Konya ve çevre illerden çok sayıda katılımın olduğu seminerde medyanın sorunlarının yerelden başlayarak çözüme ulaşacağı görüşü ön plana çıktı. Yerel medyanın "demeç değil, vatandaştan yana dava gazeteciliğine" geçmesi gerektiğinin altı çizildi.
Toplantı TGC Konya Temsilcisi Uğur Özteke'nin konuşmasıyla başladı. Özteke, konuşmasında ülkeyi zaman zaman dış tehditlerle boğmaya çalışanların Anadolu'nun göbeğinde de etkili olmaya çalıştığını vurguladı. Özteke, bazı güçlerin Anadolu basınını kendi menfaatleri doğrultusunda bölmeye çalıştıklarına dikkat çekerek bu duruma karşı tüm gazetecilere tavır koyma çağrısında bulundu.
Yerel medya üzerinde bazı kurum ve kuruluşların maddi ve manevi baskı kurma çabaları olduğunu kabul eden Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Vekili Hüseyin Üzülmez, medyadan bu tip baskılara sonuna kadar dayanmasını istedi..
Erinç: Sorunlar yerelden başlayarak çözülecek
Seminerde konuşan TGC Başkanı Orhan Erinç, gazetecilik mesleğin sorunlarının yerelden başlayarak çözüleceğini vurguladı. Demokrasinin Türkiye'ye yerleşmesinde yerelin çok önemli bir görevi olduğunu belirten Orhan Erinç, şöyle devam etti:
"Gazetecilik evrensel bir meslek.Yerel, yaygın, bölgesel olarak sınıflandırmak mümkün değil Aynı kurallarla aynı meslek anlayışı ile yapılıyor, karşılıklı bilgi alışverişi ağır basıyor. Bizim düzenlediğimiz yerel medya meslek içi eğitim seminerleri de bu amaca hizmet ediyor."
Konya'da yedi günlük gazete var
Seminerin açılış konuşmasını yapan isimlerden biri de Selçuk Üniversitesi Rektör Vekili Şefik Bilir'di. Şefik Bilir, üniversite olarak gazetecilik mesleğine büyük değer verdiklerini iletişim fakültesine ciddi yatırımlar yaptıklarını söyledi.
24 saat yayın yapabilen iki üniversite televizyonundan birine sahip olduklarını belirten Şefik Bilir, "Gazeteciliği öğrencilerimiz yaşayarak öğreniyorlar, iletişim alanında en çok ödül toplayan üniversiteyiz, bu toplantının çok önemli olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Güreli: Haber muhabir demektir
"Memleket" gazetesi sahibi Adem Alemdar'ın yönettiği ilk oturumda konuşan TGC Eski başkanı ve "Milliyet" gazetesi yazarı Nail Güreli "Haberin serüvenini" anlattı.
Haberin muhabir demek olduğunu belirten Nail Güreli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazetenin en önemli birimi muhabirliktir. Bugün muhabirlik unutulmuş gibi görünüyor. 50 yıl önce gazeteci denilince muhabir akla gelirdi. Muhabir gazeteyi temsil ederdi. Gazetelerin sahipleri de baş yazardı. Yalnızca gazetecilik yaparlardı. Basın giderek medyaya dönüştü. Babıali sona erdi, medya center'lar yerini aldı. Gazetecinin tanımı da belli ölçüde değişti. İktidar mensuplarının aklına gazeteci denilince patronlar ve genel yayın yönetmenleri, ayrıcalıklı köşe yazarları ve baş yazarlar geliyor. Haberlere yorum katarak çıkar odaklarının çıkarına haber yapılıyor."
Tek parti döneminde bile muhabirlerin editoryal bağımsızlığa sahip olduğunu vurgulayan Güreli,"Günümüzde medya büyüyünce ekonomisi gelişince gazete ile çark dönmedi televizyonlar, radyolar diğer sektörlerdeki yatırımlara sıra geldi. Sermaye medya siyaset ilişkisi belirleyici oldu muhabirlerin belirleyiciliği zedelendi" dedi.
Ne haberdir, ne haber değildir?
Konuşmasında "Ne haberdir, ne değildir?" sorusuna örneklerle yanıt veren Nail Güreli, şöyle konuştu:
"Haber dinamite benzer: Toplumun iyililiğine, kötülüğüne de kullanılabilir.Haber lastiğe benzer: Nereye çekerseniz oraya gidebilir. Haber muza benzer: Ne niyetine yerseniz o tadı verir. Haber fil gibidir: Tamamını görmezseniz tarif edemezsiniz"
Nail Güreli, yerel basın mensuplarından 5 n 1 k kuralına uyma, haber takibi yapma, bilgi kirliliğine karşı uyanık olma konularında uyardı. Son dönemde farklı çevrelerden basına sızdırılan haberlerden örneklerden veren Güreli, "Gazeteci kullanılmamak için bu haberlerin arkasındaki gerçek amacı ortaya çıkarmalıdır" dedi.
"Dava gazeteciliği yapılmalı"
Nail Güreli, yerel gazetelerden örnekler de verdi. Yerel basında 1999 yılından bu yana gözlenen gelişmeleri olumlu bulan Güreli, "Ancak daha çok demeçler gazetelerde yer alıyor, İcraatin içinden diyebileceğimiz çalışmalar yansıtılıyor. Oysa halkın sorunlarını dile getiren, takip eden dava gazetecililiği yapmak gerekir" diye konuştu.
Olcayto: Medya okur yazarlığı yaygınlaştırılmalı
TGC Genel Sekreteri Turgay Olcayto ise konuşmasını medya okur yazarlığı üzerinde yoğunlaştırdı. Küreselleşmenin haberi de çarpıtabildiğini hatırlatan Olcayto sözlerini şöyle sürdürdü:
"Medya okur yazarlığı, medyayı iyi okumak, ama satır aralarını farkına varmak demek. Her gördüğünüz görüntüye inanmalı mıyız, teknolojiyle görüntüler üzerinde oynandığını bilmeliyiz. Aynı şey İnternet için de geçerli."
Olcayto, medyadaki olumsuz uygulamalardan örnekler vererek, "Yerel medya için bir şans var. Yaygın basının hatalarından kendini arındırabilir. Yerel basın gençleşiyor, yaygın medyaya atlama hevesi olan genç sayısı azalıyor. İletişim mezunu gençler kendi illerinde kalmayı tercih edebiliyor. Bu da önemli bir itici güç oluşturuyor. Her gördüğünüze, duyduğunuza irdelemeden inanmayın" dedi.
Erten ekonomi, Güneş sağlık haberciliğini anlattı
Toplantıda "Dünya" gazetesi Ankara Bölge Koordinatörü Taylan Erten, yerel medyada ekonomi haberciliği konusunu ele aldı.Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği Başkanı Sibel Güneş sağlık haberciliğinin sorunlarını dile getirdi.
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Feyza Hepçilingirler'in konuşma konusu ise yerel medya ve dil , hatalarıydı. Seminerin öğleden sonraki oturumunda ise TGC Yönetim Kurulu üyesi Recep Yaşar medya etiği, gazeteci Tümer Argın, yerel basında yayın planlaması ve görsellik konularında bilgiler verdi. 2 gün sürecek toplantıyı 100'ü aşkın gazeteci izliyor. (SG/EÖ)