Hatay’da, 6 Şubat depremlerinde yıkılan binalardan biri de Ilgım Apartmanı. Apartmanda 46 kişi hayatını kaybetti.
Bu apartmanda yakınlarını kaybeden Avukat Duygu İnegöllü, yıkıma dair başlatılan soruşturma kapsamında, binanın müteahhidi ve yapı denetimcisinin, bilirkişi raporunun ardından serbest bırakılması üzerine, raporu hazırlayan bilirkişiler hakkında suç duyurusu yaptı.
Avukat İnegöllü "Bu bina 3,5 yıllık ve reklamları ‘depreme dayanıklı’ diye yapılmıştı" dedi.
“Bilirkişiler alanı hiç görmediler”
Duygu İnegöllü bianet’e yaptığı açıklamada, rapordaki eksiklikleri şöyle sıraladı:
“Tüm inceleme, şüphelilerin, ruhsat aşamasında yapı denetim firmasına sunduğu belgelere ve tek bir karot örneğinde yapılan teste dayanıyor. Yani incelenen belgelerin yüzde 95’i, biz müştekilerin usulsüzlük yaptığını iddia ettiğimiz şüphelilerin yapım aşamasında sunduğu belgelerden oluşuyor… Ayrıca inceleme sırasında zemin etütü yapılmadı, sıvılaşma testi yapılmadı, bilirkişiler alanı hiç görmediler.”
İnegöllü, bilirkişi incelemesi sırasında tanıkların dinlenmediğini, idareden sorumlular hakkında en ufak bir işlem yapılmadığını da ekledi.
Raporun ardından tahliye kararı
Hatay 1. Sulh Ceza Mahkemesi, bu rapora dayanarak, “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan tutuklanan müteahhit Salih Zorsu ve bina yapı denetim sorumlusu Edip Talipoğlu’nun tahliyesine hükmetti:
“…dosyada mevcut bilirkişi raporları göz önüne alındığında şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesinin ölçüsüz olacağı, delillerin büyük oranda toplandığı, şüphelilerin delil karartma ihtimalinin bulunmadığı, sabit ikametgah sahibi oldukları, tutuklulukta geçirmiş oldukları süre de dikkate alındığında tutuklamanın bir tedbir oluşu, tutuklamadan beklenen gayenin adli kontrol hükümleri ile de sağlanabilecek olması ve soruşturma dosyasının geldiği aşama itibari ile adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının ölçülü ve yeterli olacağı anlaşılmakla şüphelilerin ayrı ayrı tahliyeleri…”
Oysa suç duyurusu dilekçesinde, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma sonucunda bina yapı denetim sorumlusu Edip Talipoğlu'nun kaçak olarak aranırken Didim’de yakalandığı belirtildi.
Müteahhit Salih Zorsu ise bianet’e yaptığı açıklamada, suç duyurusu dilekçesinde iddia edildiği gibi kaçmadığını ve depremden sonra tutuklandığı sürede Antakya’da olduğunu, telefonla aranıp ifadeye çağrıldığını ve ifadesinin ardından 20 Mart’ta tutuklandığını, 10 aylık tutukluluğun ardından tahliye edildiğini söyledi. Şu anda hakkında yurtdışı yasağı ve imza vermek şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulanıyor.
Raporda binanın neden yıkıldığı ve sorumluları yok
Avukat İnegöllü dün savcılığa ilettiği suç duyurusu dilekçesinde, bilirkişilerin eksikliklerini şöyle sıraladı:
“Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından hazırlanan 43 sayfalık raporda pek çok yorum yapılmış ancak Ilgım Apartmanının neden yıkıldığı hususunda bir değerlendirme yapılmamış ve sonuç kısmına buna ilişkin bir tespit yazılmamıştır.
Soruşturma dosyamızda delil toplama işleminin gerekli şekilde yapılmadığı kanaati tarafımızda sübut etmiştir. Ocak 2024 tarihli KTÜ'den alınmış raporda onlarca eksiklik olmasına rağmen şüpheliler hakkında ‘kusur yok’ tespitine gidilmiştir.
Bilirkişi heyetince hazırlanan, birbiri içerisinde çelişkileri olan, tarafların maddi vakıalara ilişkin delillerini değerlendirmeye almayan rapor, adeta binanın yıkımına ilişkin hususları irdelemekten azade, şüphelileri tahliye ettirmek için hazırlanmıştır.”
Dilekçede, bilirkişilerin, “Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi”, “Görevi kötüye kullanma”, “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme”, “Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık” suçlarından soruşturulması talep edildi.
“Günlerce yardım dilendik, kimse gelmedi”
Duygu İnegöllü’nün eşinin halası Lale Portakaldalı ve eşi Sercan (Sercio) Portakaldalı ile kızları Asel ve Arven, Ilgım Apartmanında hayatlarını kaybetti.
Avukat İnegöllü, 6 Şubat sonrası yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Biz 7 Şubat’ta ulaştık binaya. Akrabalarımız için günlerce yardım dilendik sosyal medyadan, gazetecilerden, ünlülerden... Kimse gelmedi. Gönüllüler de çoğunlukla yarım gün çalışıp ses yok deyip gitti.
Onlara 8. gün ulaşabildik. Bulunan hemen hemen tüm cenazeler çok kötü durumdaydı, beden bütünlükleri yoktu. Çoğu aslında anne rahmi pozisyonunda, başını korumaya çalışmışlar ama yaşam alanı olabilecek en ufak boşluk yoktu binada…
Sonra soruşturma aşamasına geldik ama o zaman da hiç harekete geçen olmadı. Savcılar 15 günde bir değişiyordu. Müteahhit ve yapı denetimci tutuklandı ama bu rapor gelince serbest bırakıldılar.”
(AS)