Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a, Kürtçe veya Kürtlerle ilgili olan 120 kitap, dergi ve gazete nüshasının yasaklanması ile ilgili bir soru önergesi verdi.
Yasaklanan yayınlar arasında Kürt mitolojisi ve tarihine dair eserlerin yanı sıra Mustafa Barzani ve İsmail Beşikçi’nin kitaplarının da bulunduğuna dikkat çeken Eren, “Kürt yazar ve şair Rênas Jiyan’ın ‘Kavirên Anarşist’ adlı Kürtçe romanının yasaklanması da ifade özgürlüğü ve kültürel haklar açısından ciddi endişeler yaratmıştır” dedi.
Dün Diyarbakır 4. Sulh Ceza Mahkemesi modern Kürt edebiyatının en önemli isimlerinden Rênas Jiyan’ın "Kavirên Anarşist" adlı Kürtçe romanını yasakladı.
Yazar Jiyan, Diyarbakır 4. Sulh Ceza Mahkemesinin dünkü kararına dair sosyal medya üzerinden şu açıklamayı yaptı:
“’Kavirên Anarşist’ romanımın devlet tarafından yasaklanmasını kınıyorum. Bu; sanatı öldürmektir, edebiyatı bilmemektir, dilin yasaklanmasıdır, Kürtçenin yasaklanmasıdır. Romanımı her alanda savunacağım. Her alanda Kurmancî'yi savunacağım.”
Ji raya giştî re
— Rênas Jiyan (@renasjiyanrenas) December 25, 2024
Romana min "Kavirên Anarşîst" dewletê qedexe kiriye, ez şermezar dikim, ev hunerkujî ye, hovîtî ye, wêjenenasî ye, qedexekirina zimanan e, qedexekirina kurdî ye. Ez ê li her qadê romana xwe biparêzim, ez ê li her qadê kurmancî biparêzim. pic.twitter.com/aC9zL272je
Türk Ceza Kanununun ve Basın Kanununun kitap ve diğer basılı materyallerin yasaklanmasına ilişkin açık deliller ve hukuki gerekçeler gerektirdiğine değinen Eren mahkemenin yasak kararıyla ilgili şöyle konuştu:
“Bu yasak, yalnızca Kürtçeye yönelik baskıları değil, aynı zamanda Kürt edebiyatının yaratıcılarına yönelik sistematik bir engelleme çabasını da gözler önüne sermektedir. Kürtçe ve Kürt kültürüyle ilgili yayınların orantısız bir şekilde yasaklanması, ifade özgürlüğü ve kültürel haklar açısından uluslararası hukuk standartlarına açıkça aykırıdır. Bu süreçlerin şeffaflıktan uzak yürütüldüğü ve ilgili tarafların savunma hakkının ihlal edildiği iddiaları da kamu vicdanında derin yaralar açmaktadır. Kürt kültürünün, dilinin ve edebiyatının yasaklamalarla hedef alınması,Türkiye’nin hem iç hukuku hem de uluslararası yükümlülükleriyle bağdaşmamaktadır. Bu durum, kültürel çeşitliliği ve ifade özgürlüğünü koruma açısından ciddi bir sorumluluk doğurmaktadır.”
Eren'in Bakan Tunç’a sorduğu sorulardan öne çıkanlar:
1. Son üç hafta içerisinde yasaklanan 120 yayın ve Rênas Jiyan’ın”Kavirên Anarşist” adlı romanı için hangi hukuki gerekçeler sunulmuştur? Bu gerekçeler, Basın Kanunu’nun 25. maddesi ve Türk Ceza Kanunu’nun ilgili düzenlemeleri ile uyumlu mudur?
2. Kürtçe yayınlara getirilen yasaklara ilişkin alınan kararların şeffaflığı nasıl sağlanmaktadır? Bu süreçlerde ilgili yayıncılara, yazarlara ve yayınevlerine savunma hakkı tanınmış mıdır?
3. Yasaklanan yayınların içeriklerinin hukuki düzenlemelerle hangi somut bağlamda çeliştiği açıklanabilir mi?
4. Yasaklanan eserlerin büyük kısmının Kürt dili, kültürü ve tarihi üzerine olması, Kürt halkına ve Kürt diline yönelik bir baskı politikasının parçası olarak mı görülmelidir?
