"Gerçekten tüm toplum kesimlerinin katılımıyla hazırlanacak, demokratik, sivil ve çoğulcu; herkesin benim anayasam diyeceği bir anayasa gereksinimi varken bugün yeniden gizli kapılar ardından hazırlanan bir siyaset belgesinin çıkması, tüm demokratikleşme tartışmasına karşın durumun eski tas eski hamam olduğunu gösteriyor."
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Akın Birdal, kendisinin de üyesi olduğu türkiye Büyük Millet Meclisi'nden gizli olarak bir güvenlik siyaseti belirleyen Milli Güvenlik Siyaseti Belgesini (MGSB) böyle değerlendirdi.
"Eğer AKP baştan beri söyledikleri doğrultusunda adım atmış olsaydı, bu konu toplumsal tartışmanın başlaması açısından cesaretlendirici olurdu."
Dün (27 Ekim) yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından yapılan resmi açıklamaya göre, "Yeni Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi görüşülerek uygun bulundu ve bu konudaki tavsiye kararının Bakanlar Kurulu'na bildirilmesine karar verildi."
Gazetecilere sızan haberlere göre, yeni metinde "irtica" artık iç tehdit olarak sayılmıyor. Dış tehditler de, hükümetin "komşularla sıfır sorun" politikasına göre yeniden gözden geçirilmiş durumda.
Birçok siyasi kararın üzerine dayandırıldığı çerçeve metin olarak bilinen belgenin içeriği şimdiye kadar halka hiç açıklanmadı. İçeriğinin bilgi edinme hakkı kapsamında açıklanmasına yönelik talepler de gizlilik gerekçesiyle reddedildi. Bu yeni metinle ilgili de içeriğinin değiştiği ifadesinin dışında bir bilgi verilmiş değil.
Birdal, birçok ülkede benzer kurumların olduğunun söylendiğini ancak Türkiye'de hukukun sütünlüğü sağlanamadığı için "neyin tehdit olup neyin olmadığının bilinemediğini" söyledi.
"MGSB'nin haklar, özgürlükler ve toplumun demokratikleşmesi önünde engel olucu niteliği değiştirilmelidir. Eğer böyle bir belge olacaksa uluslararası hukuk normlarına bağlı, evrensel insan haklarını, demokratik bir rejimi koruyucu olmalı." (EÜ)