Haberin İngilizcesi için tıklayın
“9 yıldır benimle bu mücadeleyi veren kadın arkadaşlarıma, avukatlarıma, sivil toplum kuruluşlarına tek tek teşekkür ederim. Benimle ağlayan gülen herkese teşekkür ederim. Özgürlük bulaşıcıdır. Meşru müdafaa hakkını kullandığı için yargılanan tüm kadınlar özgür bırakılsın."
Türkiye'de şiddete uğrayan ve yıllarca cezaevinde yatan Yasemin Çakal, şimdilerde İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükte olduğu İsviçre'den politik oturma hakkı aldı, kendi evinde yaşıyor.
Bu sözleri de yargılandığı davada, Bölge İdare Mahkemesi, ceza verilmesine yer olmadığına karar verince bianet’e söyledi.
Kendisine sistematik şiddet uygulayan kocası Özkan Kaymaklı'yı 10 Temmuz 2014'de öldürüp meşru müdafaa hakkını kullanan Yasemin Çakal’a ilişkin davada yeni gelişme yaşandı.
Kartal’da bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi önünde bir araya gelenler, duruşmayı takip etti. Davada ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi.
“Beraat istiyorduk"
Davayı takip eden feminist avukatlar...(Fotoğraf: Sosyal Medya)
bianet'e konuşan vukat Perihan Meşeli, kararı olumlu bulduklarını belirterek şöyle dedi:
“Karar kadınlar açısından umut verici. Biz Yasemin’e beraat verilmesini istiyorduk çünkü meşru müdafaa vardı. Fakat mahkeme sanırım 4 bıçak darbesinden kaynaklı bu kararı vermedi. Yasemin’e ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi. Bu kararın benzer durumdaki diğer davaları etkileyeceğini düşünüyorum. Olumlu bir karar fakat söylediğim gibi beraat vermeliydi.”
“Özgürlük bulaşıcıdır”
Karara ilişkin bianet’e konuşan Yasemin Çakal ise şunları söyledi:
“Biraz da olsa adalet yerini buldu. Bunun için çok mutluyum. Her şey yolunda. Bütün kadın örgütlerine çok teşekkür ederim. 9 yıldır benimle bu mücadeleyi veren kadın arkadaşlarıma, avukatlarıma, sivil toplum kuruluşlarına tek tek teşekkür ederim. Benimle ağlayan gülen herkese teşekkür ederim. Özgürlük bulaşıcıdır.”
“Meşru müdafaa hakkını kullandığı için yargılanan tüm kadınlar özgür bırakılsın. Son olarak Çilem’in sözü ile bitireyim: "Kadınlar kirpiğiniz yere düşmesin."
TIKLAYIN - Yasemin Çakal Davasında Ne Oldu?
Ne olmuştu?
Yasemin Çakal, sistematik şiddet gördüğü kocası Özkan Kaymaklı’yı 10 Temmuz 2014’te öldürdü.
Çakal, defalarca polise şikâyette bulunmuş, ailesinden yardım istemiş ve kocasının kendisini ölümle tehdit ettiğini belirtip bir süre sığınakta kalmıştı.
10 Temmuz 2014’te kocası, Yasemin Çakal’ı kemerle boğmaya çalışıp çocuğunu dirseğiyle sıkıştırırken, Çakal masada duran bıçakla onu öldürdü.
4 Temmuz 2017'de Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “Meşru savunmada mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaşla sınırı aşması sonucunda eylemi gerçekleştirildiği kabul edildiğinden, ceza verilmesine yer olmadığına” ve tahliyesine karar verdi.
Feminist avukatlar, ceza verilmemiş olsa da, Çakal'ın beraat etmesi gerektiğini söyleyerek İstinaf Mahkemesi’ne başvurdu. Ölen kocanın ailesi ise ceza verilmesi istemiyle İstinaf Mahkemesi’ne başvurdu. 2017 yılında Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yasemin Çakal hakkında meşru müdafaa nedeniyle beraat kararı vermese de heyecan korku telaşla sınırı aşması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar vermişti.
Bölge Adliye Mahkemesi 2018 yılında bu kararı kaldırarak Çakal’a 15 yıl hapis cezası vermiş, Yargıtay Çakal’ın cezasını onamıştı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı sonucunda Yargıtay hatalı onama kararından dönerek Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının doğru olduğuna kanaat getirerek Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararının bozulmasını istemişti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi önünde bir araya gelenler duruşmayı takip etti. Davada ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi.
Tahliye olduktan sonra tehditler almaya devam eden Çakal, İsviçre Göç Bürosu'na sığınma talebinde bulundu.
Türkiye'de şiddete uğrayan ve yıllarca cezaevinde yatan Çakal İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükte olduğu İsviçre'de yaşıyor.
(EMK)