bürokrat; vatan millet aşkına değil de, parti yandaşlarını ihya etme adına çalışırsa olacağı budur.
Benim de babam müteahhitti. 1965'li yıllarda yaptığı okullar hala ayakta dururken, yanına yapılan ek binalar çoktan ve gerçekten kullanılamaz duruma geldi. Hatırlıyorum da, eski adıyla Nafia'nın kontrol memurları gelir, proje ile yapılan işi tek tek karşılaştırırlardı.
Belleğime kazınmış başka anılar da var...
Örneğin, babama parti değiştirmesi için yapılan siyasi baskılar... Dönemin önde gelen vekilinin "Gel geç bizim partiye, inat etme, ihya olursun" demesi... Akabinde, dönemin Nafia/Bayındır Müdürü'nün "Ne yapayım, üzerimde baskı çok" diyerek aksattığı istihkak ödemeleri...
1985'li yıllarda yapılan yabancı bilim adamlarının da katıldığı bir araştırmada. Bursa'nın mevcut bina stoklarının yetersizliğine işaret edilmiş ve kentin kuzeyi ve batısında yer alan tarım alanlarının imara açılmaması ve mevcut bina stoklarının başta kamu binaları olmak üzere acilen elden geçi-rilerek depreme dayanıklı bir hale geti-rilmesi önerilmişti...
Bu raporda, olası çeşitli büyüklükteki depremlere karşı o günün şartlarında kaç binanın yıkılacağı ve kaç kişinin öleceğinin de çizelgeleri yer alıyordu...
Peki ne yapıldı?
Şehrin batı bölgesi toplu konut projesi kapsamına alınarak yerleşime açıldı... (GK/BB)