Haberin İngilizcesi için tıklayın
AKP kurucu üyesi, ve Gül hükümetinin ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Erdoğan'ın, Rojava'ya yönelik yeni bir askeri operasyonu haber veren açıklamalarını Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nden (IKBY) yayın yapan Rudaw TV'ye değerlendirdi.
Yakış, son açıklamaların birden çok opsiyonu kapsayan bir hazırlığa işaret ettiğini söyledi. Açıklamaların başlangıçta Fırat'ın doğusunda, Gire Spi ve Serekaniye arasındaki bölgeyi içerdiğini düşündüğünü ancak "Fırat'ın batısında Münbiç ve Tel Rıfat'ı da" kapsayacak "daha geniş bir strateji" geliştirilebileceği olasılığını da göz önüne aldığını söyledi.
ABD ve Rusya'nın rızası?
Yakış, Ankara'nın olası bir operasyon için ABD ve Rusya'dan henüz onay almamış olabileceğini ama, ABD ile Türkiye arasında "Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği konusunda Türkiye'nin veto kartını masaya koyması üzerine bir pazarlık yapılıyor" olabileceğini düşündüğünü söyledi.
"Yani iki fırsat çıktı; bir tanesi Rusya Ukrayna'daki savaşla başı dertte olduğu için dikkatini ona yöneltti, ikincisi de Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya girmesini veto etmesi ihtimaline karşı ABD ile pazarlık imkanı doğdu. Türkiye'nin bütün bunları değerlendirebileceğini tahmin ediyorum."
Seçim yatırımı?
Yakış operasyon hazırlığının seçim için bir avantaj yakalamakla da ilgili olabileceği kanısında: "Seçim safhasına girildiği zaman Türk ordusunun başarıları ortaya çıkarsa onu da seçim platformlarında AK Parti'nin oy toplamak için bir fırsat olarak kullanacağını beklemek lazımdır.
"Bir hükumet böyle bir fırsat yakaladığında bunu kaybetmek istemez. Hani derler ya, gökyüzündeki yıldızlar 287 yılda bir aynı hizaya gelirmiş. Türkiye için de 287 yılda bir böyle yıldızlar böyle bir araya gelmişse, bundan yararlanmak isteyebilir. Her ülke böyle bir fırsattan yararlanmak ister."
"Suriye müdahalesi başından beri yanlış"
Üçüncü Dünyacı yönelişleriyle bilinen Yakış, "Başından beri Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesinin yanlış olduğu"nu düşündüğünü söyledi.
Yakış, Ankara'nın Suriye Kürtleri'ni Esad'la savaşa kışkırtmaya uğraştığını ancak Salih Müslim'in bu yönlendirmeyi geri çevirdiğini ve Türkiye'nin YPG'yi bu noktadan itibaren karşısına aldığını açıkladı:
"Salih Müslüm pek tabii ki Suriye'deki dengeleri çok iyi bildiği için kendisine şu soruyu sormuş olsa gerek; 'Peki ya Beşşar Esed ayakta kalır ve güçlenirse, Türkiye beni Beşşar Esed'in elinden kurtarabilir mi?' O nedenle YPG'nin, Kürtlerin Esad'a savaş ilan etmesi yönündeki Türkiye'nin sunduğu şıkkı reddetti, onun için de yolları ayrıldı. Ama en başından beri Türkiye'nin Suriye'ye müdahale etmesi yanlıştı, halen de yanlış olmaya devam ediyor. En kısa sürede oradan sıyrılması gerektiğine inanıyorum."
Salih Müslüm'ün Türkiye'ye verdiği mesaj da zaten oydu.
"Ben kendi halkımın davasını daha ileri götürmek için çalışıyorum. Benim Türkiye ile bir sorunum yok' diyordu. Orada belki Türkiye'nin PKK ile YPG'yi birbirinden ayırması lazımdı ve YPG ile ilişkiler kurup iki Kürt örgütünü birbirinden ayırması bence Türkiye açısından daha doğru bir politika olurdu."
"Türkiye bir an önce Suriye'den çıkış stratejisini ilan etmeli"
Yaşar Yakış, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde kontrol ettiği toprakları ilhak etme olasılığı olmadığı kanısında: "Uluslararası camiaya bunu kabul ettirmek zordur. Bence Türkiye'nin bir an önce Suriye'den çıkış stratejisi belirleyip bunu ilan etmesi doğru olur. Başka ülkelerin topraklarında gözümüz vardır havası verildiği taktirde o zaman başkası da senin toprağına göz diker ise o zaman o ülke de haklı olur." diyor.
"Rojava'da operasyon Türkiye'yle İran arasında sorun olur"
Yakış, Rojava'da olası bir operasyon durumunda "Türkiye ile İran arasında her an sorun olur," diye düşünüyor: "Çünkü en başında Rusya ve İran Suriye'ye, Suriye hükumetinin resmi daveti üzerine gitmiştir. Dolayısıyla orada meşru bri varlıkları var. Türkiye ve Amerika ise Suriye'ye Suriye hükumetinin rızası ile gitmemiştir. Onun için uluslararası hukuk açısından iki grup ülkenin tutumunu mütalaa ettiğiniz zaman birisi meşru görülüyor, diğeri ise meşrutiyeti olmayan bir varlık gibi görülüyor. Bunu da hesaba katmak lazım."
"Büyük devletler Kürt kartının ceplerinde olmasını arzu ediyor"
Yakış ABD ve Batı'nın IŞİD'e karşı mücadelede ittifak halinde oldukları Demokratik Suriye Güçleri'ne yönelik yeni bir operasyona karşısındaki tutumlarının "Kürt kartını ceplerinde bulundurmaya" yönelik olarak belirleneceğini düşünüyor. (AEK)