Yargıtay, bir çocuk istismarı iddiasını gündeme getirdiği için Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin Mart 2023’te Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül’e verdiği 10 aylık hapis cezasını bozdu.
Karar Yargıtay'ın ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (TCK 217/A)’ maddesi uyarınca verdiği ‘ilk bozma kararı’ olma özelliği taşıyor.
Yargıtay’ın ilk derece mahkemesinin hapis cezası kararını bozma gerekçesi, yanıltıcı bilginin paylaşımı sonrası düzeltimi:
“Somut olay değerlendirildiğinde, sanığın suç tarihinde saat 22.24 sıralarında yanıltıcı bilgiyi sosyal medya hesabından paylaştığı, yetkili kişiler ile yaptığı görüşmelerden sonra aldığı bilginin eksik ya da yanlış olabileceğini belirterek düzeltme mesajlarını attığı, paylaşımını tamamen kaldırdığı, teyit etmeden konuyu paylaştığı için kamuoyundan özür dilediği, buna göre sanığın paylaşımının gerçeğe aykırı olduğunu öğrenir öğrenmez paylaşımını kaldırmasına ve düzeltme mesajları atmasına yönelik eylemleri ve kullandığı ifadeler bir bütün olarak dikkate alındığında, sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle hareket etmediği, bir gazeteci olarak haber verme hakkını kullandığı ve suç işleme kastı ile hareket etmediği anlaşıldığından kurulan hüküm isabetli bulunmamıştır.”
“Dezenformasyon yasası, herkesi potansiyel fail haline getiriyor”
Aygül: 10 günüm hücrede geçti
Kararla ilgili konuşan Sinan Aygül, yasanın ve uygulamasının başından beri doğru olmadığını söyledi. Kamuoyunun ve gazetecilerin yasa maddesine daha taslak halindeyken karşı çıktıklarını hatırlattı. “Böyle olacağını biliyorduk” dedi.
Aygül, “Süreç benim açımdan çok adaletsiz geçti. Yargı ve kolluğu harekete geçirmek için bir çocuk istismarı iddiasını haberleştirdim. Amacım haber vermek, ilgili otoriteleri harekete geçirmek ve mağduriyetin önüne geçmekti. Bu yasa maddesinin sınırları zorlanarak gece yarısı alelacele gözaltına alındım, tutuklandım. 10 gün tek başıma hücrede tutuldum. Gözaltına alındığım gece iki çocuğum da hastaydı. Hastaneden döndükten hemen sonra gözaltına alındım. 39-40 derece ateşte iki çocuğumu bıraktım, 10 gün sonra görebildim. Durum böyleyken Yargıtay dosyayı bozsa ne bozmasa ne. Adalet böyle bir şey değil” diye konuştu.
"Dezenformasyon düzenlemesi ifade özgürlüğünün önüne döşenmiş tehlikeli bir mayın”
Orak: Karar umut verici
Aygül’ün savunmanlığını üstlenen Bitlis Barosu ve Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) avukatlarından Diyar Orak, kararı umut verici olarak nitelendirdi.
Orak, TCK 217/A maddesince ilk soruşturma, ilk tutuklama ve ilk mahkumiyet kararının müvekkili Sinan Aygül’e verildiğini hatırlattı.
Ardından da “Hem soruşturma aşamasında hem de yerel mahkemede ısrarla kanun maddesinin müvekkilimiz aleyhine geniş yorumlandığını ve bu yaklaşımın hukuki olmadığını ifade etmeye çalışmıştık. Ancak tüm çabalarımıza rağmen yerel mahkeme mahkumiyet kararı vermişti. Verilen karar müvekkil hakkında oluşturulan ön yargının bir sonucuydu. Yargıtay 8. Ceza Dairesi verdiği karar ile tüm bu ihlallerin önüne geçmiş oldu. Özellikle gazeteciler aleyhine yorumlamaya oldukça müsait olan ve bir anlamda gazetecilerin kıskaca alınmasına imkan veren kanun maddesiyle ilgili Yargıtay tarafından bu şekilde bir karar verilmesi hem sevindirici hem de umut vericidir” dedi.
Gazeteciler 'dezenformasyon yasasına' neden karşı çıkıyor?
Önderoğlu: Emsal olmaz
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve bianet Medya Gözlem Raportörü Erol Önderoğlu da söz konusu kanun maddesini iktidarın bir baskı aracı olarak kullandığını söyledi. Yargıtay’ın kararının referans olmayacağına yönelik çekincesinden bahsetti:
“Aygül'e bu suçlamadan ceza verilmesinin, çiçeği burnunda bir düzenlemenin susturmak amacıyla araçsallaştırılması açısından bir fırsatçılık olduğu çok açıktı. ‘Dezenformasyon’ denilen bu maddenin gazetecilik alanında yaratacağı tahribatı, ifade özgürlüğü ve gazetecilik kuruluşları açısından belliydi. Ne Aygül'ün ne de diğer gazetecilerin bu maddeden yargılanması veya mahkum edilmesini bir yol kazası olarak görmüyoruz. Siyasi otoritenin gazeteciliği ve düşünceyi sabote etmek için başvurduğu bir manevraya yargının da kendini kaptırmasıdır. Bu nedenle, Yargıtay'ın bozma kararının da bir yol göstericilik veya referans oluşturacağını zannetmiyoruz.”
BİA MEDYA GÖZLEM RAPORU - 2023 BİLANÇOSU
Gazetecilere yargı baskısı ‘dezenformasyon yasasıyla’ çığırından çıktı
Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?
Bundan sonraki süreçte Yargıtay dosyayı önce Aygül’ün başvurusunu reddettiği Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine (istinaf) gönderecek
İstinaf mahkemesi araştırılması gereken bir husus olmadığına kanaat getirirse kararı kendisi verecek, varsa Aygül’e hapis cezası veren Tatvan 1. Asliye Ceza Mahkemesine yollayacak.
Yerel mahkeme karara uyarsa Aygül hakkında beraat verecek, direnirse ya da itiraz olursa dosya bu kez Yargıtay Genel Kuruluna gidecek.
(HA)