Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Asıl olanın sistemin bir bütün olarak etraflıca ele alınması olduğunun farkındayız. Bu nedenle halihazırda soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamalarını tek tek ele alıyor ve kapsamlı bir ceza adaleti reformu üzerinde çalışıyoruz. Şimdiye kadar yapılan değişikliklerin değerlendirilmesi ve ilave değişikliklerin belirlenip Meclis’e sunulması için Bilim Kurulu oluşturduk.”
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Adalet Bakanlığı’nın 2021 bütçesi sunuş konuşmasında yine reformdan bahsetti, pandemi sürecinde aşina olduğumuz bilim kurulunun bu kez hukuk reformu için devreye gireceğini açıkladı. Ancak sistemde sorun olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında reformu yine yargı süreçlerine indirgediğinin sinyalini verdi.
Hükümet konuyla ilgili son olarak geçen yıl Yargı Reformu Strateji Belgesi hazırlamış, bununla ilgili çıkan yargı paketleri Meclis’te yasalaşmıştı. Ancak bu paketler de sistemde bir değişiklik yaratmadı. İstanbul, Ankara ve Diyarbakır baro başkanlarına, Adalet Bakanı’nın açıklamasını ve reformun neyi kapsaması gerektiğini, nelerin değişmesi gerektiğini sorduk.
Üç hukukçu da ilk olarak Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısının değişmesi gerektiğine dikkat çekti.
Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, reforma dair düşüncelerini bianet’e şöyle anlattı:
“Öteden beri söylüyoruz, Türkiye’nin yasalarında, mevzuatında sorunlar var ama mevzuatı aşan düzeyde, asıl olarak uygulayıcıların, yani hakim ve savcılar ile kolluğun mevzuatı aşan kötü uygulamaları var…
“Mesele sadece yasal reformlarla, mevzuat düzenlemeleriyle çözülemez. Asıl uygulayıcılar için reforma ihtiyaç var.
“Mevzuattan önce, hakim ve savcıların mevzuatı yorumlamasında problem var. İlk olarak uygulayıcılarla ilgili tedbir alınması, eğitimden geçirilmeleri gerekir. Bu yapılmadığı sürece sadece mevzuat düzeyinde bir ilerleme sağlanacağını düşünmüyorum.
“Öncelikle Hakimler ve Savcılar Kurulu’ndan (HSK) başlayarak yasaya aykırı kararlar üreten AİHM ve AYM kararlarına direnen hakim ve savcılarla ilgili tedbirler alınmalı. Bunlar olmadığı sürece tek başına yasa değişiklikleriyle ilerleme sağlanamaz.”
“Çok kez dikkat çektik, dile getirdik, gülüp geçtiler”
Cihan Aydın, Bakan Gül’ün “Hakim görünümlü militanların ayaklar altına alma girişiminde bulunduğu hukuku, biz masumiyet karinesiyle, lekelenmeme hakkıyla, adil yargılanma hakkıyla en üstte tutma kararlılığındayız” şeklindeki açıklamasını da şöyle yorumladı:
“Geçmiş dönemlerde de vardı benzer söylemler… O dönem Fethullahçıların yargıdaki örgütlenmesinde çok kez dikkat çektik, dile getirdik, gülüp geçtiler. Sonra da kandırıldık dediler. Burada da aynı yol izleniyor.
“Darbe girişiminden sonra Bakan Gül’ün döneminde 15 bine yakın yeni hakim ve savcı göreve başladı. O zaman da bu görevlerin liyakat esaslı değil başka motivasyonlarla verildiğini söylemiştik. Bizim söylediğimiz yine doğru çıktı.
“Bakan ne demek istediğini kamuoyuna açıklamalı. Kendi deyimiyle ‘militan’ yargı mensupları hakkında soruşturma sürecini başlatmalı, aksi durumda reformun bir anlamı olmayacak.” (AS)