Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) direktörü Ann M. Veneman, geçen hafta kabul edilen BM Yerli Halkların Hakları Deklarasyonu'nu özellikle çocukların özel gereksinimlerini içerdiği için mutlulukla karşıladıklarını açıkladı.
"Tüm dünyada, çoğu çocuk ve ergen 370 milyon yerli halk mensubu olduğu tahmin ediliyor. Yaşadıkları toplumda yaygın olarak ayrımcılığa maruz kalan bu çocukların özel korunma ve ihtiyaçlarının tanınması önemli. Örneğin Latin Amerika'da yerli halklarla ilgili yaşamsal göstergeler ülke ortalamalarının çok altında."
Veneman, şimdi yasal olarak bağlayıcılığı bulunmayan bu deklarasyondaki kararların hükümetlerce eyleme dönüştürülmesi; çocukların maruz kaldığı ayrımcılık, dışlanma ve yoksulluğa karşı önlemler alınması gerektiğini söyledi.
22 yıllık çalışma
BM Genel Kurulu'nun 13 Eylül'de açıkladığı deklarasyona 143 ülke imza attı. 11 ülke çekimser kalırken Kanada, Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Yeni Zelanda ret oyu kullandı. Ret oyu veren ülkeler, "deklarasyonun kendi yasalarıyla uyuşmadığını" gerekçe gösteriyor.
Deklarasyon yerli halkların kültürel, kimlik, dil, iş, sağlık ve eğitime erişim haklarını kapsıyor. Ayrıca yerli halklara karşı ayrımcılığı yasaklıyor ve toplulukların kendilerini ilgilendiren kararlarda söz hakkı bulunduğunu belirtiyor.
70 kadar ülkede yaşadığı tahmin edilen 370 milyon kişilik yerli halklar arasında Avustralya'da Aborjinler, Botswana'da Bushmen'ler ve Kanada'daki İnnu kabilesi de var.
Yerli halkların insan hakları, doğal kaynakları ve topraklarını koruma altına alan deklarasyon, 22 yıllık bir sürecin sonucu. İlk defa 1982'de kurulan Yerli Halklar Çalışma Grubu'nun dört sene sonra hazırladığı taslak; özellikle bugün ret oyu veren devletlerin muhalafeti nedeniyle ancak sonuçlandı.
Metin, hükümetleri, yerlilerin geleneksel olarak yaşadıkları topraklar ve kaynaklar üzerinde söz hakkı vermeye; el konulan kaynaklar için yerlilere tazminat vermeye çağırıyor.(EÜ)