30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, üçüncü gününde Halil Ergün, Biket İlhan, Şerif Gören, Engin Ayça ve Reis Çelik'in katılımıyla ''Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Sineması'' panelini düzenlendi.
Prof. Dr. Nesrin Aysun Yüksel moderatörlüğünde gerçekleşen paneli, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da takip etti.
Halil Ergün ''Kendi sinemamızın sahiplenilecek, sırtımızda taşınacak birikimleri var. Yeşilçam sineması, Türk insanının yaşam macerasında; gencin, ihtiyarın, çocuğun, kadının, erkeğin toplumsal sorunlarla ilgilenmesi; toplumsal ve bireysel sorunlarla çok önemli işlevleri yerine getirmesi konusunda, çok önemli bir sinemadır. Bu sinema macerasında bulunmaktan dolayı gurur duyuyorum. Bu işe emek verenleri saygıyla anıyorum'' dedi.
"Ayakları üzerinde duran kadınları"
''Toplumuzda kadın olmak çok zor aşamalardan geçti" diyen Biket İlhan şöyle devam etti:
"Filmlerimiz aracılığıyla bu konularda daha iyi farkındalıklar olduğunu düşünüyorum. 'Kadının adı yok' demişti Duygu Asena. Bence şu anda kadının adı var ama daha fazla yol alacağımız çok aşama var. Kendi ayakları üzerinde duran kadınlarımız var ve olmaya devam edecek. Umutsuz değiliz, iyi bir yere geldiğimizi düşünüyorum.''
Engin Ayça ''Bizim sinemamıza, star sineması denir ama bizde star sineması yok. Bizde, halkın kahramanlarının sinemaya geçmiş halleri var. Aynı şey değil. Yeşilçam sineması, halkın sözlü ve geleneksel kültüründen beslenen bir sinema. Yeşilçamın dünyada örneği yoktur. Ve dünya tarihinde tek örnek olarak yerini almalıdır'' dedi.
Şerif Gören ise ''Sinema kahramanlar yaratabiliyor. İnsanlar, karakteri benimseyip onu kahramanlaştırıyor ve rol model olarak alıyor'' derken yönetmen Reis Çelik de ''Sinemanın sosyolojik olarak hayatımızdaki değişime katkısı büyüktür'' dedi.
Film gösterimleri devam ediyor
Dün Umut Subaşı'nın "Sanki Her Şey Bir Felaket", Eylem Kaftan'ın yönettiği "Bir Gün, 365 Saat" ve bir uyurgezerin vicdanıyla hesaplaşmasını anlatan Tunahan Kurt'un "Karganın Uykusu" filmleri izleyiciyle buluştu.
30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nin Yarışması'nın ''Belgesel Film Yarışması'' bölümünde yarışan ''Flanöz'' , ''Heartbeat of Tribal Galaxy'' ve ''Aladağ Bir Yürek Yangını'' filmleri Adana'da seyirci karşısına çıktı. ''Sulukulenin Son Günleri'' , ''Tavuri'' , ''Masumiyet'' ve ''Anavarza Belgeseli'' özel gösterimi yapıldı.
"Sulukulelilerin evlerinde başkaları oturuyor"Osman Serkan Erol'un yönettiği ''Sulukulenin Son Günleri'' belgesel gösterimi sonrası Hacer Foggo Sulukule ile ilgili deneyimlerini anlattı: "Sulukule aslında benim için okuldu. Orada yaşayan insanlardan, çocuklardan çok şey öğrendim. Kentsel dönüşüm aslında rantsal dönüşüm oldu, bunu ilk orada öğrendim. Orada süren mücadele şimdi yoksullukla ilgili devam ediyorum. "Türkiye'de yapılan ilk kentsel dönüşüm en zayıf halka olan en yoksul mahallede başladı. Sonra biliyorsunuz Türkiye'nin her yerinde kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm başladı. Hiçbir birey kentsel dönüşüme karşı değildi aslında. Birlikte bu evler değişsin istediler. Hepsi şimdi Sulukule'nin çevresinde, inanılmaz bir derin yoksullukla mücadele etmeye devam ediyor. Onların evlerinin yerinde ise başka insanlar oturuyor." | |
Festival kapsamında Çukurova Altın Koza Film Akademisi'nin düzenlediği, '' Bağımsız Sinema Dağıtım/ Gösterim Alanında Filmkoop Deneyimi ve Yeni Olasılıklar'' konulu konuşmada Vuslat Saraçoğlu, Önder Özdemir, Özgür Balcı sinemaseverlerle bir araya geldi.
(AÖ)