Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, "gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçlamasıyla 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldıktan sonra Anayasa Mahkemesinin (AYM) hak ihlali kararı verdiği Enis Berberoğlu'nun yeniden yargılanmasına yer olmadığına hükmetti.
AYM'nin Berberoğlu hakkında verdiği hükmü değerlendirerek karara bağlayan yerel mahkeme gerekçe olarak ‘yerindelik denetimi kapsamında kalmasını’ gösterdi ve AYM’nin kararına direndi.
TIKLAYIN - AYM'den Enis Berberoğlu'na 'hak ihlali' kararı çıktı
TIKLAYIN - Enis Berberoğlu hakkında "durma" kararı verilmesi şarttır
Mahkeme verdiği kararda, Anayasa Mahkemesi’nin Kurulusu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunu'na atıf yaptı ve şöyle dedi:
“Anaysa Mahkemesi esas inceleme sonunda başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi halinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. Ancak yerindelik denetimi yapılamaz, idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilemez.”
"Talepler temyiz aşamasında incelenip reddedilmişti"
Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının tespitinden sonra hiçbir seklide yerindelik denetimi yapamayacağı iddia edilen kararda, şu ifadeler kullanıldı:
“Mevcut Anayasa Mahkemesi kararı bu kapsamda incelendiğinde Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kesinleşen hapis cezasına ilişkin başvurucunun hak ihlali tespit ettikten sonra, yerindelik denetimi yapılacak şekilde mahkememize yeniden yargılama kararı verilmesi ve hemen durma kararı verilmesine dair vermiş̧ olduğu karar, mahkememizin görev ve yetki alanı içerisinde verilmiş̧ olan karara müdahaledir.”
“Zira sanık müdafileri tarafından daha önceden yargılamanın durması ve infazın durması talepleri temyiz aşamasında incelenmiş̧ olup, bu taleplerin reddine karar verilmiştir.”
“Yeniden Anayasa Mahkemesi tarafından bu talepler hakkında yerindelik denetimi oluşturacak şekilde yeniden yargılama kararı ve durma kararı verilmesine ilişkin mahkememize yol gösterme kararı yerindelik denetimi kapsamındadır. Burada yapılacak işlem Anayasa Mahkemesinin hak ihlalini tespit ettikten sonra bu ihlalin yerindelik denetimi olmayacak şekilde ortadan kaldırılmasını sağlamaya ilişkin olmalıdır. Ancak Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararda, hak ihlali tespit edildikten sonra bu ihlalin ortadan kaldırılmasına ilişkin yapılması gerekenlere hükmedilirken yeniden yargılama kararı verilmesi ve durma kararı verilmesi tamamen yerindelik denetimi kapsamındadır.
"Anayasa Mahkemesinin yerindelik denetim yapma yetkisinin bulunmaması, vermiş̧ olduğu mevcut kararda hak ihlali tespitinden sonra yeniden yargılama kararı verilmesi ve durma kararı verilmesine dair yapmış̧ olduğu yol gösterme işlemi de yerindelik denetimi yapma kapsamı içerisinde kaldığı anlaşılmakla yeniden yargılama yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.”
Şentop: Hükmün kaldırılması durumunda değerlendirme yapılabilir
TBMM Başkanı Mustafa Şentop karar öncesinde AYM'nin Enis Berberoğlu kararına ilişkin konuştu. Şentop "Kesin hükmün varlığıyla ilgili yeni durum ortaya çıktığında bunu değerlendireceğiz" açıklaması yaptı.
Berberoğlu'nun Meclis'e geri dönüp dönemeyeceği konusunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şentop "Anayasa Mahkemesi'nin verdiği ihlal kararı neticesinde, yeniden yargılama kararı veriyor. İlk derece mahkemesine bu kararı gönderiyor. Bizim baktığımız, kesin hükmün hukuki varlığı ile durumdur. Anayasa Mahkemesi bunu kaldırmamıştır. Böyle bir durum olduğunda değerlendireceğiz. Kesin hükmün kaldırılması durumunda değerlendirme yapılabilir" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu tepki gösterdi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yerel mahkemenin kararına tepki gösterdi.
