Yeşil Kundura'nın Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde bulunan fabrikasında çalışırken "sendikaya üye oldukları" için işten çıkarılan üç kadın işçi, fabrika önündeki eylemlerinin 12. gününde.
Eylemleri sırasında işverenin şikayeti üzerine "işyerinde üretimi engelledikleri" gerekçesiyle iki kez gözaltına alınan Kezban Elmas, Dilek Şenkal ve Dilek Kurtuluş, eylemlerini işe alınıncaya kadar sürdürmeye kararlı.
Elmas, "İşyeri daralması bahane. Sendikalı olduğumuz için işten çıkarıldık ancak bizi yıldıramayacaklar" diyor.
Günlük gazetesinde yayımlanan haberde Elmas yaşadıklarını, "Önce ailelerimizle görüşüldü sendikalı olmayalım diye. Cami imamını bile devreye soktular. Dinimizde alın teri soğumadan işçinin hakkı ödenmelidir diye bir şey var" sözleriyle anlatıyor.
Elmas'a göre, içtikleri çayın ücretini bile işçilerin maaşından kesen, ikramiyeleri zamanında yatırmayan, maaşları düzenli ödemeyen işyerinde sendikalaşma, "işverenin yasalara uyma zorunluluğu" demek. İşveren de bu nedenle sendikayı işyerinde istemiyor.
Günde 12 saat ayakta çalıştıklarını ve tuvalet sürelerinin bile hesaplandığını belirten Dilek Kurtuluş da "Ne insan gibi maaş veriyor ne de ikramiyelerimizi. Bizi köle gibi çalıştırıyor. Buna karşı çıkınca da kapı önüne koydu" diyor.
Sevi: İşveren fabrikayı kapatmakla tehdit ediyor
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (Türk-İş) bağlı Türkiye Kundura Sanayii, Deri ve Deriden Yapılan Her Türlü Eşya (Saraciye) Yapımı ve Debagat İşleri Kürkçülük, Tutkal Sanayi ve Bağırsak İşleme İşleri İşçileri Sendikası (Deri-İş) Genel Başkanı Musa Sevi de işçilerin yanında olduklarını belirtiyor.
"Sendikalı olmak anayasal bir haktır. Direnişlerinin her aşamasında üyelerimizin yanında olacağız. İşverenle uzlaşmayı deneyeceğiz. Sonuç alamazsak meselenin hukuki prosedürünü de işleteceğiz."
Sevi, mayısta fabrikada sendikalaşma faaliyetlerinin hız kazandığını, bunu öğrenen şirket yetkililerinin örgütlü işçileri sendikadan istifaya zorladığını ve üç kadın işçinin 27 Mayıs'ta "işyeri daralması" bahanesiyle işten çıkarıldığını anlatıyor.
Kezban Elmas, Dilek Şenkal ve Dilek Kurtuluş'un işe geri dönüşü için görüşme taleplerine işverenden yanıt gelmediğini belirten Sevi, fabrikadaki sendika üyelerine yönelik baskıların da sürdüğünü vurguluyor:
"İşveren, sendika üyesi arkadaşlarımıza baskı uygularken üye olmak isteyebilecek arkadaşlarımızı da fabrikayı kapatmakla tehdit ediyor."
Savaşın botlarını üretiyor
Faaliyetlerini 1948'den bu yana sürdüren Yeşil Kundura Türkiye özel sektöründe askeri bot üretimi yapan ilk firma. Bünyesinde toplam 750, Çorlu'daki fabrikasında ise yaklaşık 400 işçi çalışıyor.
Yılda 3 milyon çift ayakkabı - bot üretimi yapan Yeşil Kundura, internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Türkiye genelinde 19 ilde 42 mağaza ve 200'den fazla corner ile en yaygın satış ağına sahip firma.
Yeşil Club, Yeşil, Cat, Harley Davidson, Hush Puppies, Crocs, Merrell, Wolverine, Land Rover, Dr. Martens, Adidas, Nike, Puma ve Converse markalı ürünler de şirkete ait. (BB/EÖ)