Yerel medya çalışanlarının habere ulaşma, resmi kurumlarla ilişkiler, kaynak bulma gibi konularda ve "Doğu ve Güneydoğuda gazetecilik yapmanın zorlukları" üzerine tartıştığı seminerlerde, farklı dil ve kültürlerin bir arada yaşadığı bölgede kimlikleri nedeniyle hakları ihlal edilenler üzerinden "hak haberciliği" yapabilmenin yolları da konuşuldu.
BİA²'nin Mersin, Çanakkale, Trabzon; Bolu ve İzmir'de yapılacak bundan sonraki seminerleri için görüş ve önerilerin, bianet sitesi aracılığıyla yerel haber ağının güçlendirilmesi için yapılabileceklerin de konuşulduğu seminer hakkında kısa değerlendirmeler de topladık.
Hem haberci hem .....
Şanlıurfa'daki Radyo Net'in sahibi İsmail Dağ, elektronikçilik yaparken "kurduğu" 40'a yakın radyo istasyonundan sonra kendi radyosunu kurmuş, habercilik konusunda deneyimli ekibiyle birlikte "insan hak ve özgürlüklerinin ve yaşam haberlerinin" ağırlıklı olduğu programlar yapmaya başlamış.
Veterinerlik okuyan ama tiyatroculuk yapan Van'daki Pusula Gazetesinin genç muhabiri İzzettin Oktay, provalar ve derslerinin dışında habercilik yaptığını, BİA² semineri sayesinde, "gazeteciliğin teorik yönünü ve doğru haber yazmanın yollarını" öğrendiğini söylüyor.
Şeyhmus Diken'in rehberliğindeki Diyarbakır turunda konuştuğumuz Oktay, seminer sayesinde yerel medyada çalışan gazetecilerle tanışma fırsatı bulması ve ortak sorunlarını konuşabilmenin önemli olduğunu düşünüyor. Daha önce başka kuruluşlara ait medya eğitim seminerlerini "resmi" bulan Oktay, "yuvarlak şeklinde oturup birbirimizin yüzünü görmemiz ve haberleri tartışmamız çok önemli" diyor.
Uçan Süpürge' nin genç muhabiri Sevim Kılınç ise, seminerdeki 4 kadın katılımcıdan biri. "Öğretmenlik ve sendika arasındaki koşuşturmaca" dışında, Uçan Süpürge'ye haftada iki kez kadın haberleri geçiyor. İlinde namus ve töre adına işlenen bir çok cinayetin haberini yaparken, kadınların konuşmaya çekindikleri için çok zorlandığını, bu haberlerde nasıl bir dil kullanması gerektiğine ilişkin eğitim almak istediğini söylüyor.
"Ben aslında gazeteci değilim, muhabirlik yapıyorum" diyen Kılınç, haber yazımına ilişkin örnekli sunumların ve Prof. Levent Köker'in hak haberciliği üzerine sunumunun kendisi için çok yararlı olduğunu belirtiyor.
Adıyaman gibi küçük bir ilde muhabirlik ve gazetecilik yapan ve seminerde karşılaşan Adıyamanlı habercilerle "aynı ilde aynı mesleği yapan az sayıda kişini daha önce tanışmaması bizi şaşırttı" diyen Kılınç, yerel gazetelerin kadın haberlere yer vermemesi ve verdiğinde de "kadını aile içinde tanımlayan bakış" açısını kullandığını söylüyor.
Ömer Madra ve Gülgün Tosun'un yönetimindeki radyoculuk atölyesine katılan Adıyaman Güney Radyo'dan Celil Kocataş "Radyo atölyesinde farklı şehirlerdeki radyoların nasıl bir sistemle çalıştığını öğrenme olanağı bulduk. Uzak kaldığımız teknolojileri öğrenebilmek için yerel radyolar arasında daha yoğun bir ilişki geliştirmek gerekiyor. Bunun dışında haberi nasıl daha etkili verebileceğimiz ve bunun için haberin hazırlanması, haber yazımında dikkat edeceğimiz noktalar konusunda notlar aldım. Radyo haberlerin yazımında bundan sonra daha farklı bir yol izleyeceğim" diye konuşuyor.
Sivas RTV 58'in genel yayın yönetmeni Buket Doğan, seminerde habercilik üzerine aldığı notları muhabir arkadaşlarına ileteceğini söylüyor.
Malatya Gerçek gazetesinden Hasan Kara, iktisat fakültesi mezunu ama 9 yıldan bu yana gazetecilik yapıyor. "Eğitim seminerinde habere ulaşma, maddi sıkıntılar gibi konuları paylaştık. Ancak buna nasıl çözüm yolları üreteceğimiz, yani burada paylaşıp, öğrendiklerimizi uygulamamız önemli" diyor.
Hem doktor hem gazete sahibi hem de gazeteci Adıyaman'da Bugün'den Abuzer Demir seminerlerde yerel medyanın ekonomik sıkıntılarını nasıl halledebileceğine ilişkin çözümler sunulması gerektiğini düşünüyor. Kadın haklarına ilişkin haberlerin yerel medyada yer almasına ilişkin seminerde yapılan vurguyu da "fazla" buluyor.
