"Mahkeme, bu iptal kararının yürürlüğe girmesini bir yıl erteledi. Bu Meclis'e yeni bir yasal düzenleme yapabilmesi için tanınan süre. Ama biz bu bir yılın kötüye kullanılacağından, ormanların yağmalanmasını hızlandıracağından kaygılıyız."
Cangı, iptal kararı henüz yürürlüğe girmemiş olduğu için, Turizm Bakanlığı'nın yeni tahsisler yapabileceğinden endişelendiklerini aktarıyor. Bunu önlemek için de çevre örgütlerine, akitivistlere çok iş düştüğünü söylüyor.
Cangı: Her yeni tahsiste zaman kaybetmeden dava açılmalı
Bu nedenle, olası tahsislerin çok iyi izlenmesi gerektiğini, bu bir yıl içinde ormanların daha fazla yağmalanmasını önlemenin yolunun zaman kaybetmeden yargıya başvurmak olduğunu söyleyen Cangı, "Çevre örgütlerine iki iş düşüyor" diyor:
* Kamuoyunu sürekli bilgilendirerek, orman alanlarının turizme tahsisinin arkasındaki zihniyeti açığa çıkarmak.
* Olası bir tahsiste derhal idare mahkemesinde yürütmeyi durdurma ve iptal davası açmak.
Cangı bu davalarda idare mahkemelerinin ve Danıştay'ın Anayasa Mahkemesi kararına dayanacağına ve çabuk karar vereceğine inanıyor.
"Zihniyet kamu taşınmazlarının sermayeye peşkeş çekilmesi"
Köklü çözüm Turizm Bakanlığı'nın hazırladığı Çevre Düzeni Planları'nda orman alanlarının tahsis dışında tutulması olduğuna inanıyor Cangı. Ama daha da kökte, bir zihniyet değişikliği gerekiyor.
Bu zihniyeti "turizm adı altında değerli kamu taşınmazlarının turizm sermayesine peşkeş çekilmesi" diye özetliyor.
"Üstelik turizm dedikleri de, zengin turistleri hedefleyen 'golf sahası' turizmi. Golf sahası en başta bitki örtüsünün, doğal yapının bozulması demek. Her bir golf sahası ortalama bir ilçe nüfusunun tükettiği kadar su tüketiyor. Biz bugün küresel iklim değişikliğini konuşurken golf sahasına ne gerek var?"
"Tazminatlar da kamu kaynağından gidecek"
Tahsislerin iptali halinde yatırımcı şirketlerin tazminat isteme hakkı olduğunu anımsatan Cangı, "Bunlar yüklü tazminatlar. Ve yine kamu tarafından, yani bizim tarafımızdan ödenecek. Sonuçta yine kamu kaynağının çarçur edilmesiyle karşı karşıyayız" diyor.
12 Eylül'ün yasası
Anayasa Mahkemesi'nin maddelerini iptal ettiği Turizmi Teşvik Kanunu 12 Eylül darbesinin ürünlerinden biri. Cangı 12 Eylül rejiminin bu yasayla yalnızca ormanları değil, kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu sit alanlarını da sermayeye açtığını belirtiyor.
Danıştay 6. Dairesi, geçen yıl, ilgili maddelerin Anayasa'ya aykırı olduğunu savunarak Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. İptal kararı, Türkiye genelinde orman arazilerinde ön tahsisi yapılan 53 orman arazisini doğrudan kapsıyor. (TK)
* Ormanlık alanlar ve golf turizmiyle ilgili bianet haberlerinin listesi için tıklayın.