20'den fazla örgüt*, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin (ÇHS) 20. yılında, hakların tam olarak hayata geçebilmesi için önerilerini sıraladı. Çocuk adalet sisteminden çocukların korunmasına, sağlık hizmetlerinden eğitime kadar birçok alanı kapsayan bu önerilerin bazılarını yayınlıyoruz.
Yasalar
Yasaların oluşturulmasına çocukların ve sivil toplumun katılımı sağlanmalı.
Çocuk haklarına yönelik tüm mevzuatın ve bu mevzuatın çocuklara tanıdığı olanaklar tüm çocuklar için erişilebilir kılınmalı.
Yasalar ve politikalar meclisten geçmeden önce çocuk hakları etki analizi, yürürlüğe girdikten sonra da çocuk hakları etki değerlendirmeleri yasal bir zorunluluk olmalı.
Cinsel taciz suçunun şikayete tabi suç olmaktan çıkarılması gerek.
Yargı
Mağdur çocukların ifadelerine başvurulması süreci de suça itilmiş çocuklar da olduğu gibi savcı ya da hakim yetkisine bırakılmalı.
Adli Tıp Kurumu'nun çocuk bakış acısını taşıyabilmesi için güçlendirilmesi gerek. Güçlendirme çalışmalarında barolar ve çocuk adaleti yönetimi ile ilgili çalışan hükümet dışı kuruluşlar ve çocuklarla birlikte hareket edilmeli.
Hakim ve savcılara çocuk hakları konusunda hizmet içi eğitimlerin artırılması gerek.
Çocuk savcıları, medyada çıkan ve çocuğun yüksek yararını zedeleyecek haberler ile ilgili etkin mücadele etmeli.
Memurların çocuklara karşı suçlarla ilgili soruşturulmalarında, izin zorunluluğu kaldırılmalı.
Çocuğun ceza ehliyeti yaşının, gelişimsel dönemleri göz önünde bulundurularak, 14-15 yaslarına yükseltilmesi çocuğun yüksek yararına olacaktır. On sekiz yaşından sonra ceza ehliyetiyle ilgili bir geçiş dönemi öngörülmeli, çocukların yaş belirleme aşamasında çocuğun yararına olacak esneklik kural haline getirilmeli.
Yargıtay'da bir çocuk dairesi oluşturulmalı.
Eğitim
Okul müfredatında insan hakları derslerine yeniden yer verilmeli.
Çocukların dini tercihlerini ailenin ve toplumun baskısıyla değil, reşit olduktan sonra kendi bilinçleriyle yapmalarına olanak tanınmalı. Dini tercih, anne babadan çocuğa geçen bir miras gibi algılanmamalı, çocuğa hür iradesi ile dinini seçebileceği ve dini inançlarını yaşayabileceği 18 yaşına kadar hiçbir baskı yapılmamalıdır. Çocukluk çağındaki din eğitimi de isteğe bağlı olmalı.
Çocuk ve ergenlerin fiziksel, duygusal ve cinsel şiddete maruz kalmamaları ve şiddet davranışlarında bulunmamaları için müdahale programlarına ivedilikle gereksinim var. Olumlu çevre ortamının oluşturulması ve çocukların iletişim becerilerinin artırılması, stresle başa çıkabilmeleri, duyguları kontrol edebilmeleri gibi becerileri içeren, yaşam becerilerinin geliştirilmesine ilişkin yapıcı programlara gereksinim var.
İlköğretim müfredatı içinde yaş gruplarına yönelik olarak üreme ve cinsel sağlık bilgilerinin verilmesi gerek.
Bakım ve koruma
Bakım kurumlarının bağımsız denetçiler tarafından denetlenmesi ve raporların kamuya açık olması gerek.
Koruyucu aile ve evlat edinme sistemlerinin basitleştirilmesi ve hızlandırılması için altyapı çalışmalarının yapılması gerek. (TK)
---------------------------------------------
* "Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin Uygulamasının İzlenmesi Raporu"nun hazırlanmasına katkıda bulunan örgütler: Ankara Çocuk Hakları Platformu, Ankara Barosu Çocuk Hakları Kurulu, Çocuk İhmali ve İstismarını Önleme Derneği, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği, Gündem: Çocuk! Derneği, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bölümü, Halk Sağlığı Uzmanlar Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Ortak Platformu, Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder), Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği (Özge-Der), Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği, Birleşmiş Miletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Sosyal Pediatri Derneği, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Türkiye Aile Planlaması Derneği, Toplumsal Duyarlılık ve Engelliler Entegrasyon Gönüllüleri Derneği, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye, Uluslararası Çocuk Merkezi.