Ekokırım Yasası Yurttaş İnisiyatifi, Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından işleme konulmamasını yargıya taşıdı.
Konuyla ilgili bugün, 5 Haziran Dünya Çevre Günü bağlamında bir açıklama yayımlayan Ekokırım Yasası Yurttaş İnisiyatifi “Bu dava, Ekokırım Yasa Teklifinde imzası olan herkesin davasıdır,” dedi.
İnisiyatif, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifi dilekçeleri Dilekçe Komisyonuna, Çalışma Grubumuzun hukukçu üyesi Arif Ali CANGI tarafından verildiğinden yazışmalar onunla yapılmış, bu nedenle dava Arif Ali CANGI tarafından açılmıştır. Ancak bu dava 28 bin 820 ıslak imza sahibi ve yaşam alanları kırıma uğratılan yurttaşların davasıdır. Bu aşamadan sonra, TBMM’ye Ekokırım Yasa Teklifini veren yurttaşların davamıza katılmaları çalışmalarına başlıyoruz.
“Çalışma grubumuz tarafından listesi hazırlanacak avukat üyelerimize vekaletname vermek suretiyle davaya müdahil olunabilir ya da yasa teklifi sahibi yurttaşlar doğrudan davaya müdahil olabilir. Yurttaşın yasama sürecine doğrudan katılmasına yönelik bir girişim olan, aynı zamanda yaşamı var eden doğanın haklarını savunmaya yönelik olan bu yasa teklifinin mecliste görüşülmesi için tüm hukuki ve meşru süreçleri sürdürmeye devam edeceğiz. Doğanın hakları var! Yeni İliçlerin olmaması için ekokırım suçu kabul edilsin.”
ULUSLARARASI EKOKIRIM KONFERANSI / 1. GÜN
“Ekokırım, suç olarak Anayasada tanımlansın”
Ne olmuştu?
28 bin 820 yurttaşın imzasını taşıyan “Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifi” 28 Kasım 2023’te, TBMM Dilekçe Komisyonu’na verildi.
Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı, “kanun olarak düzenlenmesinde toplumsal yarar olduğu” düşüncesiyle Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifini, gereğinin yapılması için TBMM Başkanlığına, bilgi için Cumhurbaşkanlığına gönderdi. Ancak Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı, Ekokırım Yasası Yurttaş İnisiyatifi’nin bu yöndeki talebi reddetti.
Bunun üzerine “Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifi dilekçelerinin Meclis Başkanlığı'na ve Cumhurbaşkanlığı'na gönderilmesi isteminin reddine dair TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı'nın 13 Mart 2024 tarihli kararının iptali için dava açıldı.
Böylelikle “Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifi” dilekçelerinin, yurttaşların seçtiği milletvekillerinden oluşan TBMM tarafından işleme konulması için yargı organından hukuksal denetim talebinde bulunmuş oldu.
Ankara 4.İdare Mahkemesi’nin 2024/826 esasına kaydedilen davada Mahkeme, 23 Mayıs 2024 tarihli ara kararıyla, itirazlar üzerine TBMM Dilekçe Komisyonu’nun Yurttaşın Ekokırım Yasa Teklifi dilekçelerini TBMM Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmesi talebini neden reddettiğini tüm gerekçeleri ile ilgili tüm belge ve bilgilerin iletilmesine oy birliği ile karar verdi. Yani davada ilk inceleme süreci bitti, esas yönünden inceleme başladı.
AVUKAT HANDE ATAY ANLATIYOR
Ekokırım: 5. bir suç mu?
Ekokırım nedir?
Ekokırım, çevreye kasıtlı ve ağır zarar vermeyi tanımlayan bir terim. Genellikle büyük ölçekli ekolojik tahribatları ifade eder ve çevresel yıkıma yol açan insan faaliyetlerini kapsar. Ekokırım, çevre hukukunda ve uluslararası hukukta daha fazla tanınma ve düzenleme çabalarıyla son yıllarda giderek daha fazla tartışılmaktadır.
Ekokırım kavramı, şu durumları içerebilir:
- Ormanların yok edilmesi: Büyük ölçekli ormansızlaşma ve orman yangınları.
- Su kütlelerinin kirletilmesi: Nehirlerin, göllerin ve denizlerin ağır metaller, kimyasallar ve plastiklerle kirletilmesi.
- Toprak bozulması: Tarım ve endüstriyel faaliyetler nedeniyle toprakların verimsiz hale getirilmesi.
- Biyolojik çeşitliliğin azaltılması: Türlerin yok olması veya yaşam alanlarının tahrip edilmesi.
- Hava kirliliği: Büyük ölçekli sanayi ve enerji üretimi faaliyetleri nedeniyle hava kalitesinin ciddi şekilde bozulması.
Ekokırımın uluslararası düzeyde bir suç olarak tanınması için çeşitli girişimler bulunmaktadır. Bu çabalar, özellikle iklim krizi, biyolojik çeşitlilik kaybı ve diğer çevresel krizlerin insanlık ve dünya üzerindeki ciddi etkilerini önlemek amacıyla yapılmaktadır. (TY)