“Sınırdan mal kaçırırmışçasına araçlarıyla bostanımıza giriyorlar. Biz buradan suyumuzu çekiyoruz, ekmeğimizi kazanıyoruz. Eski hali ne güzeldi! Kaç senedir buradayız, çocuğumuzu buradan okutuyoruz” diyor bostancı Aslan Bey.
Yedikule ile Belgradkapı arasındaki Yedikule Bostanları, Bizans döneminden kalan surların dibinde yer alıyor.
Bakanlar Kurulu 2006 yılında bostanlık alanı “Yenileme alanı” ilan etmişti. Geçtiğimiz günlerde Fatih Belediyesi’nin, “Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması” hakkındaki kanun gereği hazırladığı Uygulama İmar Planı, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP ve MHP grubunun ret oylarına karşılık iktidar partisinin oy çokluğuyla kabul edildi.
Plana göre, surlar ile birlikte kültürel miras olan topraklarda süs havuzu, sosyal tesis, açık spor alanı, otopark, dinlenme alanları ve konutlar yapılabilecek.
UNESCO tarafından miras alanı olarak belirlenen surların yanında süs havuzu için başlayan inşaat, iki hafta önce müze denetimi dışında yapıldığı için bir süreliğine durdurulmuştu.
Tarihi Bizans'a dayanan Yedikule Bostanları'nın bir kısmı geçen yıl 6 Temmuz'dan beri süren çalışmalarla yıkılmıştı. Sit alanı olan tarihi yarımadanın bir parçası olan bostanlar, antik şehir bölgesi içinde dünyanın mevcut en eski tarım alanı olarak biliniyor.
Mahalleli yeşil alan istiyor
Süs havuzu yapılmak istenen alan kurul kararıyla durdurulmuştu |
İsmini vermek istemeyen iki bostancı erkek, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in mahalle halkını sadece provake ettiğini bostanların rezidanslara çevrilip satılacaklarına inanıyorlar.
Mahalle halkından adını vermek istemeyen birkaç erkek, bostanların akşamları karanlık ve inşaat malzemeleri ile dolu olduğu için yürümeye şu anda uygun olmadığını ancak hiçbir şekilde yapılaşma istemediklerini söylüyorlar.
Zaten etrafta açık spor alanı ve sosyal tesisler olduğu için gösterilen planın gereksiz olduğunu belirtiyorlar. Fatih’teki asıl ihtiyacın düzgün bir yürüyüş alanı ve yeşil alan olduğunu ifade ediyorlar.
Bostanlardan geçimini sağlayan bir çift de asıl ihtiyacın yeşil alan ve yürüyüş yeri olduğunu belirtiyor. Yeterince insanın bostanlara gelmediğinden yakınan çift “tek yaptıkları uzanmak olan sarhoş yaşlılar” dışında bölgede hiçbir tehlike olmadığını anlatıyorlar. (RK/NV)