Aktivistler ve gazeteciler hakkında, Basın Kanunu veya 1 Haziran'da uygulanmaya başlanan Ceza Kanunu' ndaki "Yargı görevi yapanı etkileme" ve "Gizliliğin ihlâli" maddeleri dışında "hakaret" iddiasıyla da işlem yapılabiliyor.
İHD'nin N.S açıklamasında dava
Bingöl'de N.S'ye tecavüz etmekle suçlanan korucu oğlunun avukatı ile ilgili sözleri nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube Başkanı Rıdvan Kızgın 'a ve açıklamayı haberleştiren dört gazeteciye dava açıldı.
Basın Kanunu uyarınca savcının 20 bin YTL'lik ön ödeme cezasını ödemeyen Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Rojda Kızgın, Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabirleri Adil Önal ve Şeyhmuz Çakan ile "Bingöl Ab-ı Hayat" gazetesi yazı işleri müdürü Vedat Büyükşahin, şimdi TCK'nın 125. maddesi uyarınca yargılanıyor.
Bingöl 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde önceki gün (Pazartesi) görülen davanın duruşmasına sadece DİHA muhabiri Kızgın ile habercilerle birlikte yargılanan İHD yöneticisi Kızgın katıldılar.
Gazetecilerin, İHD yöneticinin, tecavüz sanığının avukatı Fatma Coşkun'un Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İl Başkanı Yusuf Coşkun'un eşi olmasının "düşündürücü" olduğuna ilişkin görüşlerine yer verdikleri için yargılandıkları bildirildi.
Mahkeme, daha önce verilen ifadelerin değerlendirilmesi için, adli tatili de dikkate alarak, davaya 7 Eylül'de devam edilmesine karar verdi.
Bingöl'ün Genç İlçesi'ne bağlı Ardıçdibi (Arkel) Köyü'nde köy korucusunun oğlu Yunus Sayın'ın tecavüze uğradığı iddia edilen işitme ve konuşma engelli 21 yaşındaki N.S. adlı kişinin amcası M. Rıza S., İHD Bingöl Şubesi'ne başvuruda bulunmuştu. Bunun üzerine İHD Şube Başkanı Kızgın da bir basın açıklama gerçekleştirmişti.
Kızıltepe davası izleyicilerine "slogan" soruşturması
İnsan hakları ihlal iddialarını yakından izleyen siyasi partilerin açıklamaları da habercilerin başına "dert" açabiliyor. Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz'ı öldürmekle suçlanan 4 polisin yargılandığı davayı izlemek de soruşturmalık oldu.
21 Şubat'ta Mardin'deki duruşmayı izleyen Emeğin Partisi (EMEP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Eğitim-Sen yöneticisi, "Günlük Evrensel" gazetesi Tunceli muhabiri Cem Emir ve çok sayıda sendikacı hakkında soruşturma açıldı.
Aralarında EMEP İl Başkanı Hüseyin Tunç, DEHAP İl Başkanı Murat Polat, Eğitim-Sen Şube Başkanı Hanifi Bekmezci'nin de bulunduğu toplam 30 kişi, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla Tunceli'de açılan soruşturma kapsamında ifade verdikleri, bu kişilere ifadeleri alınırken, "Asliye karşısında slogan attınız mı?" şeklinde soru sorulduğu belirtildi. Son olarak, Kızıltepe'de yaşanan infaz ile ilgili davanın güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'e nakledildiği açıklanmıştı.
Tehdit iddiasında bulunan aktivist yargılanıyor
Tunceli'de insan hakları ihlallerini yakından izleyen Eski Tunceli Barosu Başkanı avukat Hüseyin Aygün'ün, İl Jandarma Komutanı'nca mesleğinden dolayı tehdit edildiğine yönelik açıklamalarını haberleştiren gazeteciler de yargılanıyor.
Tunceli milletvekillerinin katıldıkları bir toplantıda bu yönde açıklamalar yapan avukat Aygün ve iddiayı haberleştiren "Ülkede Özgür Gündem" gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İrfan Uçar ile yazı işleri müdürü Hasan Bayar için "hakaret" iddiasıyla ceza isteniyor.
13 Şubat'ta İHD Elazığ Şubesi'nde bir basın açıklaması yapan, avukat ve "Munzur Haber" gazetesi sahibi Aygün, Jandarma Komutanı Dursun'un kendisini mesleğinden dolayı tehdit ettiğini açıklamıştı.
Asliye Ceza Mahkemesi'nde 13 Mayıs'ta ifade veren Aygün, "Burada yargılanan düşünce özgürlüğü ve özellikle ifade hakkıdır. Ben değil, tehdit ile şantaj fiili işleyenler yargılanmalıydı. Açılan dava ile adalet duygusu zarar gördü" dedi.
İskenderun'da İHD açıklamasına ceza
İki genç kadına copla tecavüz iddiası üzerine açılan davayı haberleştirdiği gerekçesiyle ön ödemeli cezayı ödemediği için dört yıl önce dava açılan "Demokrat İskenderun" gazetesi sahibi Ersen Korkmaz, Eylül 2004'te 91 milyon TL (91 YTL) ödemeye mahkum edildi.
"Kapalı celse" haberi değil, İHD İskenderun Şubesi'nde mağdur avukatlarının yaptıkları basın açıklamasını haberleştirdiğini savunan gazeteci Korkmaz, İskenderun 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği para cezasını ödemeyerek, kararı temyiz etti. Gazeteciye, "Yargıyı Etkileme" başlığı ile yer verilen 5187 Sayılı Basın Kanunu' nun 19/2 maddesinden ceza verildi.
Korkmaz, iki genç kadının iddialarını, bu iddialar uyarınca açılan davayı, İHD Şubesi'nde düzenlenen ve avukat Eren Keskin'in yaptığı basın açıklamasını izleyerek "İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek" başlığıyla haberleştirdiğini savunmuştu. Avukat Keskin'e de eski TCK'nın "Emniyeti tahkir ve tezyif" fiilini düzenleyen 159. maddesinden açılan dava, ceza ile sonuçlandı. Karar temyiz edildi.
Yasalar, dava açıklamalarını güçleştiriyor
Basın Kanunu ve Ceza Yasası'nın bazı maddeleri, soruşturmaya dair bilgilerin açıklanması, süren davalarla ilgili görüş açıklamayı engelliyor. Bu durum, kamuoyunun tepkisini çeken konularda aktivistler ve gazetecilerin işini zorlaştırıyor. Sorun yaratan düzenlemeler arasında şunlar sayılabilir :
Ceza Yasası'nın "Yargı görevi yapanı etkileme" başlıklı 277. maddesine göre, "(1) Bir davanın taraflarından birinin veya bir kaçının veya sanıkların veya davaya katılanların, mağdurların leh veya aleyhinde, yargı görevi yapanlara emir veren veya baskı yapan veya nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kimseye iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir...".
"Gizliliğin ihlâli" başlıklı 285. maddesine göre, "(1) Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlâl eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır...(3) Bu suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, ceza yarı oranında artırılır..."
5187 Sayılı Basın Kanunu'nun 19/2 maddesine göre, "Görülmekte olan bir dava kesin kararla sonuçlanıncaya kadar, bu dava ile ilgili hâkim veya mahkeme işlemleri hakkında mütalaa yayımlayan kişiler iki milyar liradan elli milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılıyor. Bu ceza, bölgesel süreli yayınlarda on milyar, yaygın süreli yayınlarda yirmi milyar liradan az olamaz".(EÖ)