Tahsin Yücel 1933’te Maraş’ta doğdu. 1953'te Galatasaray Lisesi'ni, 1960'da da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitiren Yücel Fransız edebiyatının yanısıra göstergebilim alanında da uzmanlaştı.
Tahsin Yücel 1969'da doktor, 1972'de doçent, 1978'de profesör unvanını aldı. 2000 yılına kadar üniversitede kaldı.
Komşular, Peygamberin Son Günü
Yücel’in ilk öyküsü ¨Dert Çok, Hemdert Yok!¨, bir derlemede (Yeni Hikâyeler /1950) yayımlandı. Varlık, Seçilmiş Hikâyeler, Yeryüzü, Beraber ve Mavi gibi dergilerde yayımlanan öykülerini Uçan Daireler, Haney Yaşamalı ve Düşlerin Ölümü adlı öykü kitapları izledi. Bu kitaplarda çocukluk izlenimlerinden ve geçmişine ait öğelerden faydalandı.
1970’lerde Yaşadıktan Sonra ve Dönüşüm kitaplarıyla daha da tanındı. Onları Vatandaş, Ben ve Öteki izledi. Komşular kitabı birçok okurun başucu kitapları arasında yer aldı. Dünya edebiyatının önemli yazarlarını Türkçeye kazandıran Yücel 90'a yakın kitap çevirdi; bazı çevirileri şöyle: Stefan Zweig (Amok-1954, Usta İşçi-1954), Steinbeck (Bir Numaralı Evde Olanlar - 1955), Albert Camus (Sisifos Efsanesi-1962, Tersi ve Yüzü-1963, Başkaldıran İnsan-1967, Yaz-1994, Sürgün ve Krallık-1996), Alexandre Dumas (Kamelyalı Kadın-1963), Gustav Flaubert (Madam Bovary-1956), J. P. Sartre (Sinekler-1963), André Gide (Vatikan Zindanları-1958, Dünya Nimetleri-1959, Aynı Yol-1960, Yeni Nimetler-1960, Kadınlar Okulu-1967), Roland Barthes (Yazının Sıfır Derecesi-1989, Çağdaş Söylenler-1990, Göstergeler İmparatorluğu-1996).
Öykülerinin bir kısmı İsveççe ve Fransızcaya çevrildi.
Yücel Peygamberin Son Beş Günü, Mutfak Çıkmazı, Bıyık Söylencesi, Kumru ile Kumru gibi romanlarıyla da edebiyat dünyasında öne çıktı.
TIKLAYIN – TAHSİN YÜCEL YAZDI: FİLOZOF, ROMANCI, DENEMECİ, EYLEMCİ
Farklı türlerde eser verdi
İnceleme, deneme ve eleştiri türünde de eserler verdi. Gökdelen, Düşlerin Ölümü, Aykırı Öyküler gibi kitaplarıyla çeşitli ödüller alan Tahsin Yücel aynı zamanda en verimli çevirmenler arasında yer aldı. Fransızcadan yaptığı çevirilerle edebiyat dünyasına katkısı devam etti.
Dil konusundaki hassasiyeti, yeni sözcükleri kullanmadaki başarısı ve dilinin arılığı imzasını taşıyan eserlerde daima görüldü.
Ses getiren kitapları arasında Yalan öne çıkanlardan biriydi. Yaşadığımız dönemin çelişkilerine tanıklık eden ilginç kişileriyle Yalan çağımızda toplumsal bir alışkanlığa dönüşen “yalan”ı ele alıyordu. (YY)