Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 3. Yargı Paketi olarak bilinen yasal düzenleme doğrultusunda, Bahçelievler Katliamı davası hükümlülerinden Bünyamin Adanalı ve Ünal Osmanağaoğlu hakkındaki cezanın infazının durdurulmasına ve sanıkların tahliyesine karar verdi.
bianet'e konuşan öldürülen yedi Türkiye İşçi Partili (TİP) üniversite öğrencisinin ailelerinin avukatı Erşen Sansal, katliamla ilgili 34 yıllık yargı sürecini birebir yaşadığının altını çizerek, verilen bu kararı yadırgamadığını söyledi.
9 Ekim 1978'de Anakara Bahçelievler'de TİP'li Latif Can, Efraim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, Serdar Alten, Faruk Ersan ve Salih Gevence'yi öldüren sanıkların avukatları Yalçın Kasaroğlu ve Mustafa Ekinci'nin müvekkillerinin tahliyesini talep etmesi üstüne bugün görülen duruşmaya sanık avukatlarının yanı sıra müştekilerin avukatları Nezahat Gündoğmuş ve Erşen Sansal da katıldı.
Mahkeme, Gündoğmuş ve Sansal'ın düzenlemenin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi istemini reddetti ve yedişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Adanalı ve Osmanoğlu'nun tahliyesine karar verdi.
"İktidarın kafasındaki reform bu"
Avukat Erşen Sansal, bianet'e yaptığı değerlendirmede, bu yasa çıkarılırken aynen bu sürecin planlandığını söyledi. Yasal düzenlemeyi yapan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının kafasındaki "reformun" bu olduğunun altını çizen Sansal Bahçelievler Katliamıyla ilgili 34 yıllık yargı sürecini takip ettiğini ve tahliye kararını yadırgamadığını ifade etti.
"Duruşmada avukatlar düzenlemenin müvekkillerinin serbest bırakılmasını sağlamak için çıkarıldığını söylediler. Bununla övünebiliyorlar çünkü güç onların gücü."
"Şu an Bahçelievler katliamı nedeniyle sadece Haluk Kırcı hapiste kaldı. Ancak Kırcı bir tek Bahçelievler katliamı nedeniyle değil, aynı zamanda Susurluk nedeniyle de cezaevinde."
Peki ya Tahir Canan?
1979'da siyasi cinayet işlediği iddiasıyla 36 yıla hüküm giyen, 1991'de şartlı tahliye ile serbest kalan ancak 1993'te örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 12,5 yıla hüküm giyen ve 1991'deki şartlı tahliyesi yanan, 12,5 yıllık ceza tüm sonuçlarıyla mahkeme tarafından kaldırılmasına karşın 31 yıl cezaevinde yatan Tahir Canan için ise henüz bir gelişme yok.
Canan'ın avukatı Yıldız Koluaçık, yedi genci öldüren ve suçları sabit olan kişiler serbest bırakılırken Tahir Canan'ın son 33 yılın 31 yılını cezaevinde geçirmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Koluaçık, 3. Yargı Paketi, meclisten geçmeden önce, henüz komisyon aşamasındayken Tahir Canan'la benzer durumda olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ana davası sanıklarından Caner Erdinç'in 30 Mayıs'ta tahliye edildiğini hatırlattı.
Caner Erdinç de 12 Eylül döneminde 36 yıla mahkum olduktan sonra 1991'de şartlı tahliye ile serbest bırakılmış, 2005'te işlediği bir suç nedeniyle 12 yıl ceza alınca şartlı tahliyesi yanmıştı.
Erdinç, komisyonda yürütülen yargı reformu çalışmaları gerekçe gösterilerek Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 30 Mayıs 2012'de, tahliyesine beş yıl kala, serbest bırakılmıştı.
"AKP kimlerle yürümek istediğini gösteriyor"
Tahir Canan'ın dosyasının Yargıtay'da olduğunu hatırlatan Koluaçık, Canan'ın tahliyesi için başvuru yaptıklarını ama henüz bir sonuç alamadıklarını ifade etti.
"Yedi TİP'liyi öldüren katillerin tahliye edilmelerinin adalet duygusunu incittiğini düşünüyorum. 12 Eylül yargılamalarıyla ilgili, genel bir karar haline dönüştürmeden sadece bu kesimi tahliye etmeye ve ödüllendirmeye yönelik yasal düzenlemenin kamu vicdanı açısından yaralayıcı olduğu görüşündeyim."
"12 Eylül yargılamalarıyla ilgili düzenleme sadece ülkücü sanıkların ödüllendirilmesine hizmet eden bir düzenleme. AKP hükümeti de bu şekilde aslında kimlerle birlikte yürümek istediğini göstermiş oldu." (EKN)