Ancak, "Karadeniz Haber" ve "Karadeniz" gazetesi yazarları, dün de şiddeti "vatandaşın tepkisi" olarak sundu ve buna başvuranları olumladı.
Dün haberinde "Birileri belli zamanlarda bildiri dağıtıyordu (!)" ifadelerini yayımlayan "Günebakış" gazetesi, bugün bildiri dağıtanların mahkeme sürecini yansıtmakla sınırlı tuttu.
Yerel gazete yazıları şiddete arka çıkıyor
Yerel gazetelerde, linç girişimini "vatandaşın tepkisi" olarak yorumlayan yazılar yer aldı. "Karadeniz Haber" gazetesinde, Salih Çamoğlu imzalı "Trabzon Hassasiyeti" yazısında şu cümleler yer alıyor:
"Uzun Sokak'ta halk öylesine coştu ki, öfke seline dönüştü. Buna, 'Trabzon duruşu' demek en doğru tanım olur... Kendiliğinden oluşan kalabalık, 'Çırpınırdı Karadeniz' türküsünü söylemek için buluşmuştu sanki.(...) Ülkesinin birliğini ve bütünlüğünü savunan, bayrağını seven, şehidini ölümsüzleştirip gönlünde yaşatan, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bağlı her görüşten insanın, tepkisi bu olmalı.(...) Dün Uzun Sokak'ta yaşanan gelişmeye sebebiyet verip Trabzon halkının sabrını taşıranlar da huzura çomak sokanların birer taşeronlarıdır.(...) Orası Mersin, Trabzon'da 'Tokatı' yersin. Başka ne denebilir ki? "
Çamoğlu, bugün "Köşe başı..." başlıklı yazısında, "Gelişmeleri Trabzon'a yakıştırmayıp, yüz karası olarak göstermek isteyenleri mi ararsınız? Hiç bir organize yapılmadan, toplumsal hassasiyeti "Büyük hata görüp, yakışıksız bulanlara" sormak lazım: 1 Mart tezkeresinin peşini bırakmayan ABD'nin saldırıları için ne düşünüyorsunuz? (...)Her türlü şer gelişmeye karşı "Sin külahlım" diyeceksin, tabir yerindeyse "Türkiye yansa bir kalbur samanım yandı" diye tasa etmeyeceksin, sonra da Trabzon'da olup biten gelişmelerin ardından "Trabzon'a yakışmadı" diyerek ahkam keseceksin. Ucuz politika bunlar!" diyor.
Gazetenin "Karar İnfial" başlıklı haberinde ise, "Mahkemeye çıktılar", "Sloganlar Attılar" ara başlıkları kullanılsa da mahkeme süreci yorumsuz aktarılıyor.
Sonunda ise, bildiri dağıtan kişilerin Halkevleri ile bağlantısı olmadığını ve yaşananların provokasyon olduğunu söyleyen Halkevi Trabzon Şube Başkanı Murat Bektaşoğlu'nun ve "Görüntüler tüyler ürpertici. Gerçek Trabzon'un bu olmadığına inanmak istiyoruz" diyen Genel sekreter Ender Büyükçulha'nın sözlerine yer veriliyor.
Karadeniz : "Bu Milletin Damarına Basmayın!"
"Karadeniz" Gazetesinden İbrahim Sağlam da, "Bu Milletin Damarına Basmayın!" başlıklı yazısında "Dünkü gazetemizin manşetine sebep olan olay şehrimizde olduğu gibi ülkenin her yanında ilgiyle ve dikkatle takip edildi. 'Trabzon farklı bir şehir. Buradaki öfke iyi algılanmalıdır'. Gazetemiz yönetiminin manşet seçimindeki 'Bu Milletin Damarına Basmayın' ifadesi tam anlamıyla olayı özetliyor. Ancak toplumsal sorumluların bu manşeti iyi okuması gerekiyor. Toplumsal sorumluluk herkesindir. Her Türk vatandaşı bu sorumluluğa ortaktır. Son aylardaki Avrupa Birliği ve Demokratikleşme adı altında yapılan uygulamalara sığınıp, herhangi bir yasa dışı hesabı gerçekleştirmeye hiç kimse cüret etmesin..." sözlerine yer veriyor.
Diğer bir yazar Osman Diyadin de, "Anne sevgisi gibi..." başlıklı haberde, "sağduyu çağrısı" yapıyor, emperyalist etkenlere işaret ederek milliyetçiliği savunuyor.
Günebakış : Haber objektifleşti
Dünkü sayısında "Nereye götürülüyoruz?" başlığıyla olay Talabani'nin Irak Devlet Başkanı olması ve Jandarma Genel Komutanı'nın kenti ziyareti gibi gelişmelerle ilişkilendirilerek, "Talabani'nin Irak'a Cumhurbaşkanı olduğu günlerde Jandarma Genel Komutanı da Trabzon'u ziyaret ediyordu...Aynı gün Trabzon Uzun Sokak'ta tam 4 yıl önce küçük bir benzerini yaşadığımız bir olayın büyüğü vuku buluyordu. Birileri belli zamanlarda bildiri dağıtıyordu (!)" deniyor.
Gazete, bugünse, "Nereye gidiyoruz?" başlığıyla bu kez bildiri dağıtanların mahkeme sürecine yer vererek gelişmeleri somut ve objektif sayılabilecek bir tarzda işledi.
Gazete haberinde, "TAYAD Renkleri PKK Bayrağı Sanıldı", "Emniyet Müdürü: Bayrak Yakma Diye Birşey Yok" ve "Olaydan Sonra 1000 Kişi Yürüyüş Yaptı" başlıkları kullanıldı. (EÖ/TK)