Avrupa Birliği (AB) Veteriner Hekim Platformu, çıkarılan yasalarla görevin belediyelere devredilmesinden şikayetçi.
"Sayıları 3 bin 300'ü bulan belediyelerden sadece bin kadarında veteriner hekim olduğu gerçeğini niye kimse görmek istemiyor?" diyen Giresun Veteriner Hekimleri Odası Başkanlığı Hayvanları Koruma Kanunu'nun çözüm olmayacağı düşüncesinde.
Oda, belediyelere hekim, araç gereç, barına sağlayacak kaynağın oluşturulması ve yasaların uygulanması için kamuoyunun baskı yapmasını savunuyor.
Dünya Yalnız Bizim Değil (DYBD) Platformu "Hayvanların özgürleşmesi, insanların da özgürleşmesidir" diyor.
Alınan önlemler yetersiz
AB Veteriner Hekim Platformu, hayvanları koruma denilince sadece köpek ve kedi değil, yük çeken at ve eşekler, kümesteki tavuk, ahırdaki inek, ormandaki aslan veya ayıların da yaşamlarını rahatça sürdürebileceği bir ortam yaratılması için yasalar gereği hem devlet ve hem de bireylerin birlikte sorumluluğu olduğunu söylüyor.
"Ancak Türkiye'de kamu kurumları sırf göstermelik yasalarla bu sorunlara çözüm bulduğunu zannediyor ve sorumluluğu tamamen bireylerin üzerine yıkıyor."
Hayvanları kullanarak birileri köşe mi dönüyor?
"Hayvanlardan insanlara geçen ve Avrupa ülkelerinden sadece Türkiye'de görülen ve can almaya devam eden kuduz hastalığı niçin önlenemiyor?" diye soran AB Veteriner Hekim Platformu'nun Sağlık Bakanlığını kaynak göstererek verdiği bilgiler çarpıcı:
"2005 yılında 120 bin olan kuduz riskli temas vakası 2006'nın ilk sekiz ayında 150 bin olarak açıklanıyor. Sadece geçen yıl kuduz aşısı için Türkiye'nin harcadığı rakam 10 milyon YTL. Bu rakamın tamamı yurtdışında aşı üreten tekelci firmalara ödeniyor."
Platform, "Hayvanları Koruma Kanunu 'dostlar alışverişte görsün' mantığıyla, içinde, hayvan fizyolojisi ve refahını bilmeyen ilgisiz yetkililerin bulunduğu Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarıldı" diyor.
Platform açıklamasında Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında yok denecek kadar az sayıda veteriner hekim bulunduğuna dikkat çekiyor.
"Bu kanunla yetkiler belediyelere devredilirken, hemen ardından çıkarılan Belediye Kanunu'yla bazı belediyelerde zaten mevcudu yetersiz olan veteriner hekimler kapının önüne bırakıldı."
"Eleştirilecek olan sorumlu belediyede hekim olmayışı"
Giresun Veteriner Hekimleri Odası, yaptığı yazılı açıklamada kamuoyu oluşturup bütçeden hayvan haklarına ve hayvanların korunmasına daha çok pay ayrılmasını sağlamayı öneriyor.
"Eleştirilecek bir şey varsa; çoğu belediyede hiç veteriner hekim olmadığı ya da çok az sayıda veteriner hekim olması,genel bütçeden bu işe para ayrılmaması, Hayvan Hakları Kanunu'nu yürütmekle görevli Çevre ve Orman Bakanlığı'nın bu işe sahip çıkmaması ve bünyesinde bu işi yürütecek veteriner hekim olmaması."
Oda, bakanlıklarda ve yerel yönetimlerde sırf bu konuyla ilgili çalışacak ve yeterli sayıda veteriner hekimi, yardımcı personeli, teknik ekipmanı, laboratuarı, aracı-gereci olan "Hayvan Koruma ve Rehabilitasyon Merkezleri"nin kurulmasına uğraş verilmesinden yana.
"Vakıflar kuralım, iş çevrelerinin buralara bağışta bulunmalarını temin ederek, kaynak yaratalım. Gelişmiş ülkelerde bu ve benzeri pek çok uygulama vardır, bunları sistemimize aktarmaya gayret edelim."
DYBD: Hayvansal hiçbir şey tüketmemeli
DYBD Platformu kurucu ve sözcüsü Yalçın Ergündoğan "sanayi üretimi" olarak en ağır, dayanılmaz koşullarda, eziyet altında üretilip, yenilmek için öldürülen hayvanlara baskı ve açık sömürünün ortadan kalkması için harekete geçilmesi gerektiğini söylüyor.
Ergündoğan bir hayvanın çıkarlarının gözetilmesi için mutlaka "şirin", insanlara "yararlı" ya da "soyu tükenme tehlikesi içinde" olmasının ya da herhangi bir insanın onları sevmesinin gerekmediğini savunuyor.
"Doğanın da, hayvanların da, kendilerini savunacak ne avukatları, ne çıkarlarını koruyacak sendikaları, ne de oy hakları var."
"Hayvan hakları mücadelesindeki tutarlılığın, hayvansal hiçbir şey tüketmemekten geçtiğine inananlardanım" diyen Ergündoğan hayvanların özgürleşmesinin, insanların da özgürleşmesi anlamını taşıdığı görüşünde.
"Canlıya 'mal muamelesi' yapmamayı öğrenmek, bunu içselleştirebilmek, beynimizde çözümlemek, herkesi özgürleştirir."
Hayvanları Koruma Günü
Hollanda'nın başkenti Lahey'de bulunan Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu tarafından 1931 yılından itibaren 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü olarak ilan edildi.
21-23 Eylül 1977'de Uluslararası Hayvan Hakları Birliği ve ona bağlı ulusal birlikler tarafından Londra'da Hayvan Hakları konusunda bir uluslararası toplantı düzenlendi.
Bu toplantıda da "Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi" kabul edildi. Daha sonra, Paris'te UNESCO Evi'nde 15 Ekim 1978 tarihinde de törenle tüm dünyaya duyuruldu.(EZÖ/TK)