Meclis Genel Kurulu'ndan konuşan Kılıçdaroğlu, “İnsanlığın temeli adalettir. Devletin de dinin de temeli adalettir. Bir kişi adaletsizlikle karşı karşıya kaldığı zaman ona tepki göstermek de bizim görevimizdir” dedi.
“Ülkemizin bir Anayasası var” diyen Kılıçdaroğlu sözlerine “Anayasa Mahkemesi kararına 600 milletvekili olarak uyuyoruz. Bizi kim denetliyor, Anayasa Mahkemesi denetliyor. Yoksa hukuk devleti olamayız” diye devam etti.
Kılıçdaroğlu devamında şunları kaydetti:
"Anayasa Mahkemesi'nin aldığı bir karara yasama organı uyuyor, bir yargı organı diyor ki 'Ben Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayacağım' diyor. Üst mahkemenin verdiği karara alt mahkeme uymayacağım diyorsa orada bir sorun var. Orada bir çürüme var. Bu çürümeye müdahale etmemiz lazım. Tuz kokar arkadaşlar. Bir kaosa zemin hazırlanır. Bu bir kavga alanı değildir, adalet alanıdır. Biz adaleti ayaklar altına alan bir karar olduğu zaman sessiz mi kalacağız, iyi oldu vurun mu diyeceğiz? Hepimize düşen sorumluluklar var. Balık baştan kokar demişler, niye balığı baştan kokutuyoruz? Yasama organının çıkardığı yasayı, yargı organı 'bunu uygulamam' diyemez. Denetlenmeyen güç, güç değildir.
"Anayasa Mahkemesi karar veriyor, 'Ben uymam' diyor. Peki kime gideceğiz? Sıfırdan yeniden dava süreçleri mi olacak? Bütün milletvekili arkadaşlarımdan istirhamımdır, Anayasamıza sahip çıkalım. Bir mahkemenin, bir üst mahkemenin kararını uygulamayacağım diyorsa orada tuz kokmuş demektir. Hepimizin vicdan sorgulaması lazım. Her birimize düşen temel kavramlar vardır. O çerçevede ben her halükarda, hangi partiden, hangi ilin milletvekili olursak olalım adaleti yüceltmek zorundayız."
Ne olmuştu?14 Haziran 2017’de Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan “MİT TIR'ları” haberiyle ilgili olarak Enis Berberoğlu hakkında “Siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamasıyla açılan davada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 25 yıl hapis cezası verdi. Bunun üzerine Berberoğlu 14 Haziran 2017’de tutuklandı. Bu hüküm, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından 9 Ekim 2017’de bozuldu. Bozma kararında İstinaf Mahkemesi “Sırrın daha önce ifşa edildiğinin kabulü halinde gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama suçunun unsurlarının oluşmayacağını” belirtti. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ise İstinaf Mahkemesinin bozma kararını usul ve yasaya aykırı bularak dosyayı iade etti. Dosyayı yeniden ele alan İstinaf Mahkemesi, bu kez Enis Berberoğlu'na "casusluk" suçundan değil, "devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan 13 Şubat 2018’de 5 yıl 10 ay hapis cezası verdi ve tutukluluğunun devamına hükmetti. Bu kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı temyiz etti. Savcılık, Berberoğlu'nun "casusluk" suçundan cezalandırılması talepli temyiz dilekçesini Yargıtay’a gönderdi. Dilekçede, Berberoğlu'nun, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklama" suçundan cezalandırılması talep edildi. Berberoğlu, 24 Haziran Milletvekilliği Seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilince, yargılamanın durdurulması talebiyle Yargıtay'a başvuru yaptı. Başvuru 20 Temmuz'da reddedildi. Fakat Yargıtay 20 Eylül 2018'de Haziran seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilen ve hala tutuklu bulunan Enis Berberoğlu hakkında verilen cezanın infazının, yasama dokunulmazlığı gerekçesiyle durması istemini kabul etti ve Berberoğlu'nun tahliye edilmesine hükmetti. Yargıtay kararı üzerine tahliye edilen Enis Berberoğlu hakkındaki kesinleşmiş ceza, TBMM Genel Kurulu'nda 4 Haziran 2020'de okunarak milletvekilliği düşürüldü. Ertesi günse gözaltına alındı ve yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aynı gün koronavirüs tedbirleri kapsamında izinli olarak cezaevinden çıkartıldı. |
(HA)