İstanbul 14 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin en kalabalık şehri. Özellikle merkezi yerlerde bir yere yürüyerek gitmek isterseniz kendinizi kimi zaman kalabalık kaldırımda itilip kakılırken kimi zaman ise kaldırıma sığmayıp yola taşarken bulursunuz.
Peki, yaya yolu olan kaldırımlarda yayalar neden rahat dolaşamıyor?
Çok değil, birkaç sokak ve cadde gezmek bu sorunun yanıtını almanız için yeterli olacaktır.
Kaldırımları şantiye alanı gibi kullanan inşaat firmaları, kapısının önüne moloz yığan apartman sakinleri, uzun bir süre bu molozları almaya gelmeyen belediye ekipleri, kaldırımların üstüne araç park eden sürücüler, yayaların önündeki başlıca engeller.
Bunlara ek olarak bazı yerlerdeki kaldırımların dar oluşu ve etrafa bilinçsizce atılan çöpler gibi daha birçok şey yayaları rahatsız ediyor.
Yer yer boşluk ve yükseltilerle karşımıza çıkan kimi kaldırımlar engelli, hasta, yaşlı ve çocuklar için tehlike arz ederken, görme engelliler için yol gösterici olan sarı çizgiler pek çok kaldırımda ya ya da engelli olmayanlar ve arabalar tarafından tahrip edilmiş durumda.
Birçok kaldırımda rampa olmaması sebebiyle yürüme engelliler karşıdan karşıya geçerken sorun yaşıyor.
Bu durumun düzeltilmesi için belediyeler tarafından yapılan çalışmalar ise yetersiz. Tüm bunlar göz önüne alındığında İstanbul’un birçok yerindeki kaldırımlar yeterli genişlikte değil, güvenli değil gereksiz yere işgal ediliyor ve süreklilik göstermiyor.
bianet’e konuşan yayalar yaya olarak kaldırımları kullanmanın oldukça zor olduğunu söylüyor.
Gülşen Kaya: Sakatlar olarak kaldırımdaki engelleri aşamıyoruz
“Kaldırımlar yüksek, geçerken zorlanıyorum ayrıca birinin el uzatması yardım etmesi gerekiyor. Kaldırım üstüne park edilmiş arabalar var bunları aşmak biz sakatlar için çok zor ve kaldırımlar dar iki insan yan yana yürüyemiyor bu da ayrı bir sıkıntımız.”
Serhat Aslan: Can korkusuyla yürüyorum
“Burada yayalara tek bir şerit verilmiş ama insanlar oraya sığmayıp yola kaçışıyor. Ben deminden beri kaldırımda yürüyemediğim için arabaların içine girmek zorunda kaldım. Kaldırımsız yoldan geçerken ölüm tehlikesi yaşıyoruz ve ben can korkusuyla yolumu yürüdüm. Buradaki (Mecidiyeköy) çalışmaya baktığında metro çalışması olarak görülüyor ama gelişmiş ülkelerde Bu tür çalışmalar yapıldığında yayalar için alternatif bir yol yapılıyor.”
Nazife: Kaldırımlar tehlikeli
“Kaldırımlarda gezerken çok zorluklarla karşılaşıyorum. Zaten yol yürüyemiyorum, böyle dar yerler ve tehlikeli kaldırımlar olunca korkuyla geçiyorum. Allah razı olsun bazen insanlar yardım ediyor. Mesela bu kaldırım daracık yer, iki ayak zor sığıyor, buradan çoluk çocuk geçiyor çok korkuyorum böyle yerlerden geçerken.”
TSE (Türk Standartları Enstitüsü)’ne göre kaldırım standardizasyonunun göre yaya kaldırımlarının standartları şunlar:
* Yaya kaldırımları, ön bahçesiz yapı düzenine sahip yollarda en az 2.50 metre genişliğinde, yaya trafiğinin yoğun olduğu merkezi iş bölgelerinde ise en az 5 metre olmalıdır. Genişlik, yol genişliğinin el vermediği hallerde 3 metreye kadar inebilir. Ancak şehrin yapılaşmasına açık meskûn alanlardaki yollarda yapılacak yeni düzenlemelerde yaya kaldırımı genişliği 1 metreden az olamaz.
* Yaya kaldırımında yayanın emniyetle yürümesine mani olacak çiçeklik, taş veya demir gibi her türlü engellerle, elektrik direği, trafik işaret direği, ilan levhaları ağaç ve benzeri elemanlar bulunmamalıdır. Kaldırım üzerine yapılan altyapıya ait rögar, baca kontrol ve benzeri tesislerin kapakları kaplama yüzeyiyle aynı düzlemde olmalıdır.
* Yayanın ayağının takılacağı beton veya demir baba veya diğer herhangi bir çıkıntı, bitmiş kaplama taşında topukların girebileceği genişlikteki delikli yüzeylerden kaçınılmalıdır.
* Yaya kaldırımının eğimi yüzey sularının akıtılması için taşıt yoluna doğru yüzde 2-3 oranında olmalı. Bordür taşı 0.70 metre ile 1 metre boyunda ve 0.15-0.20 metre genişliğinde olmalıdır.”
Tüm bunlardan yola çıkarak denilebilir ki: temel standartlara göre hareket kısıtlılığı olan kişiler dahil tüm yayalar için ulaşılabilir olması gereken kaldırımlara yayalar ulaşamıyor. (TA/EA)