5. Diyarbakır 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin “Kavirên Anarşist”; adlı romanı yasaklama kararının gerekçesi nedir? Bu kararda Kürtçe diline veya Kürt edebiyatına yönelik herhangi bir ön yargı unsuru tespit edilmiş midir?
6. Kürtçe veya Kürt kültürüyle ilgili yayınların orantısız şekilde yasaklanması, Türkiye’nin uluslararası hukuk ve insan hakları yükümlülükleri açısından hangi politikaları ihlal etmektedir?
7. Kürtçe ve Kürt edebiyatına yönelik yasaklamaların, kültürel çeşitliliği ve dil haklarını koruma adına önlenmesi için Bakanlığınızca hangi adımlar atılacaktır?
8. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana, kaç kitap, dergi, gazete ve diğer yayın yasaklanmıştır? Bu yasaklanan yayınlardan kaçı Kürtçe dilindedir?
9. 2002 yılından bugüne kadar yasaklanan yayınlar arasında kaç tanesi Kürt dili ve kültürüyle ilgili içeriklere sahiptir?
Diyarbakır'da Polis Şiddeti
21 Aralık’ta Diyarbakır’da yapılan Genel Bilgi Toplama (GBT) sırasında polisin yurttaşlara şiddet uygulaması üzerine DEM Partili Eren, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya da bir soru önergesi verdi.
Polisin orantısız güç kullanımı sonrası yurttaşların Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesine götürüldüğünü, ancak burada detaylı bir muayene ya da darp raporu verilmediğine dikkat çeken Eren şunları söyledi:
“Mağdurlar, polislerin doktorları uyardığını ve bu nedenle sağlık hizmetlerine erişimlerinin engellendiğini belirtmişlerdir. Mağdur aile üyeleri, olayın keyfi bir şekilde gerçekleştiğini, yasal yollarla haklarını arayacaklarını ve sorumluların cezalandırılmasını talep etmektedir.
Bu olay, güvenlik güçlerinin keyfi ve orantısız güç kullanımı, vatandaşların haklarının ihlali ve sağlık hizmetlerine erişimin engellenmesi gibi pek çok açıdan hukuk devleti ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Kamu görevlilerinin yargı süreçlerine müdahalesi hem vatandaşların adalete güvenini zedelemekte hem de insan haklarını hiçe saymaktadır.”
Eren, Bakan Yerlikaya'ya şu soruları sordu:
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 21 Aralık 2024 tarihinde gerçekleşen polis şiddetiyle ilgili bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa, bu soruşturmanın kapsamı nedir ve gelinen aşama hangi noktadadır?
Sivil giyimli 6 polisin kimlikleri tespit edilmiş midir? Bu polisler hakkında herhangi bir idari veya adli işlem başlatılmış mıdır?
Kadınlara yönelik taciz, çocuklara yönelik fiziksel şiddet ve tehdit iddialarıyla ilgili ayrı bir soruşturma yürütülmekte midir?
Polislerin doktorlara baskı yaptığı ve sağlık hizmetlerini engellediği iddialarının araştırılması için hangi adımlar atılmaktadır?
Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde mağdurların tıbbi muayenesinin engellendiği, detaylı darp raporlarının verilmediği ve gerekli tetkiklerin yapılmadığı iddiaları hakkında Sağlık Bakanlığı’ndan bilgi talep edinilmiş midir?
Olay sırasında çocukların darp edilmesi ve ciddi şekilde yaralanmasıyla ilgili çocuk hakları ve insan hakları kapsamında bir inceleme yapılmakta mıdır?
Adli kontrol kararı verilen mağdurlar hakkında polislerin şikâyetçi olduğu bilgisi doğru mudur? Bu şikâyetin gerekçesi nedir?
Güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımı, vatandaşlara yönelik tehdit ve keyfi uygulamalarına ilişkin bakanlığınız tarafından bir iç denetim mekanizması kurulmuş mudur?
(EC)