Yeni Şafak gazetesi, yaklaşık 10 yıldır yazarları olan Koray Düzgören'in yazılarını 15 Mayıs'ta yayımlamamaya başladı.
Yeni Safak gazetesine Radikal gazetesinden 28 Şubat sürecinde işten çıkarıldıktan bir süre sonra katıldığını hatırlatan Düzgören, farklı fikirlere açık olduğunu savunan gazete patronlarının "iktidarın iş trafiğinde yoğun şekilde yer aldıktan sonra" artık bu yönlerini savunamaz hale geldiklerini ifade etti.
"AKP 28 Şubat'a yaklaştı düşüncesi rahatsız etti"
Elektronik posta (e-mail) yoluyla bianet'e açıklama yapan Düzgören, gazete yönetiminin kendisini bilgilendirme gereği dahi duymadan yazılarına son verdiğini ifade ederek, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 28 Şubatı'nın yaklaştığını yazdığı için gazete yönetiminin rahatsız olduğunu, eleştiriye ancak bir süre tahammül ettiklerini söyledi.
"Asıl mesele, demokrasiyi, özgürlükleri çifte kriterlere başvurmadan savunan ve genel olarak 'ülkedeki vesayet rejimi İslamcıları da eziyor' diye başkalarından ayırt etmeden onları da destekleyen, onlardan yana çıkan sol liberal aydınlara AKP çevresinin ihtiyacı kalmamış olması..."
bianet aradı; Cömert açıklama yapmak istemedi
Gazetenin diğer bir yazarı Kürşat Bumin, 31 Mayıs tarihli ve "Son haftada olup bitenler" başlıklı köşesinde, "İstersiniz yazıyı 'medya dünyası'nın alışık olmadığı bir soruyla noktalayalım: "Koray nerede sahi?.." diye soruyor.
Bianet'in gelişmeyle ilgili görüşlerine başvurduğu gazetenin Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert'in konuyla ilgili açıklama yapmak istemediği ifade edildi.
Cömert'in mesajlarına yanıt vermediğini kaydeden Düzgören, "Daha sonra telefonla da aradım. Sırf bu uygulama nedeniyle yaptığı çirkinliği ile yüzleşebilmesi için. Ama cesaret edip telefonuma çıkmadı" diye konuştu.
Düzgören, kuruluşunda yer aldığı ve uzun yıllar İstanbul Şube Başkanlığı'nı yaptığı Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin (ÇGD) konuya ilgisiz kaldığını söyledi.
Haftada iki gün yazan Özkoray, "Düşündüklerimiz AKP`yi ve AKP`yi giderek daha etkin ve derinden destekleyen Yeni Şafak yönetimini memnun etmediği muhakkak" diyor.
Bir süredir kendisiyle ilgili gazetede tartışma yürütüldüğünü bildiğini kaydeden Düzgören, "Sonunda 19 Mayıs'ta yayımlanması gereken yazımı yayımlamayarak fiili durum yarattılar. Tipik eleştirdikleri o medya kuruluşlarının yaptığı uygulamalar benzeri. 'Birkaç gün gürültü kopar, sessiz kalarak bu olayı nasılsa atlatırız' diye düşündüler mutlaka" diye belirtti.
Cömert'ten ve meslektaşlardan ses seda yok...
Cömert`e bir not göndererek durumu sorduğunu, bir sorun varsa bu durumun kendisine söylenmesi gerektiğini belirten Düzgören, "Bir yanıt gelmedi. Belli ki yaptığı işin çirkinliği ile yüzleşmek istemedi" şeklinde konuştu.
İki hafta sonra Comert`i yeniden aradığını açıklayan yazar, "Toplantıda olduğunu, kısa süre sonra arayacağını sekreteri aracılığıyla söyledi. Ama o gün bugündür aramış değil" dedi.
"Burada terbiyesizce bir durum var. Gazeteye 10 yıl emek vermiş bir yazara yapılan bir saygısızlık, vefasızlık var. İşte bu duruma bakarak, `maskeler düşmeye başladı` diyorum. İkinci mesele, yazar arkadaşlarımın duyarsızlığı. Ama bu her zaman her gazetede oldu. Kimsenin kimseye ilgi ve destek göstermediği, herkesin kendi yerinden, sütunundan olmaktan korktuğu bir ülkedeyiz." (EÖ/EZÖ)