Ankara Tabip Odası (ATO) İnsan Hakları Komisyonu, yeni tip yüksek güvenlikli cezaevlerinin koşullarına dair açıklama yaptı.
2021 yılında açılmaya başlanan ve “S Tipi”, “Y Tipi” diye de adlandırılan yüksek güvenlikli cezaevlerinin, insanın fiziksel, ruhsal ve sosyal sağlığındaki tahribata dikkat çekmek isteyen Komisyon, mahpus mektupları, avukatlar ve yakınlarının iletmiş olduğu bilgiler ışığında cezaevlerinin koşullarını değerlendirdi.
KUYUNUN DİBİNDEKİ İNSAN ANLATTI
“Artık tek başınasın”
“Günün 24 saati gürültüye maruz kalma”
Bu tür cezaevlerinin tecrit, sosyal izolasyon, insansızlaştırma ve yalnızlaştırmayı kolaylaştıracak tarzda projelendirildiğini ifade eden ATO İnsan Hakları Komisyonu, Y Tipi cezaevi olarak adlandırılan yapılarla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Üç katlı ve her katında tek kişilik hücre tipi odalar ve sadece 2. katta havalandırma alanının olduğu yapılardır. Her hücrenin tek penceresinin olması ve tüm pencerelerin apartman boşluğu gibi tanımlanabilecek tek alana açılıyor olması nedeniyle herhangi bir hücrede olabilen en hafif bir gürültünün bile tüm hücrelerde duyulması veya yankılanması şeklinde kurgulanmış mimari yapılanma, günün 24 saati gürültüye maruz kalma gibi ciddi bir soruna neden oluyor.”
Tutuklu Avukat Timtik, "Y tipiyle" ilgili yazdı: "Gökyüzünü göremezsiniz"
“Mahpuslar 22.5 saati hücrede geçiriyor”
Açıklamada, havalandırma konusunda diğer cezaevleriyle fark şöyle anlatıldı:
“Hücre tipi odaların kendilerine ait havalandırması olmaması nedeniyle mahpuslar 2. kattaki havalandırma alanına götürülüyor. Havalandırma hakkı 1.5 saat ve mahpusların 22.5 saati hücrede geçiyor.
Diğer cezaevlerinde havalandırma hakkı, ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olanların dışındaki mahpuslar için, sabah sayımında havalandırma kapısının açılması ve akşam sayımında kapatılması şeklinde uygulanıyor.
Yüksek güvenlikli ve Y Tipi cezaevlerinde havalandırmanın 1.5 saat olması ile yasalara aykırı biçimde mahpusların havalandırma hakkı kısıtlanıyor.
Sincan’daki mahpus, yeni “yüksek güvenlikli” cezaevini anlattı
Havalandırma alanının mahpusun hücresi ile direk ilişkili olmaması nedeniyle bu 1.5 saatlik sürede yağmurdan ve güneşten korunma, tuvalet gibi acil ve kişisel gereksinimleri karşılanamıyor, havalandırma hakları ellerinden alınıyor.”
“Görüş alanları, sosyal izolasyona neden oluyor”
Komisyon ayrıca, mahpus ile avukatı ve ailesinin görüştükleri alanların küçük ve kısıtlanmış olduğunu belirtti:
“Mahpus ve yakınlarının aynı mekanı paylaştıkları açık görüşmeler yerine ziyaret günlerinin her mahpus için ayrı ve tek olması, diğer mahpuslarla da görüşmeyi, sosyalleşmeyi engelliyor, sosyal izolasyona neden oluyor.”
“Mahpusların en mahrem halleri kamerayla izleniyor”
Açıklamada, hücrelerin koşullarına dair de şu değerlendirmeler yer aldı:
“Yüksek güvenlikli cezaevlerinin pencerelerinde demir parmaklıklar yanı sıra güneş ışığına izin vermeyen sık örülmüş tel örgü bulunması da hem hava almayı hem de güneşten yararlanmayı engelliyor.
S Tipi cezaevlerinin en önemli özelliği ise hücrelerde kamera bulunması. Gün içerisinde 22.5 saatini bir hücrede geçiren mahpusların en mahrem halleri bile izleniyor.”
ÇHD RAPORU
“S tipi cezaevlerinde hücrede kamera bulunuyor”
Sağlığa etkileri
Bu tür koşulların insan sağlığına etkileri de şöyle açıklandı:
· Fiziksel ve ruhsal sağlığın korunabilmesi için “yeterli, uygun ve değişken dış uyaranlara” ihtiyaç mutlak gerekliliktir. Uzun süren izolasyon insan sağlığı üzerinde geri dönüşümsüz bir çok zarara yol açar.
· Tek kişilik hücrelerin mahpusun hiçbir canlı ile ilişki kurmasına olanak tanımayacak bir biçimde inşa edildiği düşünüldüğünde, havalandırma alanlarının “25 m2”, etrafının 8 m yüksekliğindeki duvarlarla çevrili olması bir mahpusun uzun yıllar sadece gökyüzü görerek tüm sosyal ve kültürel çevresinden izole bir biçimde yaşamaya mâhkum edilmesi ve ayrıca dışarıdan sürekli gözetim ve denetim altında tutulması durumu insan haklarına ve insan sağlığına aykırıdır.
· İzolasyon duyusal ve algısal uyaranların azlığı, algı ve duyu bozukluklarının gelişmesine neden olabilir. Bu durum bazı psikiyatrik hastalıklara yol açabileceği gibi görme ve işitme duyusunda azalma, yer, zaman, mekan oryantasyon bozuklukları, dikkat ve duygu durum bozuklukları gibi problemlere yol açar.
· Psikiyatrik rahatsızlıklar yaratmasının yanı sıra hücre tipi infaz sistemi; kısa-orta ve uzun vadede fiziksel olarak da birçok hastalığa neden olur. Dar, küçük ve güneş ışığı almayan bir alanda, yeterince hareket edemeden yaşamanın getirdiği bir yaşam; kas-iskelet sistemi hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, kanser başta olmak üzere birçok hastalığa neden oluyor, birçok mahpus cezaevindeki yaşamını ağır hasta olarak sürdürmek zorunda kalıyor.
Y TİPİ CEZAEVİ
12 metrekarede tuvalet, banyo, mutfak, yatak
47 yüksek güvenlikli hapishane
Akademisyen Mustafa Eren’in bianet’te yayınlanan “Yeni tip hapishaneler ve toplumsal muhalefete gözdağı” başlıklı yazısında, bu tip hapishanelerle ilgili şu bilgiler yer alıyor:
2021 yılından itibaren, F ve D Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumları’na ek olarak “S Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu”, “Y Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu” ve “Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu” adları altında üç yeni tipte yüksek güvenlikli hapishane açılıyor.
2021 yılı içinde 32, 2022 yılının ilk 8 ayında ise 18 yeni hapishane açıldı. 2021 yılında açılan 32 hapishaneden 11’i yeni tipte yüksek güvenlikli hapishanelerden oluşuyordu (Adalet Bakanlığı 2021 Yılı Faaliyet Raporu, 2022: 104-106).
2022 yılında 1 Eylül tarihine kadar açılan hapishanelerden 14’ü F Tipi, 2’si D Tipi, 1’i H Tipi, 7’si Y Tipi, 6’sı S Tipi, 17’si ise “Yüksek Güvenlikli” olmak üzere 47’si yüksek güvenlikli hapishane.
(AS)