Avukat Hülya Gülbahar, bu kararın "kadının evlilik içindeki emeğini gasp eden, devlet eliyle uygulanmış bir şiddet olduğunu" söyledi.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kararında şöyle diyor:
"Davacının davalıya ait evin ve otomobilin edinilmesine katkıda bulunduğuna ilişkin bir beyan ya da delil bulunmamaktadır. Kadının ev kadını olarak evin yemek, temizlik gibi işlerini yapması ve çocukların bakımını üstlenmiş olması, Türk Medeni Kanununun 227. maddesi anlamında katkı sayılamaz. Sonuç olarak, hükmün yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir."
Yargıtay'ın bozma kararına Ankara 5. Aile Mahkemesi direnirse dava Yargıtay Genel Kuruluna gidecek.
bianet'in görüştüğü avukat Gülbahar konuyla ilgili şunları söyledi:
"Yenilenen Medeni Kanunun, evlilikte edinilen malların 1 Ocak 2002'den önceki bölümünün erkekler üzerinde kayıtlı kalmasına neden 10. maddesi o günden beri kadın örgütlerinin yoğun protestolarına neden olmuştu. 17 milyon evli kadının evlilik ve aile içindeki emeğini gasp eden bu uygulama kadınlara karşı devlet eliyle uygulanan ekonomik şidedetin acı bir simgesi oldu."
Milletvekillerinden saldırı: "Karılara Yedirmeyiz"
Gülbahar şöyle devam etti:
"Kamuoyunun da hatırlayacağı gibi o dönemde mecliste milletvekilleri 'karılara yedirmeyiz' demişler ve bir gece yarısı oylamasıyla punduna getirip bunu başarmışlardı. Kadının evdeki, aile içindeki emeğine karşı yapılmış net bir ideolojik saldırıydı bu.
Hiçbir hukuk sisteminin benimseyemeyeceği adalet ve vicdanla hiçbir biçimde bağdaşmayacak bu kanuna karşı kadınlar yıllardır Türkiye'nin her tarafından seslerini yükselttiler. Konu sadece İstanbul'dan üç ayrı mahkemeden Anayasa Mahkemesine götürüldü. Şimdi kadınlar karşı karşıya kaldıkları boşanma davalarında bu haklarını talep ediyorlar."
Yargıtaydan hukuki değil ideolojik karar
Yerel mahkemelerin önlerine gelen davalarda adil karar verdiğini fakat bu kararların Yargıtay'dan döndüğünü belirten Gülbahar şöyle ekledi:
"Şurası bizim için çok açık ki gerek Anayasa Mahkemesinin önündeki işlerden bir türlü zaman bulamayıp bu konuyu hala çözememiş olması gerekse de Yargıtay'ın kadının evdeki emeğinin hiçbir maddi değerinin olmadığı iddiası her gün yüzlerce kadını mağdur etmeye devam ediyor. Yargıtay'ın bu son kararı kesinlikle hukuki değil ideolojik bir karardır." (GG/EÜ)