İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 28 Ocak 2022’de gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Rojin Altay hakkında örgüt üyeliği iddiasıyla açılan davanın ilk duruşmasında karar çıktı.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Altay katılmazken, avukatı Özcan Kılıç hazır bulundu.
Duruşma savcısı tevsi tahkikat taleplerinin olmadığını belirterek esas hakkında mütalaa verdi.
Savcı mütalaasında, Altay’ın 2013’te Paris’te öldürülen PKK'nin kurucuları arasındaki Sakine Cansız'ın “Direniş hayattır” ifadesinin bulunduğu fotoğrafı retweetlemesine örgüt propagandasından ceza istedi.
"Usul hatası var"
Mütalaaya karşı savunma yapan avukat Kılıç, Altay hakkında devam eden bir soruşturma olduğunu ve tefrik edildiğini söyledi. Yargılamada usul hatası yapıldığını ekledi.
Özcan “Altay’ın örgüt üyeliği kapsamında bir dosyası var. Sosyal medya paylaşımı dosyadan tefrik edildi. Ancak bu eylem, o dosyada delil olarak kabul edildi. O dosya da buraya aktarıldı. Burada usulü bir hata olduğunu düşünüyoruz. Bu şekilde paylaşımı üzerinden suçlama olması basın kanununa uygun değil. Ayrıca zaman aşımı söz konusu” dedi. Ayrıca beraat talebinde bulundu.
Kararını açıklayan mahkeme, Altay’a örgüt propagandası suçundan 1 yıl hapis cezası verdi.
Suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi nedeniyle cezada yarı oranında artışa giden mahkeme cezayı 1 yıl 6 aya çıkarttı.
Daha sonra iyi hal indirimi uygulayan mahkeme cezayı 1 yıl 3 aya indirdi. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmeden mahkeme cezayı erteledi.
TIKLAYIN - Yeni Yaşam çalışanı Rojin Altay iki gündür gözaltında
TIKLAYIN - Yeni Yaşam çalışanı Rojin Altay serbest bırakıldı
Sakine Cansız hakkında |
PKK’nin kurucu üyesi. 9 Ocak 2013’te Kürdistan Ulusal Kongresi Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez ile birlikte Fransa’nın başkenti Paris’teki Kürdistan Enformasyon Bürosu'na yapılan saldırıda öldürüldü. 20 Ocak 2013’te soruşturmayı yürüten Fransa makamları cinayetlerle ilgili Ömer Güney isimli şahsın gözaltına alındığını açıkladı. Süreçte Güney'in önce PKK, sonra da MİT'le ilişkisinin olduğu iddiaları ortaya atıldı. Murat Karayılan Güney'in PKK üyesi sayılamayacağını, sadece Avrupa'daki Kürt derneklerinden birine üye olduğunu açıklayıp suikasttan Türkiye’yi sorumlu tuttu. MİT ise iddiaları reddetti. Sivas'ın Şarkışla ilçesi Polattepe köyü nüfusuna kayıtlı olan Ömer Güney’in 2003’te Almanya'da evlendiği, 2011’de de boşandığı ve Almanya'da oturma izni olduğu, Güney'in ailesinin ise Fransa'da yaşadığı öğrenildi. Suikasttan 20 gün önce de Türkiye'ye geldiği belirlendi. Ayrıca Güney’in suikasttan yaklaşık 1 yıl önce Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu (FEYKA) bağlantılı bir derneğe üyelik başvurusu yaptığı ortaya çıktı. L’Express dergisinden Eric Pelletier, Güney’in derneğe gelenleri fişlemek için üye olduğunu, telefonunda yapılan incelemede derneğin 329 üyenin isimlerini, adreslerini ve kimliklerini fotoğrafladığını yazdı. Paris makamları soruşturmayı Mayıs 2015'te tamamlandı. Dava da ilk duruşmanın Ocak 2017'de görülmesi planlandı. Ancak Güney Aralık 2016’da cezaevinde öldü. Güney’in sağlık sorunları nedeniyle hayati tehlikesinin olduğu ve tahliyesi talep ettiği belirtildi. |
(HA)