İstanbul'un Sarıyer ilçesindeki Maden Mahallesi'nde yıkılan gecekondu için rapor hazırlayan Valilik, "evin zarar görmediğini" açıkladı. Hakkında yıkım kararı olmayan Dilber Topçu'ya ait evi yıkan görevliler hakkında soruşturma izni verilmezken, Belediye evin sahibinden "Yıkım masrafı" istedi.
Avukat Seyit Sönmez, bianet'e yaptığı açıklamada, mahkemeye verdiği dilekçeyle yıkımı gerçekleştiren görevlilere soruşturma izni verilmemesi kararının iptalini talep ettiklerini ifade etti. Sönmez, "Yıkmadıklarını söyledikleri eve bir de yıkım masrafı gönderildi" dedi.
Yıkım kararı yandaki ev içindi
Sönmez, müvekkili Topçu adına verdiği hukuk mücadelesini şöyle özetledi:
* Dilber Topçu'nun kız kardeşi Zeynep Kara adına 30 Ekim 2007'de çıkarılan yıkım kararı, 14 Aralık 2010'da uygulandı. Dairede, Dilber Topçu'nun ağabeyi Hüseyin Topçu oturuyordu. Yıkım ekipleri, yıkım kararı çıkan evin yanında bulunan, Dilber Topçu'nun evini yıktı.
* Yıkımın gerçekleştiği gün, yıkım görevlileri, "emri yerine getiremeyeceklerini, sadece Hüseyin Topçu'ya ait evin yıkım kararı olduğunu" söyledi. Ancak, Zabıta Amiri Turan Dural ile Zabıta Komiseri İlyas Bozatay'dan telsizle "Hem Hüseyin Topçu'nun hem Dilber Topçu'nun evini yıkın" talimatı geldi.
"Yıkmadık ama zaten kaçaktı"
* 22 Aralık 2010'da konuyla ilgili soruşturma açılması için Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı'na başvurduk. Savcılık da ön soruşturma için İstanbul Valiliği'ne başvurdu.
* Valilik'ten gelen 26 Mayıs tarihli raporda, "Dilber Topçu'ya ait evin yıkımıyla ilgili herhangi bir bulgu veya belgeye rastlanmadığı, eşyalar zarar verildiğine dair bir belge sunulmadığı" yönünde karar verildi. Ancak aynı yazıda, Dilber Topçu'ya ait evin "tamamen kaçak olduğu" da yer aldı. Kararda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Boğaziçi İmar Müdürü Yakup Demirhan, Mühendis Akif Gündüz, Bozatay ile Dural hakkında "ön inceleme yaptırılmaması gerektiği" yer aldı.
Yıkılan eve haciz uyarısı
* 27 Ocak 2011'de ise Büyükşehir Belediyesi'nden gönderilen yazıyla, Dilber Topçu'dan "yıkılmadığı söylenen evinin" yıkım masrafı istendi. Mali Hizmetler Daire Başkanlığı Gelirler Müdürlüğü'nden gönderilen Yakup Keskin imzalı yazıda, "169,25 TL'lik yıkım bedelinin 30 gün içerisinde ödenmemesi durumunda, haciz işlemlerinin başlatılacağı" uyarısı da yer aldı.
* "Adalete erişim hakkımız engellenmemeli" diyerek İstanbul Nöbetçi Bölge İdaresi Mahkemesi'ne verdiğimiz 20 Haziran tarihli dilekçede, sorumlular için "ön inceleme" izni verilmemesi kararının iptalini talep ettik. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) çıkan benzer kararları da dilekçeye ekledik. Eğer bu şekilde de sonuç alamazsak AİHM'e başvuracağız.
"Sadece onun evi yıkıldı"
Dilber Topçu, "çoğunlukla Rizelilerin yaşadığı çevrede oturan tek Kürt ailenin kendileri olduğunu, bu nedenle hukuksuzluğa maruz kaldıklarını" söylüyor. Sönmez de, "Mahalledeki tüm evler kaçak ama sadece Topçu'nun evini yıktılar" diyor. (AS)