Yerel basında öfke ve merak
Düşünceyi ifade ve yayıncılık alanlarında yapılan bu düzenlemelerin yeterli olup olmadığını, uygulamadan umutlu görünüp görünmediklerini yerel ve bölgesel yayın kuruluşlarının temsilcilerine sorduk.
Son yıllarda yoğun yasal ve idari baskılarla karşı karşıya kalan yerel medya temsilcilerinden Datça'dan Sinan Kara, Diyarbakır'dan Nevzat Bingöl, Mersin'den Mehmet Can Toprak ve Edremit'ten Selami Küçük, bu yasal düzenlemeleri olumlu karşılamakla birlikte çok yetersiz buluyorlar.
Ancak hepsi de öfkeli. Üstelik düzenlemelerin Türkiye'de mahkemelere nasıl yansıtılacağını merak ediyor. Bunun zorluklarına değinen gazeteciler Türkiye'de uygulamanın içselleşmesi gerektiğini düşünüyorlar.
Kara : "Detaylara gizlenmiş intikam"
Sahibi olduğu yerel "Datça Haber" gazetesi ve Doğan Haber Ajansı (DHA) için yazdıkları haberler nedeniyle, örneğin "defter tutmadı" gibi gerekçelerle, gazeteci Sinan Kara'ya başta Datça Kaymakamı ve Müftüsü olmak üzere çok çeşitli davalar açıldı.
Bölgesinde yetkililerin hedefindeki gazeteci Kara, "Türkiye'nin Avrupa Birliği yolunda attığı sevindirici adımları ümit dolu gözlerle izledim" dediği yasal reformları "Detaylara gizlenmiş intikam" şeklinde değerlendirdi.
Bingöl : "Bölgemizde polis etkisi fazla"
Diyarbakır'dan yayın yapan "Gün TV" eski sahiplerinden gazeteci Nevzat Bingöl ise, başta Kürtçe müzik yayını yapmak, Ahmet Kaya'nın türkülerini çalmak, "telsiz haberleşmesini engellemek", "Halkı kanunsuzluğa teşvik etmek" iddialarıyla açılan 10'dan fazla dava çerçevesinde yargılandı. Gazeteci süren iki dava dışında, açılan tüm davalardan beraat etti.
Bölgede yerel yasal uygulamalara ve polis etkisine dikkat çeken gazeteci Nevzat Bingöl, yasalarda yer verilen en düşük para cezası sınırı ile ilgili olarak "Bir milyar lira bölgede yerel bir radyonun 2 veya 3 aylık reklam geliridir" dedi.
Gazeteci Bingöl, yine Diyarbakır'da gelişen ve gazeteciler üzerinde etki bırakan bir durumu aktarıyor : Geçtiğimiz yıllarda Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne bağlı hakim ve savcıların yakın korumaları, Emniyet'le yaşanan ufak bir anlaşmazlık nedeniyle çekildi. Polisin etkisi bizim bölgemizde çok fazla.
Toprak : Zihniyet değişmeli"
Son olarak iki kez Kürtçe müzik yayını nedeniyle yayın durdurma cezası verilen "Radyo Ses"in yayın yönetmeni Mehmet Can Toprak, "RTÜK Kürtçe yayınla ilgili bir yönetmelik hazırlayacağı söyleniyor. Bu yönetmelikteki sınırlar yayınlarda belirleyici olacaktır" diyor.
Düzenlemelerin bütününü "tarihsel bir dönüm noktası" olarak değerlendiren gazetecinin bir de uyarısı var : Bunlar çok da içselleştirilmiş düzenlemeler değil. Temel insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde bakılmadığı müddetçe uygulama aşamasında sorunlar yaşanacaktır
Küçük : "Cazipmiş gibi sunuyorlar"
Edremit'te yayımlanan "Körfez Star" gazetesi sahiplerinden Selami Küçük, yedi yıldır gazete yayıncılığı yapıyor. Şu ana kadar çoğu belediye, kendisini "tekzip" yayımlaması için mahkemeye verdi.
Yargılandığı altı davada beraat ederken en son, Basın Kanunu'nun 29. maddesi uyarınca 10 milyar lira ön ödemeli para cezası ödemeye çarptırıldı.
Para cezalarında indirime gidilmesini cazip bir şeymiş gibi gösterildiğine dikkat çeken gazeteci Küçük, içindeki bulunan maddi sıkıntılara şu örneği veriyor : Düşünün ki, gazetede çalışarak yeni emekli olan gazeteci arkadaşıma en son 250 milyon lira maaş ve sigortasını verebiliyorduk.
Yasaların uygulanışına dair sıkıntılara da değinen gazeteci, "Yayıncılığı
bir izzet-i nefis olayı olarak görüyoruz" dedi.
Sezer uyum yasalarını onadı
1-2 Ağustos günleri Meclis'te kabul edilen düzenleme ile, idam cezası savaş ve yakın savaş halleri dışında kaldırıldı; Kürtçe öğreniminin yolu açıldı, ifade özgürlüğünün sınırları genişletildi. Meclis'ten geçen yasaları dün akşam (8 Ağustos) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer onadı.
İfade özgürlüğü kapsamında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 159. maddesinde yapılan bir değişiklikle, devlet kurumlarını eleştiri sınırları içerisinde kalan yazılı, sözlü ve görüntülü yayınlar cezayı gerektirmeyecek. 5680 Sayılı Basın Kanunu'nun öngördüğü hapis cezaları ortadan kaldırıldı. Yine Basın Kanunu ve 4756 Sayılı yeni RTÜK Yasası'nın öngördüğü para cezalarının sınırları indirildi. Buna göre, 10 milyar liradan 250 milyar liraya olarak belirlenen ceza sınırları 1 milyar liradan 100 milyar liraya düşürüldü. (EÖ/NM)