Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi Savcısı Ömer Karaçal'n eski Ceza Yasası yürürlükteyken yayımlanan "Sezer Kına Yaksın" yazısından ceza istemesinin ardından dün (15 Haziran) yargılanan yazar Dilipak için "Sezer Hasta mı?" başlıklı yazı için de yeni yasanın 299/1 ve 2 maddesinden de hapis istendi.
Mahkeme, Dilipak'ın hastalık mazeretini kabul etmedi
Savcı Karaçal, 9 Kasım 2003'te yayımlanan yazıda kullanılan "Sezer Kına Yaksın" ifadesinin "Kıçına kına yakmak" deyimini çağrıştırdığını söyleyerek, Dilipak'a lehte olan "Cumhurbaşkanına hakaret ve sövme" başlıklı 765 Sayılı eski Ceza Yasası'nın 158/2 maddesinin uygulanmasını talep etmişti.
"Sezer Kına Yaksın" yazısı için esas hakkında savunmasını yapmak için süre isteyen Dilipak, dünkü duruşmaya İran'da rahatsızlandığı için katılamadı. Bu dosyanın ele alınmasından sonra bir sonraki duruşmada 10 Temmuz 2005'te yayımlanan "Sezer Hasta mı?" yazıya açılan dava görüşüldü.
Savcı Karaçal, "Geçen celse sanığa savunmasını yapmak için süre verdik. Mütalaa vereceğiz. Sanık esas hakkında savunmasını her zaman yapabilir" sözleriyle Dilipak'ın rahatsızlığı nedeniyle bildirdiği mazeretin reddedilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Muhterem Bulut da bu talebi kabul etti.
"Sezer'i hastanede yoğun bakımda bulursanız şaşırmayın"
Bu davada esas hakkında mütalaasını sunan Savcı Karaçal, "Sezer hastaymış, bak üzüldüm. Ağır manevi baskı altında olduğunun vicdani bakımdan yoğun bir stres altında olduğunu biliyorum. Elleri titriyor. Başı dönüyor, gözü kararıyor, gülmüyor. Halkın arasına karışmıyor. Adeta Çankaya'da mecburi istikamete tutulmuş gibi..Ne garip, 28 Şubat ve sonrasının lider kadrosuna bakar mısınız. Süleyman Demirel, A. Necdet Sezer, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli, İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir, Erol Özkasnak.
"Çoğunun sesi duyulmuyor ortalıkta. Sesi duyulanlar ya da adı ortalıkta dolaşanlar ise hiç de mutluluk vesilesi olmayacak bir konu ile gündemdeler. Bu titreme olayının asıl sebebi bilinmiyormuş...Bana kalırsa yaptıklarıyla vicdanları arasında sıkışan insanların dramıdır. Bu yakında Sezer'i hastanede yoğun bakımda bulursanız şaşırmayın" sözlerinde Cumhurbaşkanı'nın küçük düşürüldüğünü ve Sezer'e hakaret edildiğini savunarak Dilipak için ceza istedi.
Mahkeme, Dilipak ve avukatı Ali Pacci'nin savunma ve esas hakkında mütalaasını hazırlamaları için her iki davaya 12 Ekim'de devam edilmesine karar verdi.
Yeni yasaya göre suçlu bulunması durumunda Dilipak, beş yıldan fazla hapisle karşı karşıya kalabilecek. "Sezer Kına Yaksın" yazısında başörtüsü ve ekonomik krizi ele alan Dilipak, belediyede çalışan başörtülü bir kadının Yargıtay'daki duruşmaya alınmamasını eleştirmişti.
Yasa ne diyor?
"Cumhurbaşkanına hakaret" başlıklı 299. maddeye göre "(1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Verilecek ceza, suçun alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, üçte biri oranında artırılır. (3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır."(EÖ/AD)