Yargıtay Kararı Basın Özgürlüğüne Zarar Verdi

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Doğu Perinçekin kişilik haklarına saldırı davasında demeci yayımlayan Anadolu Ajansını da sorumlu tutması TGS ve ÇGDnin tepkisine yol açtı: Karar basın ve ifade özgürlüğünü olumsuz etkileyecek.

Ankara

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun Doğu Perinçek'in "kişilik haklarına saldırı" davasında demeci yayımlayan Anadolu Ajansı'nı (AA) da sorumlu tutması basın meslek örgütlerinin tepkisine yol açtı.

ANAP'lı Beyhan Aslan'ın ifadelerini "ekleme ve yorum yapmadan" yayına sunan Anadolu Ajansı'nın da sorumlu tutulması, basın ve ifade özgürlüğünü bir kez tartışmaya açtı.

"İfade özgürlüğü ve eleştiri hakkı bitmiştir"

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, Yargıtay'ın kararını "Basın özgürlüğünü fiilen ortadan kaldırabilecek bir karar" olarak nitelendiriyor.

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Doğan Tılıç ise kararın, Türkiye'de basın özgürlüğünü olumsuz yönde etkileyeceğini söyledi.

Tılıç, "Artık kafamızın içinde kocaman bir sansür vakasıyla dolaşmaya başlayacağız; haber yazarken daha korkak ve daha ürkek olacağız" derken TGS Genel Başkanı İpekçi, bunun meslekte yol açacağı güçlüğe dikkat çekti : "Bu kararla, ya görüşlerini ifade etmek isteyenler daha dikkatli konuşacaklar ya da gazeteciler bunu cımbızla ayıklar gibi ayıklayacak. Burada ifade özgürlüğü bitmiştir, eleştiri hakkı bitmiştir" dedi.

Yargıtay : Anadolu Ajansı da sorumlu

Yargıtay Genel Kurulu, Anadolu Ajansı'nın da sözleri söyleyen dönemin Anavatan Partisi (ANAP) Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, Aslan gibi manevi tazminat ödemesi gerektiğine hükmetti. Genel Kurul, yerel mahkemenin, "AA'nın sorumlu olmadığı" yönündeki görüşüne katılmadı ve direnme kararını bozdu.

Aslan, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Perinçek 'in o dönemin Avrupa Birliği (AB) temsilcisi Karen Fogg'un elektronik postalarını kamuoyuna açıklamasının ardından, 20 Şubat 2002 tarihinde Denizli'de düzenlediği basın toplantısında bu konuyu değerlendirmişti.(EÖ)