Türkiye'nin de katıldığı, Paris'te Libya'nın geleceğinin masaya yatırıldığı konferanstan çıkan karar, aslında fiilen uygulamaya koyulmuş bir karar oldu: Kaddafi yönetiminin Libya dışında dondurulan para ve mal varlıkları ülkenin yeniden inşası için Ulusal Geçiş Konseyi'ne verilecek. 60 ülkenin katılımıyla gerçekleşen konferansta karar oy birliğiyle alındı.
Fransa ve İngiltere'nin ev sahipliğinde düzenlenen konferansta, Kaddafi sonrası güvenlik ve istikrar sağlanana kadar NATO desteğinin sürmesine de karar verildi.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy kararı açıkladığı konuşmasında, Ulusal Geçiş Konseyi'nden barış ve uzlaşma süreci başlatmasını istediklerini de bildirdi.
Kaddafi varsa savaş var
Sarkozy Kaddafi'nin "tehdit oluşturduğu süre boyunca" NATO'nun operasyonlara devam edeceğini de duyururken İngiltere Başbakanı Cameron da benzer ifadeler kullanarak, Libya'daki NATO operasyonlarının sivil halkı korumak için devam edeceğini bildirdi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ise konferanstaki konuşmasında Libya'daki yeni sürece müdahil olmak istediklerini, ''Ulusal Geçiş Konseyi ile yakın bir şekilde çalışmak için bu ülkeye en kısa zamanda bir BM heyeti göndermek istiyorum" diyerek yineledi.
Clinton daha şimdiden...
Ban Ki-moon'un 20 Eylül'de BM'de üst düzey bir toplantı düzenleneceğini duyurduğu konferansta ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da konuştu. Clinton Kaddafi yönetiminden ele geçirilen silahlardan söz etti ve Libyalı muhaliflerden bu silahların kontrol altına alınmasını isteyerek, muhalifleri komşu ülkeleri tehdit etmek ya da dünya barışı ve istikrarı aleyhinde kullanmama konusunda uyardı
Clinton Libya'nın BM'deki sandalyesinin yeni yönetimin temsilcilerine devredilmesini istedi ve diğer liderler gibi, "Libya'daki sivil halkın güvenliği sağlanana kadar' NATO operasyonlarının sürmesinden yana olduğunu belirtti.
Rusya yeni yönetimi tanıdı
Konferansın kararlarından çok katılımcıları önemliydi belki de; Almanya gibi askerî operasyona katılmayan Rusya ve gözlemci statüsünde katılan Çin temsilcileri de konferanstaydı. Rusya, konferanstan kısa süre önce Libya Ulusal Geçiş Konseyi'ni Libya'nın meşru temsilcisi olarak tanıdığını açıkladı. Çin ise bu konuda henüz bir açıklama yapmadı.
Konferanstan önce Avrupa Birliği (AB)'nin yaptığı önemli bir duyuruda, Libyalı 28 şirkete uygulanan yaptırımların kaldırıldığı vurgulandı. AB'nin dış politika sorumlusu Catherine Ashton alınan bu kararla Ulusal Geçiş Konseyi'ne destek vermek ve ekonomiyi harekete geçirmek istediklerini söyledi. Ashton açıklamasında Ulusal Geçiş Konseyi'ni "geçiş hükümeti" olarak tanımladı.
Libya'da su sıkıntısı
Libya'yı temsilen konferansta bulunan Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil ve Konsey'in yürütme kurulu başkanı Mahmud Cibril kararlardan memnundu. Yaptıkları açıklamada, kamu çalışanlarının aylardır maaşlarını alamadıklarını ve Trablus başta olmak üzere ülkede büyük bir su sıkıntısı olduğunu bildirdiler.
Almanya Başbakanı Angela Merkel bu konuya değinerek hem Libya'nın yeniden imarına destek sağlayacaklarını hem de su teknolojileri gibi teknik alanlarda da yardımcı olabileceklerini belirtti.
AB'nin uluslararası yardımlardan sorumlu komisyon üyesi Kristalina Georgieva da konferanstan önce Trablus'ta, nüfusun üçte birine denk düşen, en az 400 bin kişinin gıda ve su sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu bildirmişti.
Muhalifler süreyi uzattı
Avrupa'da Libya'ya dair bu gelişmeler yaşanırken Libya topraklarından da önemli bir açıklama geldi. Libya Ulusal Geçiş Konseyi, Kaddafi güçlerinin elindeki Sirte'nin ve diğer kentlerin teslim edilmesi için verdikleri süreyi bir hafta uzattı. Saha önce verilen süre cumartesi günü sona erecekti.
BBC muhaliflerle Sirte'deki aşiret liderleri arasında yapılan görüşmelerin kesildiğini bildirdi.
Muhalif güçler Sirte'yi kuşatmış durumda, Seyfülislam Kaddafi ise evvelki gün, kenti korumak için 20 bin silahlı kişinin hazır beklediğini söyledi.
Muammer Kaddafi'nin de kentte olduğu iddia edilse de bu konuda kesin bir bilgi yok. Seyfülislam Kaddafi babasının halen Trablus'ta olduğunu duyururken Reuters muhalif güçlerin komutanına dayandırdığı haberde, Kaddafi'nin Trablus'un 150 kilometre güneydoğusundaki bir çöl kasabası olan Beni Velid'de bulunduğu tahminine yer verdi. (YY)
* Bu haber BBC ve Deutsche Welle başta olmak üzere çeşitli kaynaklardan derlenmiştir.