Şanlıurfa Radyo-Tv'nin genel yayın yönetmeni Kadir Çelikcan hem ulusal medyada yıllarca çalışmış, hem de bölge temsilcilikleri yapmış. İl sınırındaki ilçelere yayın yapmalarına izin verilmemesini en büyük sorunları olduğunu söylüyor.
Yerel medyanın karşılaştığı zorluklar
"Yerel Medya Eğitim Seminerleri"nin ilk günün de habercilerin yaşadığı sorunlar şöyle özetlendi:
Haber kaynağına ulaşmanın zorluğu, yetkililerin bilgi vermemesi, habercilerin tehdit edilmesi, kültür sanat haberlerine ilginin azlığı, görüş almak için uzmanlara ulaşamamak, TCK değişiklikleri konusunda bilgisizlik, can güvenliğinin olmayışı, gazetecilerin resmi makamlarla çıkar ilişkisi kurması, bunun da kamu görevlilerinin diğer habercilere bakışını olumsuz etkilemesi, kalifiye eleman eksikliği, okuyucu ilgisinin azlığı, kişilerin görüşlerini ve kendileri hakkındaki bilgileri vermek istememesi, gazetecilerin sosyal ve ekonomik güvencelerinin olmayışı, devlet memurlarının gazetelerde köşe yazılarında ifade özgürlüklerinin kısıtlanması, yerel medyanın elindeki teknolojik olanakların azlığı.
Haberciler üzerindeki bürokratik baskıların çözülmesinden sonra "haberin nasıl yapılacağının" tartışılabileceği; haberi yazarken haberin yaratabileceği tepki nedeniyle habercilerin "oto-sansür" uyguladığı aktarıldı.
Gazetecilerin yaşadığı zorluklar üzerine bir değerlendirme yapan Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Ragıp Duran, gazetecilerin resmi makamlara hitap şekillerinin bile tarafsızlığı sağlamada etkili olduğuna değinerek, "Sayın Valim" tanımını sorunlu hitap olarak örnek gösterdi.
Televizyoncularla yapılan atölye çalışmasındaki gözlemlerini anlatan NTV'den Oğuz Haksever yerel televizyonlarda görsel veri sıkıntısın çözmek için nasıl bir veri yedeklemesi yapılabileceği, görüntü üretmenin yolları konularında bilgilerini paylaştıklarını söyledi.
Ömer Madra ve Gülgün Tosun'un katıldığı radyo atölyesinde ise, Açık Radyo'daki deprem haberleri örnekleri üzerinden, radyoda hak haberciliğinin nasıl yapılabileceğini tartışıldı.
Olduğumuz yerde güçlenelim!
"Olduğumuz yerde güçlenelim" sloganıyla yola çıkan BİA² yerel medya eğitim seminerlerinin son günündeki değerlendirme toplantısında, seminerlere katılanlar, sunum ve tartışmalarla ilgili görüşlerini sundular. Nadire Mater, BİA² projesi ve bianet internet sitesi ile ilgili soruları yanıtladı ve proje çerçevesinde yerel medyanın ve bianet'in ilişkisinin daha yoğun sürdürülmesinin yolları arandı.
Seminerle ilgili temel eleştiriler şöyleydi:
Gazetecilik atölyesinde, gazetelerin "mutfak"ların dan da eğitmenlerin olması, İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) yanı sıra İnsan Hakları İçin Mazlumlarla Dayanışma Derneği'nin de (Mazlum-Der) çalışmaları hakkında bilgi vermesi (Mater, Mazlum-Der'in seminere çağrılı olmasına karşı gelmediğini söyledi), Diyarbakır'dan gazetecilerin seminere katılmaması (Diyarbakır'dan 5 gazeteci eğitime katıldı), sosyal etkinlik olmaması, çağrılı gazetecilerin hepsinin seminere gelmemesi, bunun için her ilde bia temsilcisi olması ve seminerlere katılımı organize etmesi, seminer sunumlarını yapanların "daha yalın" bir dil kullanması, seminerlerin teorik düzeyinin sıkıcı olabilmesi, kadın gazetecilerin katılımının azlığı, atölye çalışmaları sonrasında yapılan haberlerin takip edilerek bilgi paylaşımı yapılması önerisi, iki günlük kısa bir zaman nedeniyle, eğitmenlerin yoğun anlatımının zaman zaman soruları tartışmaya olanak tanımaması...
Bu önerilerin yanı sıra eğitim seminerinin "bölgede gazetecilik yapanların" sorunlarının ortak olduğunun anlaşılması, "haberin sadece 'adamın köpeği ısırması' olmadığı, haberin tüm yönleriyle anlamının öğrenildiği, hak haberciliği kavramının "nelerin haber olabileceği" konusunda önemli açılımlar sağladığı, seminere katılan bir çok gazete, televizyon ya da radyo sahibinin bu bilgileri çalışanlarla paylaşacağı, seminerler sayesinde habere bakmanın değil, haberi görmenin" öğrenilmesi gibi düşünceler de paylaşıldı.
Değerlendirme bölümünde yerel medyada çalışanların yayınlarıyla ilgili hukuki sorunlarının takibi ve çözümü için Av. Fikret İlkiz'in danışmanlığı ve Erol Önderoğlu'nun yönetimindeki, BİA Hukuk Biriminin daha etkin işletilmesine yönelik seminere katılanların illerindeki gazetecileri bilgilendirilmesi istendi. (ÖG/BB)