Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınav sistemi yerine getirilen yeni sistemi “Liselere Geçişte Yeni Sistem ve Nitelikli Ortaöğretim İçin Yol Haritası” başlıklı bilgi notuyla değerlendirdi.
Bilgi notu TEOG yerine getirilen ve "Mahalli yerleştirme ve isteyene sınav sistemi" olarak özetlenen yeni sınav sistemini ele aldığı gibi eğitimdeki son 20 yılın sorunlarını da gözler önüne seriyor.
ERG bilgi notunun ilk bölümünde açıklanan yeni sistemin yanıtsız bıraktığı sorular ve yaratacağı riskleri maddeler halinde belirtmiş.
Bilgi notunu ERG’den Didem Aksoy ve Burcu Meltem Arık hazırladı; Aysel Madra, Ertuğrul Polat, Yeliz Düşkün ve Umay Aktaş Salman da katkıda bulundu.
TEOG tartışmaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 16 Eylül’de bir televizyon programında “Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG'un kaldırılması lazım” demesiyle başlamıştı.
MEB Bakanı İsmet yılmaz 19 Eylül günü aparo topar bir açıklama yaparak “TEOG kaldırıldı, bu yıl yapılmayacak” dedi. Ardından yeni sistem için eğitim öğretim yılı devam ederken çalışmalar başladı.
ERG “2017-2018’de sınava girecek yaklaşık 1,2 milyon çocuğun, velilerin, öğretmenlerin ve okulların etkilendiği bu ani gelişme, kamuoyunda tartışma yarattı” notunu düşüyor.
MEB, 5 Kasım 2017 tarihinde TEOG yerine gelecek yeni sistemi açıkladı.
Yeni sistem ne getiriyor?
Bilgi notunda Bakan Yılmaz'ın açıklamalarından anlaşıldığı ölçüde yeni sistemin temel hatları infografiklerle anlatılmış:
ERG “İsmet Yılmaz kamuoyunun paylaştığı kaygı ve önerileri dikkate aldıklarını belirtse de, hangi görüşlerin dikkate alındığını ve nasıl değerlendirildiğini açıklamadı. Yeni sistem için yararlanılan bilimsel çalışmalar ve kaynakçalar da belirsizliğini koruyor” diyor.
“Liselere Geçişte Yeni Sistem ve Nitelikli Ortaöğretim İçin Yol Haritası” çalışmasında ERG, yanıt bekleyen soruları ve riskleri şöyle sıralıyor:
Yanıt aranan 12 soru
1- Yeni sistemi detaylı açıklayan bir belge ne zaman yayımlanacak?
2- MEB, sınavsız girilecek okulların niteliğini artırmak için hangi eğitim politikalarını uygulayacak?
3- Seçici okullar hangi kriterlere göre belirlenecek? Bu kriterlerin belirlenmesi süreci şeffaf ve katılımcı olacak mı?
4- Eğitim bölgeleri nasıl oluşturulacak? Hangi kriterler dikkate alınacak?
5- Bazı liselerde oluşacak kontenjan açığı nasıl doldurulacak? Nakil işlemleri, 2. ve 3. aşama yerleştirmeler nasıl olacak?
6- Kontenjan yetmediğinde her öğrencinin istediği okula gitmesi nasıl sağlanacak?
7- Okulların kontenjanları artırılacak mı?
8- İstenen okul türlerinde kontenjan kalmaz ve veliler çocuklarını belirli türdeki okullara göndermek istemezlerse öğrenciler açık liseye mi gönderilecekler? Eğitim bölgeleri dışındaki bölgelerden de tercih yapılabilecek mi?
9- Yerleştirmede okul notu dikkate alınacaksa ‘‘hormonlu notlar’’ nasıl önlenecek?
10- Dezavantajlı bölgelerdeki başarılı öğrencilerin farkına varılması ve seçici okullar sınavı sürecinde desteklenmesi için okullarda PDR sistemi ve öğretmenler eş zamanlı olarak güçlendirilecek mi? Güçlendirme için ne tür somut adımlar atılacak ve stratejiler geliştirilecek?
11- Sınav sözel ve sayısal olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Sınavdan tek puan mı çıkacak yoksa sayısal ya da sözel gibi ağırlıklı puanlarla belli okullara, örneğin fen liselerine, yerleştirme yapılacak mı?
12- Özel okullar kendi sınavlarını yaptığı takdirde lojistik sorunu nasıl çözülecek? Lojistik sorununun fırsat eşitliğinin önüne geçmesi nasıl engellenecek?
Doğabilecek 4 risk
1- Yeni sistem velilerin çocuklarını daha iyi okullara yerleştirebilmesi için belirli eğitim bölgelerine taşınması riskini doğuruyor. Bu durum ikamet bölgelerinde sosyoekonomik ayrışmaya neden olabilir.
2- Yıl sonunda tek bir sınav yapılmasının seçici okullara girmek isteyen öğrenciler için sınav stresini artırma riski vardır. Seçici liselere öğrenci yerleştirmede tek girdinin merkezi sınav sonucu olması dershaneye yönelimi devam ettirebilir.
3- Bu yıl TEOG’a hazırlanan öğrenciler yalnızca 8. sınıf derslerine hazırlanıyorlardı. Seçici okullar sınav içeriğinin 6-8. sınıf öğretim programlarını kapsaması bu yıl sınava girecek öğrenciler için dezavantaj yaratabilir.
4- 60 soru bilgi ezberini değil, okuma anlama, yorumlama gibi üst düzey becerilerini ölçmediği ve nitelikli olmadığı takdirde sınav sonuçlarında puan yığılması olma riski doğacaktır. (HK)